1 x 04

150K 8K 1.6K
                                    

| Yağmur Altı Sokakları |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| Yağmur Altı Sokakları |

     Kendini sakinleştirmek için elinden geleni yaparken, asansörün bir anda çalışmaya başladığını ve giriş katına indiğini gördü. Süratle merdivenlerden aşağı uçar misali indi ve giriş katında asansörün kapısına yapıştı. Ne olacağını düşünmeksizin, kapıyı açtı. Geri doğru bir iki adım atarken, bu manzarayla hiç beklememişti. Şaşkınlıktan hafif aşağı düşen ağzını toparlamaya çalışırken, korkudan ölmek üzere olduğunu anlatan bakışlarını zorlukla düzeltmeyi denedi. 

     Furkan tam karşısında ve sapa sağlam ayaktaydı. Kocaman kahverengi gözleriyle kendisine öfkeyle bakıyordu. O kadar sinirlenmişti ki, yüzü ve yanakları kıp kırmızıydı. Kendisini bir kaşık suda boğabilirdi.

     Onun domatese andıran halini  umursamadan önce derin bir nefes aldı. Kendine geldiğinde gözlerini huzur içinde yumarak, derin bir iç geçirdi. Ne kadar başı belada olsa da suçluluk duygusundan kurtulduğu ve Furkan sapa sağlam karşısında bulduğu için mutluydu. 

     Gözlerini açtığında Furkan'ın değişmemiş olan pozisyonuyla karşılaştı. Çok öfkeli görünüyordu. Gerçekten korkması gerektiğini düşündü. Furkan için endişelenmeyi bırakıp, kendi içine endişelense iyi olurdu. Başı büyük dertteydi. 

     Hareketlenip dışarı kaçmaya yönelemeden, Furkan asansörden hızla çıkıp uzun saçlarına yapışmıştı. Acı içinde yüzünü buruşturdu. Hiç çekmediği kadar sert ve acı biçimde saçlarını çekiyordu. Güzel gözlerini yerden kaldırarak, Furkan'ın öfke dolu yüzüne baktı. Onu daha önce hiç böyle görmemişti. Karşısında duran bedenin şuan ki ruh hali onu fazlasıyla korkutmuştu. Kendi içinde anlık alevlenerek, büyüyen öfkesini bastırmayı demedi ve acı çekmesinin verdiği sıkıntıyla ses tonu yüksek çıktı.

     "Madem o kadar sinirlendin. Oyunu bitirsene aptal!"

     Furkan, Cansu'nun sözlerinin ardından neye uğradığını şaşırarak, afalladı. Yüzüne dikkatle bakınca gözlerindeki korkuyu gördü. Bu sefer gerçekten çok ileri gitmiş, korkularıyla onu sınamıştı. Şimdiyse bedelini ödüyordu. Dakikalarca daracık bir asansörün içinde hapis kalmıştı. Yine de Cansu'yu bu kadar korkutmasının doğru olmadığını düşündü. Nede olsa kendisi içerideyken korkudan defalarca asansörü yumruklamış ve adını söylemişti. Ufacık bir öfkesiyle 6 yıldır tıkırında giderek, süren bir oyunu kaybedemezdi. 

     İnatçıydı ve yenmiş olmanın vereceği hazzı Cansu'ya yaşatmayacaktı.

     Düşünceleriyle ve yapması gerekenlerle içten içe boğuşurken ayağında keskin bir acı hissetti ve acısıyla baş etmeye çalışırken Cansu'nun çektiği saçını bıraktı. Hissettiği acı gözlerinin istemsizce kapanmasına sebep olmuştu. Göz kapakları acısının bir nebze azalmasıyla açıldığında, karşısında duran cadının sertçe ayağına bastığını anladı.

OYUN BİTTİ #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin