Merhaba ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Size bu bölümü ve yarın ki bölümü hediye ediyorum. İyi okumalar. Fesatlı günler dilerim. Bu arada bir şey sormak istiyorum. Hatırlarsanız 2. Kitapta videolar çekip yüklüyorduk. Yine öyle bir şey yapsak ama bu sefer soruları bana gönderseniz nasıl olur? Katılıma göre video çekilecek. Merak ettiğiniz herhangi şeyi sorabilirsiniz. Fazla ipucu vermeden cevaplayacağım. İsterseniz karakterlerimizden Can, Efe hoca, Esra, Melek kişilerine de soru sorabilirsiniz. İletmeye veya cevaplamaya çalışırız. Neyse iyi okumalar. Fesatlı günler dilerim
Can
Belki de bu kadar kolay olacağını düşünüp yanılmıştım. Miray'la alakalı hangi şey bu kadar kolay olurdu ki? Şu ana kadar yaşadığımız her şeyin üstünden bin bir zorlukla gelmiştik. Belki de kendi haline bırakılıp kendi kendine iyileşmesi beklenmelidir.
Bu düşüncelere neden olan şey yapmaya çalıştım ama yapamadığım ilaçtı. İlaç işe yaramayınca herkesin sana o cin gibi gözlerle baştan beri bakması o kadar batıyordu ki.
En başından başlayalım. Kırmızı salondan.
"Keşke ne yapacağımızı bize de söylesen?" dedi Melisa sıkkınca.
"Ona göre hazırlık yapsak?" dedi Talha. Melisa dönüp sinirle ona baktı. Çünkü resmen cümlesini tamamlamıştı. Talha ise ona bakmadı. Çünkü bakarsa olay büyüyecekti biliyordu.
"Kendiniz olmak için hazırlanmanıza gerek yok." dedim gülerek.
"Bunu yapabiliriz." dedi Esra gülerek.
"Bir dakika kendimiz olmak derken? Neyden bahsediyorsun sen? Bize planı düzgün açıklar mısın?" diye sordu Rüzgâr merakla.
"Onu arkadaş kalkanımız altına alacağız. Bu onu iyileştirecektir." Dedim garip bir gülümseme ile. Bu düşünce aniden sanki birisi tarafından yerleştirilmişti. Garipti bunu hissetmek.
"Güleyim de boşa gitmesin bari." Dedi Talha sinirle.
"Dediklerini kulağın duyuyor mu Can?" diye sordu Melisa merakla.
"Allah aşkına. O kadar garip şey var bu gezegende ama siz buna mı takılıyorsunuz?" diye sordu Melek sinirle. Melek bunu söyledikten sonra ortamda bir sessizlik oldu.
"Bunu bir kitapta okumuştum. Hangi kitapta hatırlamıyorum ama arkadaş kalkanı kırılmazmış ve iyileştirme yeteneği varmış. Bunu kullanabiliriz." Dedim gülerek.
"Ben de katılayım mı Can abi?" dedi Lydia gülerek gözünde yaşlarla. Ama aniden durdu ve, "Vazgeçtim. Miray ablaya zarar verecek bir şey yapmak istemiyorum. Ben doktorları dinleyip ondan saklanayım. Zaten antrenmana gitmem gerek." dedi Lydia ve o hızla ben onu tutamadan çıkıp gitti.
"Bu kalkanı nasıl oluşturacağız?" diye sordu Talha merakla. Melisa ona sinirle bakmaya başlamıştı yine. Kıskançlık ve aşk bazen başa çok büyük belalar açabiliyordu. Aklıma Murat gelmişti. (Murat'ı hatırlayanlar?)
"Sadece onun yanına gidip onunla ilgilenmemiz yeterli. Tabi bir de onun yatağının altına bir kâsenin içine kanlarımızı koymamız lazım." dedim sakince.
"Kabul." dedi herkes hemen.
"O zaman hadi onu kurtaralım." dedim içime bir kurt otururken. Herkes bana güvenle bakıyordu. Bana bu kadar güvenmelerine neden olan fikirlerimdi. Peki, hatıralarım ne kadar gerçekti veya onlara ne kadar güvenebilirdim? Şimdi bunu düşünmenin sırası değildi. Eğer bunu düşünürsem ne kendime olan inancım kalırdı ne de Miray'a yardım edebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 4; Kan Kehanetleri
FantasíaKehanetler, hepsi aslında gerçekleşecekti. Şu ana kadar gerçekleşen sadece başlangıç kehanetiydi. O da adı üstünde bütün kehanetlerin başlangıcıydı. Ilk kehanet unutmaktı. Ilk kehanet Kraliçe'nin başına gelmişti. Her şeyi unutmuştu. Peki nasıl hatır...