5. Bölüm "Cinayet"

306 33 57
                                    


Gök şiddetle gürüldedi. Gökyüzünün bu haykırışını net bir şekilde işittim. Nefes alış verişlerim küçük olduğunu tahmin ettiğim kasanın içinde yankılanmaya devam etti. Göğsüm hızla kalkıp iniyorken aldığım nefesler sanki ciğerlerime ulaşmıyordu. Yağmur yağmaya başladı, su damlacıklarının kasanın tavanına çarpıp çıkardığı sesi duyuyordum, her bir damlayı birbirinden ayırt edebilecek kadar net duyuyordum.

Ellerimi zemine bastırmış nefes almaya çabalıyordum ya da şöyle ifade etmeliydim aldığım nefesleri hissetmeye çabalıyordum. Kasanın içi çok karanlıktı, o kadar karanlıktı ki gözlerimi açıp kapatmam hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Karanlığın getirdiği bilinmezlik can sıkıcıydı, sanki bu yaşıma kadar büyüttüğüm tüm korku tam karşımda oturuyordu ama onu göremiyordum. Karanlığın içinde gizlenen korkularımı hissediyordum sadece. Anlımda biriken terler şakaklarıma doğru bir yol çizerek beni huylandırdığında elimi kaldırıp avucumu anlıma yasladım. Terin bıraktığı ıslaklık avuç içlerimdeydi. Yanaklarım üzerinde kurumuş olan gözyaşlarım yüzümü germişti.

Büyük bir gök gürültüsü daha işittiğimde yerimde sıçradım, yağmur şiddetini arttırdı, su damlaları kasanın sağlam olmayan çatısından içeri doğru damlamaya başladı. Damlaların zeminle buluştukları anlar arasında ki zamanı saydım, 3 saniye de bir damla kasanın içine damlıyordu. Her 4 damla sonunda kasanın başka bir köşesine bir damla su düşüyordu. Tüm bunları dinlemek çıldırtacak cinstendi.

Sırtımı yasladığım yerden ayırdım ve titrek bir nefes alıp kapısına doğru yaklaştım. Dizlerime baskı yapan zemin gıcırdıyordu, sanki eskimiş bir kapıyı itiyormuş gibi hissediyordum. Parmaklarımı kapının aralığına sıkıştırdım. Parmaklarımın yalnızca ucunu alabilecek bir darlıktaydı. İtmeye çalıştım ama çok sertti. Parmaklarımı biraz aşağı doğru indirdiğimde bir kilit olduğunu fark ettim. Sürgülü bir kilitti bu. Ellerimi bu aralıktan çıkarabildiğim anda bu sürgüyü açabilirdim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve tüm gücümü toplayıp parmaklarımı itmeye başladım. Kapının eski dokusu ve yıpranmış köşeleri kısa sürede parmağım üzerinde ki deriyi soydu. Acı ile yüzümü buruşturdum ama ellerimi çekmedim. Kapıya biraz daha yaklaşarak dizlerimden destek aldım. Yağmurun hızını artırdığını işitiyordum, bununla eş değer kasanın içine damlayan su da hızını arttırıyordu. Parmaklarımı biraz daha o aralıktan iterken dudaklarım arasından bir inleme kaçtı. Eklemlerime kadar çıkardığım ellerimin derisinin soyulduğunu yaşadığım acı ile anlıyordum. Parmaklarım üzerinde ki sıvı kan mıydı yoksa yağmur damlaları mıydı bilmiyordum.

Anlımı kapıya yasladım ve parmaklarımı sürgüye uzatmaya çalıştım. Saçlarım terden enseme yapışmıştı, parmaklarımda şiddetli bir ağrı vardı. Parmak uçlarım sürgüye çarpıyordu ama açabilecek kadar yetişememiştim. Dişlerimi sıktım ve ellerimi biraz daha ittim, o darlıkta derisinin biraz daha soyulduğunu ve sıkıştığını hissediyordum ve bu acı ile dişlerimi daha fazla sıkıyordum. Sinirle bağırıp ellerimi biraz daha çıkardığımda iki parmağım sürgüye yetişti, kollarım havada tutulmaktan sızlıyordu. Var gücümle itmeye çabaladım, sürgü kapıya yaptığım askı yüzünden sıkışmıştı bu yüzden itmekte zorlanıyordum. Kapıyı biraz kendime çektim, ellerimi arasında sıkıştırmıştım, acı ile dudağımı dişledim. O an sürgüyü ittim, sürgünün itilmesi ile kapı açıldı yaslı olduğum için kasadan yere doğru dizlerim üzerinde sertçe düştüm. Acıyla bağırıp dizlerimi tuttuğumda tamamen yere uzanmıştım.

Kemiklerimin sızladığını hissediyordum. Yerler sırılsıklamdı ve yağmur şiddetle yağıyordu. İstemsizce gözlerimden gelen yaşları titreyen elim ile sildim. Ellerimde ki ağrı beni dirençsiz kılsa da yere yaslanıp zorlukla ayaklandım. Pantolonumun yırtıldığını ve dizimin soyulduğunu hissetmiştim ama bu zifiri karanlıkta göremiyordum. Etrafıma bakındım, telefonumu bulabilme umudu ile ama bu yağmurda artık işinin bitmiş olduğunu tahmin ettim. Dakikalar önce içinde olduğum kasaya yaklaşıp çantamı aldım ve zorlukla kollarıma taktım. Dizim yüzünden sendeleyerek yürümeye başladım. İstemsizce gözlerimden yaşlar geliyordu.

ÖLÜME DOKUNMAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin