Sonsuz Mutluluk

Tekne

Mark'dan:
Joey'nin yaptığı muffinlerin kokusuyla uyandım ve koşarak aşağıya indim. Cameron'ı uyandırmaya çalışıyorum ama her zamanki gibi uyanmıyor. Aşağı indim ve Joey'in muffinlerinden bir tane alıp Cameron'ın yanına çıtkım. Ona koklattığım an uyandı.
Ca: Günaydın dostum. Bu güzel koku da ne?
"Sence?" diyerek ona muffini gösterdim. Elimden çekti ve tek lomada yuttu. Ahaha... Blake odaya geldi ve
B: Hadi artık aşağıya gelin yarım saattir sizi bekliyoruz iyi ki Joey bir muffin yaptı.
J: Ah ben ve muffinlerim:)
Ca: Hey Mark:) Dostum instagramdan ardı ardına bir sürü beğeni geliyor ve sence kimden?:)
J-B: Kimm?
M:Sude mi yoksa?:)
Ca: Evet:)
J-B: Oo biri stalk yapmışş;)
B-J: Biz neden hep aynı anda konuşmaktayız?
Ca:Onu kimse bilmiyor?:)
Kızlar...
Ilgın'dan:
Uyandığımda baş ucumda dikilmiş bir Celine vardı. Tanrım! Celine benden erken kalkmıştı! Bir sorun vardı. Celine'e baktığımda çoktan hazırlanmış,makyaj falan yapmıştı. Hiç bir şey anlamıyorum.
I: Niye bu saatte uyandın? Bir sorun mu var? Neden tepemde dikiliyorsun? Niye öyle bakıyorsun? Neden giyindin? Neler oluyor?!
C:Öncelikle soruların bittiyse hazırlan ve arka bahçeye gel seni orda bekleyeceğim. Dedi tam bir şey daha soracakken konuşmama fırsat vermeden;
C: Daha fazla soru yok 5 dakikan var.
Olabildiğince hızlı giyinip makyaj yaptım ve arka bahçeye indim. Hala hiçbir şey anlamıyorum! Sude ve İlknur neden uyanık değil? Saate baktım 8.45 mi?! Oha Celine!
I: Evet seni dinliyorum, bu kadar erken kalktığına göre ya bir sorun var ya da yine ne planı yapacağız?
C: Hatırlıyor musun Joey ve Blake bize Mark'ın Sude'den hoşlandığını söylemişti. Şimdi bizim onlara söylememiz gerek.
I: Lütfen bu seferde kostüm olmasın.
C: Merak etme bu sefer değil.
Joey'i aradık ve Blake ile beraber Mark'a gözükmeden bahçeye inmelerini söyledik.
5dakika sonra...
B: Celine sen bu saatte kalkar mıydın?
I: Maalesef Celine ve planları.
B: Tamamdır ne yapıyoruz?
Hep beraber rıhtıma doğru yürürken;
C: Ayh ben sanırım daha fazla dayanamayacağım. Sude Mark'a karşı bir şeyler hissettiğini söyledi.
B: Ne!?
J: İlknur'da Cameron'u seviyor diyin de tam olsun.
I: EVET! Yani sevmiyor, hoşlandığını söyledi.
J: Yani seviyor.
I: Hayır hoşlanıyor! Anlamıyor musun?
C: Tamam neyse! Onları bir araya getirmeliyiz.
J: Tamam. Buldum! Bugün saat 14.30 da Santa Monica'da dalış günü var. Beraber dalışa götürebiliriz. Hem bizde eğleniriz.
B-I:Harikaa dalış:)!
C: D-dalış mı? Daha az korkunç bir plan yapamazmıyız?
B: Korkunç mu?
I: O denizi ve içindeki hayvanlardan pek hoşlanmaz da.
J: Neden ki?
C: Of tamam boşverin sizinle geleceğim ama bir şartla ben teknede kalırım ve beni asla ama asla denize itmeyin söz mü?
B-J-I: Sözz:)
C: Güzel;)
J: Hazır dışarıdayken birlikte kahvaltı mı yapsak çok açım ben:) hem bence siz de kahvaltı yapmadınız.
C: Oo birileri benden bir şeyler mi öğreniyor;)
B: Bende açım Mark ve Cameron sayesinde Joey'nin harika muffinlerinden yiyemedik:(
I: Ne yalan söyliyim bende çok açım:)
B: Şurdaki cafede Joeyle birlikte bazen kahvaltıya gelirdik isterseniz gidebiliriz.
C-I: Olurr:)
I: Ama bir sorun var:(
J: Nee?
C: Yine zehirlenmeyelim?:(
B: Sanmıyorum,yani umarım,yok ya olmaz.
J: Kızlar bundan bir şey olmaz :) güvenin bize.
Celine'le korkarak da olsa kabul ettik. Geldiğimiz cafe çok şirin bir yerdi. Kahvaltılarımızı söyledik ve yaklaşık 1 saat sonrada kalktık. Eve vardığımızda;
B: O zaman siz İlknur ve Sudeye söyleyin saat 2 de gidelim Santa Monica'ya.
C-I: Tamam görüşürüz:)
J-B: :)
Eve girdiğimiz anda merdivenden inen uykulu bir Sude ile karşılaştık.
S: Nerdeydiniz siz?
C: Iı şey.. Biz birazcık erken uyanmışız da Blake ve Joey de öyle o yüzden sizde uyuyorsunuz diye onlarla kahvaltıya gittik.
S: Ooo kahvaltı etmeler falan başlamış:) dedi sevimsiz bir şekilde sırıtarak.
I: Aşık olan sensin biz değiliz!
S: Aşık değilim! Hoşlanıyorum!
C: Tamam bizde arkadaşça bir kahvaltıya gidemez miyiz?
S: Off tamam bir şey dediğime pişman ettiniz aaa!
C-I: :D
İlknur da aşağı indi;
İ: Günaydınn:)
C-S-I: Günaydınn!
C: Saat 2 de erkeklerle Santa Monica'ya dalışa gidiyoruz hazırlanın 2 ye kadar.
İ: Sen ve dalış mı?!
C: Ben değil,ben teknede güneşleneceğim.
S: Tamam:)
Erkekler...
Blake'den:
Joey'le beraber eve döndüğümüzde Cameron ve Mark'a saat 2'de kızlarla beraber Santa Monica'ya dalışa gideceğimizi söyledim. Mark'ın ve Cameron'ın yüzündeki gülüşü görünce gerçekten çok mutlu olmuştum.
Saat2...
Sonunda saat 2 olabilmişti. Gerçekten çok eğlenceli olacaktı ama Celine'in bu eğlenceden mahrum kalması beni üzüyor. Çünkü o gerçekten çok sevdiğim bir arkadaşım. Belki de dalmayıp onun yanında oturmalıyım,ama dalmak da çok istiyorum. Off bilmiyorum:( Herhalde kızmaz ben gitsem. Dışarı çıktık,kızlar hazırdı hayret bizi bekletmeyen kızlar çok ilginç bu kızlardan beklenmedik bir sürpriz daha :O
Ca: Selam kızlar:)
C-S-I-İ: Selam:)
Celine kulağıma eğilip;
C: İlknur,Cameron ve Sude,Mark için teknedeki yemek hazır değil mi?
B: Evet her şey hazır merak etme:)
C:Güzel:)
İ: Siz ne konuşuyorsunuz?
B-C: Hiiç:) dedik sırıtarak.
Tekne...
J: Celine bizimle gelmeyeceğinden emin misin?
C: Hayatımda hiç olmadığım kadar eminim;)
B: Birimizden birinin senle kalmasını ister misin?
C: Hayır:) siz beni takmasanıza ben iyiyim:) inan dalsam daha kötü olur.
I: Tamam bir kaç saat sonra seninleyiz;)
C: Görüşürüz:)
Celine'in yanında durmadığımız için suçlu hissediyorum. Aman neyse eğlenmeme bakacağım. Bize kıyafetlerimizi ve dalış tüplerimizi verdiler,suya daldık. Suyun altı...o kadar mükemmel ki! Sanki başka bir dünya. İnanılmaz balıklar var,tanrım köpekbalığı:) Celine bunu kaçırdığı için pişman olacaktır.
Celine'den:
Bu saçma dalış şeysini kaçırdığım için hiç pişman değilim:) Güneşleniyorum,kokteyl getiriyorlar hatta jakuzi bile var. Gerçekten bana harika dinlenme oluyor:) Şuan sanırım bu 10. Kokteylim falan neden bu kadar içtim bilmiyorum ama tadı çok güzel:) oouw ve sanırım azıcık alkol var. Ay bu baş ağrımın nedenini açıklıyor neyse biraz gölgeye geçip kestiriyim.
Sude'den:
Burası çok güzel... Sualtı,balıklar! Her ne kadar çok sevsem de bazen içimi bir ürperti kaplıyor nedenini bilmiyorum. Şuan yanımızdan bir köpekbalığı geçiyor bundan biraz ürktüm! Tanrım korkudan birinin elini tuttum! Şansa bak Mark! Korktuğumu görünce o da elimi daha sıkı tuttu, acaba o damı benden... Hayır Sude kendine gel! Dalışın keyfini çıkar.
Ilgın'dan:
Küçüklüğümden beri dalış yapmak hayalimdi:) Sonunda gerçekleştiğine seviniyorum. Yanımdan değişik siyah bir balık geçti. Bir dakika o Joeymiş! Ahahh! Koca siyah bir balığa benziyor:) Bizi suya indiren adam hepimize partner vermişti,bir şey olursa diye asla onun yanından ayrılmamamız gerekiyor. Bizde bilerek Sude,Mark ve Cameron,İlknur'u partner yapmıştık bana da Joey geldi. Blake ahahah tek kaldı:) Ama Celine'i birazcık tanısa onun ölse bile buraya dalmayacağını bilir:) Dalış süremiz dolmuştu. Tekneye gittik ve yerinde duramayan bir Celine vardı. Ne olmuştu ona?:)
B: Celine? Sen iyi misin?
C: Eveett:) hemde çook iyiyim! Ee nasıldı dalış?
J: İyiydi de sen iyi değilsin bence:/
C: Ay sakin olun ben iyiyim:D
Celine'in masasında duran 10 tane kadar kokteyl bardağını görünce anladım ki Celine alkolu biraz fazla kaçırmış:)
I: Iıı arkadaşlar bence şu tarafa bir bakın Celine'e ne olduğunu anlarsınız.
Sanırım hepsi o bardakları görmüştü ve hepsinin o surat ifadesi ahahah:)
S: Celine! Sen ne yaptın?
C: Ne yapmışım?
M: Kokteyli baya fazla kaçırmışsın canım arkadaşım:)
C: Hee onlar mı? Onlar alkolsüz sanıyordum. Ahahahah değillermiş:D
B: Bunun kafa uçmuş. Ne yapacağız? Joey ve Ilgın'ı yanıma çektim ve;
B: Ne yapacağız? Plan ne olacak?
J: Sanırım plana Celinesiz devam etmemiz gerekiyor.
I: Ama Celine'i kim oyalacak? Ağzından kaçırabilir! Planda Celine ve ben de gerekliyiz kızları bizim çağırmamız gerekiyor.
B: Nasıl olacak pekii?
I: Ben ikisini birden halletmeye çalışacağım, sende Celine'i bizden uzak tut.
B: Tamam.
Blake'den:
Joey ve Ilgın planı kurmak üzere gittiler,benimde şimdi sarhoş bir Celine'le ilgilenmem gerekiyor!
B: Celine'i bir şekilde ayıltmalıyız!
M: O zaman suya atalım;) dedi ve Celine'i kolundan tutup denize doğru götürmeye başladı.
C: Su mu yaşasınnn!      Hayır Celine sus of!
B: Mark dur hayır! Yapma!
M: Neden dostum bırak ayılsın işte!
B: Mark! Bırak Celine'i! Yapma dedim! Mark ısrarla beni dinlememeye devam ediyordu,tam Celine'i suya itecekken kolundan tutup geri çekmeyi başardım.
B: Ne yaptığını sanıyorsun sen?! Dedim ve Mark'a bağırmaya başladım.
M: Dostum bana bağırma!
B: Neden beni dinlemiyorsun! Sana yapma dedim değil mi?! Ama sen beni dinlemedin!
M: Blake abartıyorsun! Bıktım sen ve Joey'nin Celine ve Ilgın'a karşı olan korumacılığından!
J: İsmim mi geçti!?
M: Evet ismin geçti! Ilgın'ın kıçının dibinden bir saniye ayrılabilsen beni daha rahat duyabileceksin!
S: Maark! Biraz sakin ol!
J: Bak sevdiğin kız konuşuyor. Dinle azıcık!
Sude şaşkınlık içerisinde hepimize bakıp duruyordu.
M: Bir daha size asla sırrımı söylemeyeceğim!
B: Evet bencede söyleme! Arkadaş gibi davranıp gizliden gizliye yanıp tutuştuğun kıza söyle bir dahaki sefere...
S: Biri bana ne olduğunu açıklayabilirmi?
B-J: Biz açıklayalım sana...
"Arkadaşlarr! Bir dahaki bölüme görüşmek üzeree sizleri seviyoruz❤️"