Bu Saatte Mi?!

23 1 0
                                    

Blake'den:
Bu sefer olacak!:)
M: Heyy! Birileri barışmış:)
C: Sanırım sizde :) zıplıyorsun da:)
M: Aa öyle mi:) Blake dostum neden yüzün asık?
C: Ahahah:D
B: Yok bir şey:/
Celine kahkaha attı ve bana sarıldı:) Aşağı indiğimizde koltukta oturan sinirli bir Ilgın vardı.
I: Siz barıştınız mı?!
C-B-M-S: Evet!:) Asıl garip soru,siz barışmadınız mı?!
Joey bunun üzerine aşağıya inip;
J: Hayır! Barışmadık! Çünkü sizinkilerin aksine Ilgın ne kadar özür dilesem de beni affetmemek de direniyor! Uğraşmayacağım,böyle bir saçmalık yaptığın için bence sen özür dilemelisin! Dedi ve dışarı gitti.
I: Ne?! Gördünüz değil mi ne yaptığını?!
C-S: Iıııııı...
I: Yoksa Joey'i mi haklı buluyorsunuz?
C: %100 evet! Çünkü sen böyle yapmazdın? Ne oldu? Filmlerdeki klasik kız triplerine girme bence.
S: Bence de tamam bir hata yaptılar,birden fazla hata yaptılar. Ama bunu telafi ettiler. Görmüyor musun?
I: Ben ondan özür dilemeyeceğim!
C: Peki o zaman ayrı kalmaya devam edin. Joey üstüne düşen görevi yaptı sıra sende.
I: Haklı olmanızdan nefret ediyorum!
C-S: 😏
Ilgında çıktı ve Joey'nin peşinden gitti.
S: Iı bizim hala ufak bir sorunumuz var:/
B: Ne?
C: Evin kapısı hala kilitli? Ne yapacağız?
Markla birbirimize bakıp:)
M: Bence bir şey yapmayalım,çünkü Los Angeles'ın söyletilerine göre bir evin kapısı kilitli kaldıysa sonsuza kadar kalmalı.
C: Böyle bir söylenti daha önce duymadım?
B: Eeee,tabi duymadın? Domatesim,çünkü Los Angeles'a yeni yaşındınız sayılır:)
C: Hala saçma geliyor.
S: Anladımm!
C: Şuan şoktayım bir şeyi Sude anladı ve ben anlamadım?!
M-B: Haahha:D
S: Biz sizde kalalım diye bilerek yapıyorsunuz.
B-M: Yook canım:)
C: Aa! Sude haklı!
B: Off tamam! Ne var biraz daha kalsanız?
M: Evet tam 3 gün görüşmedik:(
C-S:---- Tamamm:/
Ben Celine'e Mark Sude'ye sarıldı:) Celine de bana gülümseyip yanağımdan öptü:)
B: Celine!
C: Ne oldu?!
B: B-böcek var sakin ol!
C: Ne böcek mi? AAAAAA! Dedi ve kucağıma zıpladı,bende ayağa kalktım.
M: Nerde böcek?
B: Şakaydı:)
S: Hahah:D
C: Ne?! Seni pis manyak Avokado!
B: Avokado mu?😂
C: Ne bileyim? Aklıma geldi bir anda.
Celine'i alıp odama götürdüm ve yere indirdim.
C: Bu işin sonucunda odana geldiysek neden ben yürümedim?:)
B: Çünkü böyle daha güzel;)
C: :D
B: Şimdi hazırlan şık bir şeyler giy ve aşağı in.
C: Neden?:)
B: Bende hazırlanacağım:) Vegas,dayken bana bir yemek sözün vardı:) Hatırladın mı?
Başını salladı ve gülümsedi ve hemen bavulunu karıştırmaya başladı. Bende göz kırpıp kapısını kapattım.
Joey&Ilgın
Ilgın'dan:
Neyse ki Joey fazla uzaklaşmamıştı ona yetişebildim.
I: JOEY! Bekle!
J: Ilgın?
I: Neden bu kadar şaşırdın?
J: Bilmem? Birileri fazla inatçı olduğundan olabilir mi?
I: Tamam kabul gereksiz triplere girdim,üzgünüm:( Ama ne bileyim? İnsan sevdiğini zor affeder şeysi varya? O çok doğruymuş! Aslında bir ilişki için oldukça normal bir kavga ettik ama bana bu çok-
J: Ağır geldi?
I: Evet:(
J: İlk sevgilin olduğum için:) gerçekten gurur duyuyorum:) Eğer bir kavga veya yanlış anlaşılma olursa birbirimizi dinleyeceğiz:) Söz mü?
I: Söz:)
J: Artık rahat rahat sana sarılabilir miyim?
I: Iıııı-
J: Ilgın?😳
I: Şaka yaptım:) dedim ve boynuna atladım. Oda sıkı sıkı belimi sardı:) Ayy yerim ya:) Sanki ona sarılınca dünyada ne varsa yok oluyor sadece ikimiz kalıyormuşuz gibi:) Gözlerimi kapatıp daha sıkı sarıldım:) Ayrıldığımızda Joey bana yaklaşmaya başladı. Oooooo😳 nasıl? Ben hazır mıyım buna? Ay bilmiyorum! Ama daha ne kadar uzatacağım ki! Ne zaman olması gerekiyorsa o zaman olsun! Bende ona yaklaştım ve Joey'nin ve benim aynı anda telefonum çaldı. Beni arayan Celine Joey'i arayan Blake'di. Bunu nasıl başardılar?:)
I: Alo?
C: Ilgınn! Barıştınız mı?:)
I: Celinee! Bunun için mi aradın? Evet barıştık.
C: Ayy noldu? Hee siz şey... ay pardon:( neyse bunu soracaktım siz devam edin:)
I:Celinee!
C: Tamam kapattım bye bye:)
Deli ya:D Joey ahaha:D çok sinirlenmiş:)
J: İkisi nasıl bunu başardı?
I: Hiç bilmiyorum? Seni niçin aramış?
J: Barıştınız mı?!
I: Beni de? Ahahah:D
J: İyi birbirlerini bulmuşlar:) Gel hadi eve gidelim. Dedi ve kolunu omzuma attı. Bende omzuma attığı elini tuttum ve öyle eve yürüdük.
Mark'dan:
Sudeyle salonda televizyon izliyorduk:) yerim heyecanlı yerlerde bağırıyor ahaha:D
S: Hiiiii! Öldü mü?!
M: Ahahahh:D
S: Hahah:D bağırmalarıma gülüyorsun değil mi?:)
M: Evet:) nerden bildin?
S: Celinelerde hep gülerler:)
M: Pudingim benim dedim ve yanağından öptüm:) oda beklemediğim bir şekilde gözlerimi tuttu ve;
S: Senin o çizgi film gözlerini yerim! Dedi suratımı mıncırıp yanağımı öptü:) küçük bir şok yaşasamda bu hali o kadar tatlı komik ve samimi ki:) Çok SEVİYORUM onu ya!
S: Mark acaba bu akşam evde "yalnız" kalıp film gecesi mi yapsak?
M: Wow, artık fikirler benden çıkmıyor sanki.
S: Kabul ediyor musun etmiyor musun?
M: Sen dersinde ben kabul etmez miyim ama eve toca sipariş edelim noluur?
S: Ahahah, tamam.
Celine'den:
Blake ile akşam yemeğine gideceğiz bu bizim ilk randevumuz olduğu için olması gerektiğinden daha özenli olmalıyım. Bavulumun içindeki bütün yeni aldığım kıyafetleri çıkarttım. İçlerinden beyaz asklı büstiyeri seçtim ve onunla takım olarak aldığım beyaz yüksek bel ispanyol paça pantolonumu giydim:) Yüksek bel olsa bile göbeğim gözüküyordu. Saçlarımı her zaman ki gibi düzleştirdim. Smokey bir makyaj yapıp bordo ruj sürdüm. Yılan derili el çantamı alıp,onunla uyumlu yılan derili stilettolarımı giydim ve sonunda hazırdım:)
B: Celine tişööööö- ıı wow!
Blake'e dönüp:
C: Çok mu abartı olmuş?
B: Açıkçası böyle güzel bir bayanın yanına bu tiple yemeğe çıkılmaz. Benim kıyafet designerım nerde?!
C: Mesaj alınmıştır.
Blake ile beraber benimkilere uygun bir kıyafet ayarladım. Aynaya bakıp üstündeki ceketi düzelterek bana döndü.
B: Şimdi nasıl oldu? Yaklaşık 40 tane kıyafet denettirdiğin için.
C::/
B: Ahhaha, hemen as zaten suratını.
C::/
Tam kapıdan asık bir suratla çıkarken Blake'in yanağından öptüm. Blake ve kıyafet seçimiyle o kadar oyalanmıştık ki neredeyse akşam olmuştu ve ikimizde bir kurt gibi acıkmıştık. Kapıdan çıkarken:
J: Wow. Oha. Ne?! Nereye böyle?
B: Yemeğe gidiyoruz.
J: Size gidip yılın uyumlu çifti ödülünü alacağım.
I: Joey neredesin? Oha Celine. Bana bu kombininden bahsetmemiştin.
Evden çıktık ve arabaya bindik. Rujum Blake'in yanağına bulaşmış.
C: Şey Blake rujum yanağına bulaşmış.
Ben onun yanağını silerken bana dönüp işaret parmağıyla dudağını gösterek:
B: Keşke o ruj buraya bulaşsaydı;) dedi ve göz kırptı. Şuan da beyaz kıyafetimle yakışmayan bir kırmızlığa bürünmüştüm:/ oda bunu anlamış olucak ki uzatmadı ve sürmeye başladı.
Joey'den:
Celine ve Blake cidden çok tatlı olmuşlardı inkar edemeyeceğim. Ama şimdi benim de aklıma geldi de? TANRIM! Bizde Ilgın'la sevgili olduğumuzdan beri hiç ilk randevumuza çıkmadık! Aaaa! Acaba bugün biz de mi ilk randevumuza çıksak?:) Ama ben sevgilimi tanırım, o şuan şık bir yere gidip yemek yemektense daha eğlenceli şeyler yapmak isteyecektir:) Ilgın'ı nereye götüreceğimi buldum:) Onu benim için çok özel bir haberi öğrendiğim Pop's denen harika cafe tarzı bir yere götüreceğim:) Onun hemen yanında da bowling salonu var,bir şeyler yedikten sonra yana geçip eğlenebiliriz:)
J: Ilgınn! Sevgilimmm:) Bulut suratlımm:D
I: Efendiimm:) manyağım benim?
J: Bizde seninle ilk randevumuza hiç çıkmadıkk!
I: Aa aynen?
J: Ben düşündüm ki bugün biz de gidelim:)
I: Aaa:) Joey çok tatlısın ama hiç şık giyinme havamda değilim :/ başka bir şey yapsak?
J: Sevgilimi tanıdığım için şık giyinmeyeceğimiz ve eğlenebileceğimiz bir yere gideceğiz:)
I: Ahh yerim seni ben!:)
J: :)
I: Ama dur sonuçta ilk randevumuz biraz da olsa hazırlanıyım;) 20 dakika içinde hazır olurum:)
J: Tamamdır:) dedim ve yanağından öptüm. İkimizde odama çıktık,ben giyineceğim kıyafetlerimi aldım ve Ilgın'ı koca 4 bavuluyla yalnız bıraktım:) ve kapıyı kapattım. Kapının dışından;
J: Benden sana 10 dakika avans;)
I: Sağoll:)
Ilgın'dan:
Ayy ne giysem ki?:) Şık giyinme havamda olmasam da her zamanki günlük tarzımdan biraz daha güzel giyinecektim,sonuçta ilk randevumuz:) bavullarımla bakışırken Vegas'tan aldığım hologram desenli eteği gördüm ve sırıttım:) Oversize siyah tek omzu düşük tişörtümü aldım. Üzerinde hologram deseniyle "Rock n roll!" Yazıyordu:) Eteği giydim ve tişörü de içine soktum. Tişörtün omzunu düşürüp,saçımı dağınık bir at kuyruğu yaptım. Gümüş tonlarında hafif bir far sürüp rimelle göz makyajımı tamamladım. Çok sevdiğim lacivert rujumu da sürdüm,siyah converslerimi de giyip Joey'nin yanına indim.
J: Iıııı-ıl! Il!Iıııı-Aaaa! Ooo 😍 Harika görünüyorsun:)
I: Ahahha:D sende dedim ve Joey'in yanağından öptüm.
Mark ve Sude bize doğru gelirken;
S:Oha! Bugün muhteşem çiftler gecesi falan mı?:)
J-I: :D
M: Gel pudingim bizde muhteşem pijama çiftleri olarak patlamış mısır yiyelim:)
S-J-I: Hahah:D
J: Hadi biz kaçtık;)
Blake ve ben ortak araba kullanıyoruz genelde ama normalde planda bugün Ilgın ve ben bir yere gitmeyecektik ama Mark ve Cameron'un ortak arabasını alıp gideceğiz. Ilgın'ın kapısını açtım ve bana gülümseyerek arabaya bindi. Bende bindim ve Pop'sa doğru sürmeye başladım.
Sude'den:
Markla beraber film gecesi yapacaktık bugün:) Aaaa benim aklıma bir şey geldi:)
S: Markkk! Ne izleyeceğimizi buldum:)
M: Ne?
S: Riverdale diye bir dizi var biliyor musun? Mükemmel çok tatlı çiftler var:)
M: Tatlı çift? Ihım ıhım! Bence başka bir şey izlemeliyiz!
S: Kıskandın mı sen?:) Tamam ama biz onların hepsinden daha tatlı bir çiftiz çizgi film gözlüm:)
M: Tamam:) ne izleyeceğiz cidden?:/
S: Bilmiyorum?:/
M: Bir klişeye imza atıp korku filmi izleyelim mi?:)
S: HAYIRR! Benim cidden ödüm patlar!
M: Hadiii ama:)
S: Mark zaten normalde sarılıyoruz! Neden izlemek istiyorsun?
M: Çünkü eğlenceli:)
S: :/ Mark'ın hevesini kırmamak için kabul etmek zorunda kaldım:/
20 dakika sonra...
Filmin yarısında zaten gözümü kapatıyordum ve çığlık atıyordum! Tanrım bu filmler neden var? Bu kızda salak mı? Ses duyduğu yere gidiyor! Kal odanda işte! Off! Mark oldukça eğleniyor gibi gözüküyor.Ayy yaratık! Yastığımmm,nerdesin?!
Mark'dan:
Ahahah:D Sude o kadar komik ki! Evin içinde koşturuyor, çığlık atıyor ve yastıkla gözünü kapatıyor:)
S: Aaaaa! Diye bir kez daha çığlık attı ve kucağıma atladı:) suratımı sıkıp saçlarımı çekiştiriyordu:) ahaha:)
M: Şey Sudecim ııı:)
S: Ayyy dayanamıyorum! Biraz daha izlersem ben ruhumu teslim edeceğim dedi ve kaçmaya başladı:) bende onun peşinden gittim,havuzun oraya koştu ve dengesini kaybedip havuza düştü:)
Blake'den:
Celine bakmaktan yemeğimi yiyemiyordum ve sanırım o da bunun farkındaydı birkaç saniye sonra yemeği bırakıp:
C: Blake beni seyretmekten yemeğini yiyemediğinin farkında mısın?
B: Ha ne? Evet şey:)
25 dakika sonra...
Hesabı ödeyip kalktık. Arabaya geldiğimizde kapıyı Celine'e açıp;
B: Bayanlar önden;)
C: Bugün eski Blake'den eser yok,dedi ve arabaya geçti. Birkaç dakika sonra:
C: Blake doğru yolda gittiğimize emin misin? Ana yolda olmamız gerekmiyor mu?
B: Sanrım haklısın. Yoldan hiç araba geçmiyor. Ama tabela burayı gösterdi.
C: Olsun gezmiş oluruz.
B: Ahah-
Kahkaham duyduğumuz silah sesiyle yarıda kalmıştı.
C: Blake şu anda panik yapmam gerekiyor mu?
B: Sanırım girmememiz gereken bir sokağa girdik Celine.
C: Blake eğer bu bir şakaysa hiç hoş değil.
B: Celine! Hayır! Bu bir şaka değil şu anda siyah insanların olduğu sokaktayız ve ne geri ne de ileri gidebiliriz. Ne yapacakları belli olmuyor.
Arabayı sakince kenara çektim ve farları söndürdüm.
C: Blake ben çok korkuyorum. Dedi fısıldayarak. Bende on sarılıp;
B: Biliyorum bir tanem:( bende korkuyorum sana bir şey yaparlar diye. Birkaç dakika sonra yanımıza geldiler kahretsin!
X: Ooo siz iki genç burada ne yapıyorsunuz bakalım?:) dediler ve bizi arabadan indirdiler.
B: Bakın biz,yolu kaybettik istemeyerek bu sokağa girdik, acaba bize nasıl çıkacağımızı söyleseniz bizde tatsızlık olmadan hemen gitsek?:)
Y: Aaa olur mu? Daha bizi yanındaki fıstıkla tanıştırmadın:) dedi ve Celine'in saçına dokundu.
B: Ona sakın dokunma!
X: Ahahha:D bu ufaklık fazla deli sanırım:) Gözümde hissettiğim yumruk darbesiyle biraz sendeledim. Bir şey yaparsam ikimizi de öldürürler. Neyseki normalden daha az sayıları sadece 3 kişilerdi.
Celine'den:
Blake'e yumruk attıklarını görünce istemsizce gözümden bir damla yaş düştü.
C: Ya neden böyle yapıyorsunuz?! Kaybolduk işte! Anlamıyor musunuz?!
B: Celine!
C: Lanet olası bir ten farkı yüzünden insanlara işkence edemezsiniz!
B: Celine sus! Dedi ve ağızımı kapattı.
X: Ohoo:) bu erkekden deli:) bak tatlım bu eskilere dayan bir mevzu o yüzden o minik çeneni kapat canın yanmasın;)
Joey'e bizi burdan kurtarması için çaktırmadan mesaj attım. Ve telefonumu cebime koydum.
Y: Onlara ne yapacağız?
C: Hiçbir şey!
B: Celine sus artık!
Z: İnatçı kız he?:) gel tatlım sen bakayım. Dedi ve kolumdan sertçe tutup beni Blake'den uzaklaştırdı. Harika! Muhteşem bir gece! İlk randevumuzda sevgilim teni koyu bir insan tarafından dövülüyor! Şaka gibi!
Ilgın'dan:
Joey'le muhteşem bir gece geçiriyorduk:) Bowlinge geçmek için Pops'dan çıktık. Joey'nin birden suratı asıldı.
I: Ne oldu?
J: C-celine'den bir mesaj var:/
I: Ne oldu? Ne yazıyor?!
J: İmdat...
I: NEE?!
J: Ve bir konum,I-ılgın! B-bu konum siyah insanların sokağı!
I: Olamaz! Gidelim!
J: Sen gelmiyorsun! Çok tehlikeli! Bir kız için!
I: Nee?! Celine orda! En yakın arkadaşım! O bir kız ve o kıyafetle!
Gözlerini devirip kabul etmişçesine hadi der gibi bakış attı. Birkaç dakika sonra oradaydık. Joeyle arabadan indik,Tanrım oradalardı.
J: Biliyorum korkuyorsun...
I: Evet baya hemde:(
J: Bende...hadi gidelim.
Joey önde ben onun arkasından yürüyordum. Joey iyice öne çıktı ve;
J: Selam arkadaşlar:) ııı biz kaybolduk da nerden gidebiliriz? Tahmin ettiğim gibi bizi de yanlarına çektiler. 4 ümüz de birbirimizle bakışıp nasıl kaçabiliriz diye düşünüyorduk.
B: Bakın tamam en azından kızları bırakın gitsinler lütfen.
J: Evet onlara bir şey yapmayın!
Z: Onlara bir şey yapmayın! Ahahah:D komik çocukk;) dedi ve Joey'e vurdu Tanrım!
X: Pekala çok yalvardılar bırakın kızları!
J-B: Arabaya gidin!
Celine'le koşarak arabaya gittik. Arabının bagajını açtığımızda 2 baseball sopası bulduk. Aynı anda birbirimize bakarak sırıtıp;
C-I: Aynı şeyi mi düşünüyoruz?:)
Celine'le sopaları alıp adamların arkasına geçtik. Joey ve Blake bizi görebiliyor. Bize gidin işaretleri yapsalar bile Celine;
C: Üç diyince...
C-I: Üç!
C-I: AAAAAA! Diye bağırarak adamlara bütün hırsımızla vurmaya başladık. Bize karşı koymaya çalışsalar da sopalar oldukça can yakıcı olabiliyor;) Hala vurmaya devam ederken;
C: Bizi bırakıp bundan sonra asla peşimize düşmeyeceğinize söz verdiniz değil mi uslu çocuklar?
I: Ve kimseye bir daha işkence yapmamaya?
X-Z-Y: Tamam söz! Bırakın artık!
Celine'le kafalarına sertçe son kez vurduk, ay sanırım sert oldu çünkü bayıldılar:/ bizimkileri çekiştirip arabalarımıza girdik. Eve vardığımızda;
B-J: SİZ KAFAYI MI YEDİNİZ?!
I: Iıı hayır! Hepimizi kurtardık?
J: Nasıl bir tehlikeye bulaştınız biliyor musunuz?! Ya sıyrılamasaydık?!
C: Off! Sıyrıldık işte! Uzatmayın! Kurtulduk işte!
B: Siz manyaksınız!
Biraz sonra 4 ümüzü birden gülme tuttu:)
B: Ahahah adamlara sopayla daldılar:D
J: Siz delisiniz ahahah:D
C: Ahahah:D
I: Hepimiz deliyiz ahaahh:D
C: Ayy yeter! Gerçekten delirdik! Kendinize gelin!
I-B-J: Aa doğru.
I: Sonuç olarak bir şey olmadan sıyrıldık.
C: Iı ufak da olsa bir şey olabilir:( dedi Blake'in patlayan kaşını göstererek,Joey'e baktığımda onunda dudağı patlamıştı.
Hep beraber mutfaktaydık. Blake birden:
B: Aaaaaaaa!
I: Noldu!?
B: Çubuk kraker istiyorum ben!
Kalkıp dolabı karıştırmaya başladı.
C: Ilgın bana pansuman eşyalarını getirir misin?
I: Kahveden sonra  yapmayacak mıydık?
C: Blake'in kaşı kanıyor.
Blake dolabı karıştırmayı bırakıp elini kaşına götürdü ve yere düşen bir damla kan Celine'i yetirince korkutmaya yetmişti.
I: Blake! Gel hemen! Dikiş atıcam oraya.
B: Joey! Ilgın! Ilgın! Dikiş atmayı biliyor musun?
I: Canım arkadaşım acaba bilmesem senin beyninin içinden ip geçirmeye kalkar mıyım?
B: :/ 
J: Iı pekala:) sana iyi şanslar dostum. Gel Celine sana pansuman eşyalarını vereyim.
C: Sana da pansuman yapacağız Joey:)
J: Iııı :/
B: Sanada iyi şanslar dostum;)
Joey'den
Celine'le beraber yukarı çıkarken bir müzik sesi duydum.
C-J: Sende müzik sesi duyuyor musun?
C: Iıı bu saatte müzik nerden gelir ki?
J: Bilmiyorum sanırım arka bahçe...
Celinle arka bahçeye gittik camekan kapıyı açtık ve havuz havuzunda ışıkları yanıyor?
J-C: Havuz da mıı?
Havuza baktığımızda Celine'le birbirimize aynı anda bakıp şok olduk:/

Sonsuz MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin