Hazır Konu Açılmışken

28 2 2
                                    

Joey'den:
J:Ilgın ben sana...
I: Ya of Joey ne söyleyeceksen söyle artık!
J: Ilgın, sanırım benim yine karnım ağrıyor.
I: Off bunu mu söyleyecektin?
J: Sen ne söyleme mi bekliyordun ki?
Ilgın lafı geçiştirerek;
I: Hiiiç yani önemli bir şey söyleyeceksin sanmıştım.
J: Niye karın ağrım önemsiz mi?
I: Off Joey sen bir tuvalete gitsene hani karnın ağrıyor ya.
J: Aa evet benim karnım ağrıyordu ben bir tuvalete gidip geliyorum.
Off Joey neden söyleyemedin. Tam da sırasıydı yani. Off başka sefere kaldı yine ya.
Ilgın'dan:
Sanırım Joey'nin bana daha farklı bir şey söylemesini bekliyordum. Ama ne biliyim biraz hayal kırıklığına uğradım sanki söylemek istediği çok önemli bir şey var ama onu söylemeye utanıyor gibiydi. Bu arada geldiğimiz restoran çok güzeldi. Joey böylesine güzel ve şık bir restoranı nasıl buldu hala inanamıyorum. Joey sonunda tuvaletten geldi ve hesabı isteyip eve doğru yol aldık. Eve vardığımızda birbirimizle vedalaşıp eve gittik. Yukarı çıkıp Celine ve Sude'yi havuz başına çağırdım.
I: Kızlar size bir şey anlatmam lazım. Dedim ve tüm olanları anlattım.
S: Ilgıncım ne demesini bekliyordun çocuğun? Dedi ve sinsi sinsi sırıttı.
C: Yani üzgünüm ama şuan Sudeye katılmak zorundayım:) Ilgın sorun değil Sude ve Mark'ı haklı çıkarmamak için Joey'e bir şeyler hissediyorsan bunu saklama:)
S: Aynen:)
I: Bende bilmiyorum ama ufak bir şeyler var sanki. Ama ben de bilmiyorum ya kafam çok karışık.
S: Olursunuz siz olursunuz:)
I: Bilmiyorum ona hala arkadaşça şeyler besliyorum ama bazen de kafam karışıyor :) Off kızlar anladınız işte siz beni.
S: Bence bu şekilde hissetmen gayet normal bende Mark'la olduğum zaman bu şekilde hissetmiştim. Sadece akışına bırakman gerekiyor.
I: Off tamam kızlar yarın tekrar konuşuruz. Ben yatıyorum iyi geceler.
Yukarı çıkarken telefonuma mesaj mesaj geldi. Mesaj Joey'den di. Bana iyi geceler yazmıştı. Bende ona yazdım ve yüzümdeki anlam veremediğim sırıtmayla yatak odama gittim.
Blake'den:
Celine'den gelen telefon üzerine Celine ve Sude bize geliyorlardı. Eminim bize anlatıcak baya bir şeyleri vardır. Nedense Celine bize gelince mutlu oluyorum. Off çıldırıcam. Acaba bende ona karşı bir şeyler mi hissediyordum. Off neyse. Kapı çaldı. Mark ve ben koşarak kapıyı açtık. Sude ve Celine direkman içeri daldılar. Kendi kendime " konu ciddi galiba"dedim. Mark, Sude'ye sarıldı ve bende neden bilmiyorum ama Celine'e sarılıverdim. Celine'de bana sarılıp" bende seni özledim dostum" diyip bana garip bir bakış attı. Kızlar salona oturdu ve hemen anlatmaya başladılar.
B: Aa Joey'i unuttuk.
B: JOEEYY! Hadi gel kızlar geldi.
Joey koşarak aşağıya geldi.
J: Ilgın'la ne konuştunuz, ne konuştunuz?!
M: Haha sakin ol dostum gel otur anlatçak kızlar şimdi.
J: Ay tamam sakinim.
S-C: Hazır mısın Joey'cim.
B: Şunu lafı dolandırmadan anlatır mısınız?
Celine Blake'e o sinirli bakışından attı.
C: Joey sanırım Ilgın'da sana karşı azıcık da olsa bir şeyler hissetmeye başlamış.
S: Aynen öyle. Ama şuan da kafası çok karışık o yüzden çok fazla üstüne gitme. Benim tavsiyem.
J: Hımm anladım kızlar çok sağolun merak etme Sude ben Ilgın'ı üzecek veya üstüne gidecek bir şey yapmayacağım.Çok mutlu oldum şuanda.
C-S: Ay bir şey değil Joey.
Diyerek gülümsediler.
Sude ve Mark biraz baş başa vakit geçirmek için kızların evine gittiler ve biz Joey, ben ve Celine kalmıştık.
C: Joey eğer bu dediklerimize dikkat edersen Ilgın'da seni çok sevecektir.
J: Sağol Celinecim:) Bir şey diyeceğim neden bilmiyorum yemekten geldim ama çok açım:) muffin mi yapsak?
C: EVEEETT:)
B:Hadi yapalım:)
Celine muffinleri yaparken yine mutfakta ki becerilerini gösteriyordu. Muffinleri yapmayı bitirdiğimiz de Celine baktım. Aman tanrım her yeri un olmuştu. Bende elime un alıp Celine'in yüzüne fırlattım.
C: Blake sen kaşındın diyip. Dolaptan süt aldı ve kafama döktü. Celinin kirpiklerine bile un bulaşmıştı. Ve hiç bir yeri göremiyordu. Bende elimle Celinin yüzündeki unları temizledim. Bana baktı ve;
C: Hahah sağol.
Bunu söyledi sonra ağzımda yaklaşık bir kaşık kadar un hissettim. Kusacak gibi oldum ve tuvalete doğru koştum. Celine'in arkamdan güldüğünü tabi ki duydum. Joey odaya çıkıp uyudu eee çocuk yoruldu tabi. Bizde Celine ile muffinlerimizi alıp bahçeye geçtik. Şezlonglarda uzanıp muffinlerimizi yemeye başladık. Hatta bitirdik.
C: Bu muffinlere bayılıyorum yaa!
B: Bende ahaha:) Dedim ve Celine'e baktığımda yüzü muffin olmuştu:)
B: Git bir yüzünü yıka muffin canavarı:)
Telefonunu çıkarıp yüzüne baktı şaşırmış bir şekilde;
C: Ay hemen geliyorum! Dedi ve içeri koştu. Geri geldiğinde;
C: Gelldiimm!:)
B:Hoşgeldinn:)
C: Joey ve Ilgın işini ne yapacağız? Ilgın'ın da ondan hoşlanması için bir şeyler yapmamız gerekiyor.
B: Bilmiyorum ki. Hava çok sıcak düşünemiyorum.
C: Bende ya!
B: Biraz serinlesek mi acaba?
C: Ne ne yapacaksın?!
Dedim ve Celine'i sırtıma alıp havuza attım:)
C: BLAKE BAK BU 2 OLDU KAŞINMA!
B: Ahahahah:D
C: Komik ha? dedi ve beni havuza çekti.
B: Celine!
C: Ne var ahah:D dedi ve bana su attı,bende ona attım havuzda çok eğleniyorduk ve Joey geldi:)
J: Noluyor? Uyuyoruz şurda!
B: O zaman daha fazla uyuma dedim ve Joey'i de havuza çektim:)
J:BLAKE SENİ ÖLDÜRÜCEM!
C: Ahahah boşuna konuşma Joey beni de YİNE havuza attı:)
J: Hahah:D tamam itiraf ediyorum iyi geldi serin serin:)
B: Bir şey değil dostum;)
J: Keşke Ilgında olsaydı:(
C: Ooo:( kıyamam sana çağırayım mı Ilgın'ı?
B-J: HAYIR SEN DELİRDİN Mİ?
C: Bağırmayın be!
J: Sence Ilgın senin bu saatte bizim evde ne aradığını sormayacak mı?
C: Aa evet haklısın:(
B:Joey, Ilgın'ın senden hoşlanması için ne yapmayı düşünüyorsun?
J: Ne biliyim?! Ben o işi size bıraktım ya!
C: Biz ne yapacağız ki?!
J: Bilmiyorum! Yapın bir şeyler,ben yıkanıp yatacağım iyi geceler:)
B-C: İyi geceler:)
C: Bende eve gideyim artık:) duşa girip yatarım:)
B: Gidecek misin?:(
C: Gitmiyim mi?:)
B: Yani git istersen ama bence gitme eğleniyoruz sonuçta, hem Ilgın ile Joey için ne yapacağımızı konuşurduk:)
C: Bilmiyorum kalmak çok istiyorum ama ıslak ve klorluyum:)
B: İstersen bizim evdeki duşlardan birinde yıkanabilirsin bende yıkanırım:) burda buluşalım:)
C: Tamam:) o zaman gitmeme gerek yok;)
B: Güzel:)
Bu sırada Sude&Mark...
Mark'dan:
Bir şey olursa diye Ilgın'ın şüphelenmemesi için Sude ve ben onların evine gelmiştik bende bugün Sudelerde kalacaktım,hem biraz baş başa vakit geçirmiş oluruz:)
M: Aşkımmm!
S: Şşhh! Ilgın uyuyor sessiz ol:) şapşal seni:) dedi yanağımdan öptü,yerim onu yaa:)
M: Sence şimdiden Celine ve Blake'e plan yapsak mı:)
S: Bana kalırsa onlarda plana gerek kalmayacak;)
M: ;) Gel tatlım bir şeyler içelim dedim ve kolumu Sude'nin omzuna attım oda bana sarıldı ve öyle yürüyerek havuz başına gittik:)
Celine'den:
Blake kendi odasının banyosunda bende alt kattaki misafir banyosunda yıkanacaktım.
B: Kıyafetlerin?
C: Kurutucuya koyarım kururlar hemen:)
B: Kurumazsa eğer sana kıyafet verebilirim:)
C: Tamam sağol:)
Banyoya girdim ve kıyafetlerimi hemen kurutucuya koydum ve duşa girdim. Çıktığımda saçlarımı taradım ve kendiliğinden kuruması için ıslak bıraktım. Kurutucunun süresi dolmamıştı ama bekleyemeyecektim. Ah oley şortum kurumuş:) ama tişörtüm olamaz o kurumamış:( Blake kapımı tıklatıp;
B: Her şey yolunda mı?:)
C: Iı evet ama bir sorun var.
B: Ne?
C: Tişörtüm kurumamış.
B: Bekle ben sana getireyim:)
C: Tamamm:)
B: Tişörtü kapının önüne bırakıyorum bende yukarı çıkıp giyineceğim:)
C: Tamam sağol:) kapıyı açıp hızlıca tişörtü aldım ve giydim, tanrım bune elbise gibi ahhah:) Blake'in boyu bana göre oldukça uzundu ve ona tam gelen tişörtü bana elbise gibi olmuştu:) gerçekten komik görünüyorum:) Altımda şortum olmasına rağmen içimde bir şey yokmuş gibi görünüyor her neyse banyodan çıktım ve Blake'e bakmak için yukarı çıkarken merdivenlerde çarpıştık. Tanrım üstünde sadece pantolonu var😳 Neden tişörtsüz geziyor?! Gözlerimi kapatıp;
C: Ay özür dilerim neden yukarı çıktım onu da bilmiyorum!
B: Sakin ol sorun yok :) neden gözlerini kapatıyorsun?
C: Sen şeysin ya işte.
B: Neyim?:)
C: Of Blake! İşte üstünde bir şey yok ya!
Ellerimi tuttu ve gözlerimden çekti. Şuan domates gibi olduğuma kalıbımı basabilirim! Off Celine sakin ol!
B: Ne oldu sana?:) Neden kızarıyosun Santa Monicada da gördün?
C: Ama o zaman biz bu kadar şey değildik!
B: Ney değildik?:)
C: YAKIN! Of oldu mu?
B: Ne açıdan yakın?
C: M-mesafe. Dedim ve koşarak merdivenlerden aşağı inip havuz başına gittim. Derin bir nefes aldım. Blake gelirken tişörtünü giydi. Artık daha rahat konuşabilirim.
B: Hahahah:D
C: Komik değil:)
B: Görmeliydin ahahah:D domates gibi oldun:)
C: Blakee! Of:)
B: Oha tişört sana elbise olmuş:)
C: Cidden elbise oldu:) şortum da kurumamış da;)
B:N-ne?
Blake ahaha:D oda şuan kıpkırmızı kesildi:) nasıl bir duyguymuş bay bilmiş:) ahahha:)
C: Hahah:D şaka yaptım! Dedim şortumu göstererek:)
B: Celine! Hiç hoş değil!
C: Ahahah suratını görmeliydin:)  Blakele neredeyse saat gece 3 e kadar konuştuk ve çok eğlendik. Bilmiyorum ama onun yanında bugün kendimi çok mutlu hissettim:) ama çok uykum gelmişti.
Sabah...
Ilgın'dan:
Uyandığımda Celine'i evde göremedim aşağıya indiğimde çok tatlı uyumuş Sude ve Mark gördüm. Cidden çok tatlılardı:) O zaman Celine'de Blakele. Gidip şunları bir basıyım. Evden çıktım. Bahçelerine baktım. Maalesef. Hımm... Mecburen gidip kapıyı çaldım:(. Umarım kapıyı Joey açarda Celine ve Blake'i rahatlıkla basabilirim. Vee...
I: Evet!
J: Ne oldu:D?
I: Celine nerede?
Ahah Joey'in asılan suratı. Kafasının arkasını kaşıyarak,
J: Şey bende bilmiyorum. En son beraberlerdi.
Biz kapıda konuşurken Celine'in geldiğini farkettim ve arkamı döndüm.
I: Nerdesin sen?!
C: Şeyy:)
I: Anladım zaten, bende bu yüzden geldim.
C: Ilgın!
I: Nee! Madem kaçıyorsun ahah.
B: Kahvaltı?
I: Olur.
Kahvaltıda...
J: Anlatın bakalım ben yukarda uyurken aşağıda neler oldu?
C: Blakecim sen başla istersen.
Blake olan her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatır ve Celine'in yüzü yine dünkü gibi kıpkırmızı olur.
B: Hah bakın dünde böyle kızarmıştı ama sanki daha az.
J: Ahaha. Bence daha fazla kızarmadan bu konuyu kapatalım.
Bu sırada birisi kapıya o kadar sert vurmaya başladı ki Joey koşarak masadan kalkıp kapıyı açtı. Gelen Cameron ve İlknur'du. Joey'i itip içeri girdi.
Ca: Turumuz var!
J: Ne! Hayır! Bu hafta olmaz! Gelmeyeceğim!
C: Neden ki?
Celine'den:
Ilgın'ın telefonu çaldı ve içeri gitti. O sırada da Joey konuşmasına devam etti.
J: Daha ona onu sevdiğimi bile söyleyememişken benim tura mı gitmemi bekliyorsunuz?
Hepimiz aniden dona kaldık. Birkaç saniye sonra Joey kendine gelip:
J: Sizce duymuşu mudur?
İ: Bilmiyorum. Ben gidip bir bakayım.
İçeri gittiğimde Ilgın yoktu ve telefonuda yerdeydi. Koşup camdan baktım. Evet orada. İyiki zemin kattayız. Yanına gittiğimizde;
I: Biliyoruzdunuz değil mi?
C: Şey evet ama...
I: Peki neden daha önce söylemediniz? Ben kaç gündür söylememek için kendimi zor tutuyorum. Gerçi tahmin etmiştim. Olsun yinede söylemeliydiniz!
C: Off Ilgın, bir dakika ne?
I: Oh be söyledim. O yaptığınız planları anlamadığımı mı zannettiniz. Kimse sizden başka benim en sevdiğim yemeği bilmiyor. Ya da Celine ve Blake'in fısıldaşarak konuşmaları?
C: :)
Bu sırada Blake ve Joey geldi. Joey neden birden üzerini değiştirdi ki? Ve bir çiçek ile.
Blake, Ilgın ve Joey'i karşı karşıya koydu ve söze başladı:
B: Sayın Joey Birlem, Ilgın'ı sevgiliniz olarak kabul ediyor musunuz?
Ilgın'ın içten içe çığlıklarını duyabiliyorum.
J: Evet 😂.
B: Ve sayın Ilgın Aras, Joey'i sevgiliniz olarak kabul ediyor musunuz?
I: Etmemem için bir sebep yok.
B: Yani ediyor musun etmiyor musun?
I: Hayır diyemeyeceğime göre.
B: Yani evet mi?
I: Off Blake. Evet😂.
J: Oh be! Sonunda ya!
C: Ayy sonunda çok tatlısınıız!
B: Şey ıı hazır konu açılmışken ve banada cesaret gelmişken:)...
Ne neler oluyor ne diyecek bu şimdi? Yoksa:) Ay Celine of boşuna ümitlenip durma kendine gel!
J: Hadi dostum!:)
B: Sayın... Celine Moon:) acaba sizde benim sevgilim olur musunuz?:)
"Arkadaşlarr bölüm sonu:) oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın! Sizleri seviyoruz:) diğer bölüme görüşmek üzere 😘"

Sonsuz MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin