Aç hadi..aç..aç..lanet! Telefonu kulağımdan indirip bu sefer de Miley’i aradım. Hah, açmıyor! Ben bu koca yerde onları nasıl bulacağım, kim bilir neredeler? Belki de otele döndüler.. Ahh! Onları bir bulursam öldürücem. Yarım saattir onları arıyorum ama ortalıkta yoklar, bunlar sinirimi bozduğu gibi birde yüksek ses müzik ve ortamın ağır kokusu uykusuzluk ile birleşince katlanılmaz bir baş ağrısına neden oluyor. Utanmasam çocuk gibi oturup ağlıcam. Son kez etrafa bakındığım da yine onları göremedim. Pes edip otele dönmeye karar verdim, sıcak bir duşa ve aynı onun gibi sıcak bir yatağa ihtiyacım var. Çıkışı bulmaya çalışırken bir kahkaha duydum oldukça tanıdıktı… Demi… Hemen sesin geldiği tarafa baktım doğru duymuşum. Hızlı adımlarla yanına ilerledim, poker masasında sarışın bir çocukla konuşuyordu. ‘’Demi!’’ sesimi duyurmak için bağırmam gerekmişti ve bu ağrıyan başımın zonklamasına neden oldu. ‘’Hey, Sell! Nereye kayboldun? Miley ‘de ortalıkta yok.’’ Bıkkın bir nefes verdim. ‘’Telefonunu açmıyor, sen neden açmıyorsun?’’ , ‘’Yüksek sesten duymamışımdır.’’ Başımı anladım anlamında salladım. ‘’Gidelim mi artık?’’ O da başını onaylar şekilde salladı ve yanında ki sarışına dönüp bir şeyler söyledi. ‘’Selena, seni Niall ile tanıştırayım bu geceki ortağım. O da arkadaşları ile gelmiş buraya.’’ Niall ’a dönüp gülümsedim, elini uzattığında elini tutup tokalaştım. ‘’Tanıştığıma memnun oldum.’’ Dedim şirince gülümseyip ‘’Bende memnun oldum.’’ dedi sonra Demi ‘e dönüp ‘’Yarın akşamı unutma ortak!’’ dedi göz kırpıp. Demi ‘de ona ‘’Unutmam, görüşürüz.’’ Dedi ve toparlanıp yanıma geldi. Anlamayan gözlerle ona bakıyordum. ‘’Ne akşamı? Ne unutması?’’ , ‘’Dedim ya bu gün ortağımdı beraber oynadık ve çok eğlenceliydi. O da bana yarın akşam buradan daha güzel bir yer bildiğini oraya gidebileceğimizi söyledi ben de kabul ettim. Hem arkadaşları da gelecek ben de sizin de gelebileceğinizi söyledim.’’ Yüzüne baktım şirince sırıtıyordu. ‘’Ahh! Bakarız. Lanet olsun, Miley nerede?’’ Neredeyse çıkışa gelmiştik. Demi bilmiyorum anlamında omuzlarını silkti. ’’Aslında bana bir çocuk gördüğünü ve onun yanına gideceğini söylemişti. Bence biz otele dönelim o nasıl olsa gelir’’ Başımı salladım itiraz edecek halim yoktu. Sonuçta Miley olgun bir kız kendisi geri dönebilir. Bir taksi çevirip bindik, Demi şoföre otelin adresini verirken bende o sırada Miley olurda telefonuna bakar diye mesaj atıyordum. ‘Biz otele dönüyoruz her neredeysen çabuk dön…-Selena’ Mesajı gönderip arkama yaslandım ve dışarıdaki ışıkları izlemeye başladım.
DEMİ
Gözlerimi araladığımda üzerimde bir uyuşukluk vardı. Sanki birileri bana kalkma, uyu, yastığına sarıl ve rüyalar alemine dal diyordu… daha sonra bunun içimdeki tembel Demi olduğunu anladım. Gözlerimi ovuşturarak yataktan doğruldum, sağ tarafımdaki çekmecenin üzerinden telefonumu alıp geri yattım. Telefonun kilidini açıp önce arayan soran var mı diye baktım birkaç gereksiz mesajı okumadan es geçtim, sonrada saate baktım 11.32, acaba Miley geldi mi? Tanrım! Bu kız bir gün başına bela alacak. Yorganı tekmeleyip yere düşmesini sağladım sonrasında ağır hareketlerle doğrulup kendime gelmeye çalıştım. Az çok kafam yerine gelince ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Aynı şekilde ağır adımlarla odadan çıkıp Miley ‘in odasına doğru ilerledim. Ve bir şey fark ettim ben sabahları gerçekten çok uyuşuk oluyorum. Bunun farkındalığıyla hızlı bir şekilde odanın önüne geldim ve beklemeden kapıya vurmaya başladım. Yaklaşık bir dakika sonra esneyerek dağılmış saçlarını düzelten Miley kapıyı açtı. Bu tatlı halini umursamayıp içeri daldım ve sorgulamaya başladım ‘’Dün nereye kayboldun sen? Selena seni aramış kaç kere hiç mi bakmadın telefonuna?’’ Saf saf yüzüme bakmayı kesip cevap verdi. ‘’O çocuğun yanına gittim, sonra çocuğun aslında gay olduğunu öğrendim bunun hüsranıyla da otele döndüm.’’ Kaşlarımı çattım ‘’Bir haber verebilirdin, madem oteldeydin telefonuna bakabilirdin.’’ Gözlerini devirdi ‘’Gelir gelmez uyumuşum tamam mı? Uykumun ne kadar ağır olduğunu biliyorsunuz. Yani sizi meraklandırmaktan zevk almıyorum.’’ Bir süre sessiz kaldık ve o an ben bir şeyi yeni anladım . ‘’A, ben bir şey fark ettim sen çocuk gay mi dedin?’’ kafasını sallayınca gülmeye başladım ‘’Yani yarım saat kesiştiğin çocuk gay çıktı.’’ , ‘’Evet, ne var bunda gülünecek?’’ , ‘’Ne biliyim çocuğun sana bakışları farklıydı, ki sende bundan cesaret alarak gitmiştin yanına. Bir de bana cazibene dayanamadığını anlatıp duruyordun.’’ Ben gülmeye devam ederken Miley yine gözlerini devirdi. ‘’Her neyse, bir kere bakışları bana değil arkamdaki herifeymiş. Şu konuyu kapatalım artık.’’ Başımı sallayıp arkama yaslandım. ‘’Gidip Selena ‘yı uyandırmalıyız.’’ Beni hiç takmadan kendini yatağa attı. ‘’Git sen uyandır ben hiç uğraşamam.’’ Ayağa kalktım ‘’Oldu zaten her şeyi ben yapıyım siz hiçbir şey yapmayın anca yatın.’’ Koltuktaki yastığı alıp üstüne attım. ‘’Yarım saate hazır ol kahvaltı saatini kaçırdık dışarıda bir şeyler yiyelim.’’ Bir şeyler geveledi. ‘’Ve unutmadan akşama bir yere gideceğiz haberin olsun.’’ Cevabını beklemeden odadan çıktım. Selena ‘nın odasının önüne gelince derin bir nefes aldım gerçekten çok zor uyanıyor. İşin yoksa bir de bununla uğraş.
AKŞAM
Taksiden inip kızların koluna girdim. Güvenlikten geçtikten sonra içeriye ilerledik. ‘’Ne yapıcaz şimdi orada? Bir gecede ne kadar çabuk yakın oldunuz.’’ Miley ’e bakıp konuştum ‘’Yaa.. ama görsen sende seversin çok tatlı ve eğlenceli bir çocuk kanın hemen ısınıyor.’’ Selena ‘nın sesiyle başımı ona çevirdim. ‘’Arkadaşları da gelecekti dimi, kaç kişi olacaklar?’’ dudaklarımı büzdüm. ‘’Yanlış hatırlamıyorsam altı kişiler.’’ Selena tam bir şey söyleyecekken telefonum çaldı. Kimin aradığına baktım Niall. ‘’Alo?’’ , ‘’Hey, Demi nerede kaldınız?’’ , ‘’Geldik, siz neredesiniz?’’ Başımı kaldırıp etrafa göz attım. ‘’Bar tarafındayız.’’ , ‘’Pekala birazdan oradayız.’’ Deyip telefonu kapadım. ‘’Bar tarafındalarmış.’’ İnsanların arasından geçerek bara doğru ilerledik. Etrafı incelerken köşede ki masadan Niall ‘ı gördüm. Gördüğüm yeri kızlara gösterdim. ‘’İşte oradalar hadi gidelim.’’ Miley bana dönüp kaşlarını kaldırdı ‘’Altı kişiler demiştin bunlar dört kişi.’’ Bilmiyorum anlamında dudaklarımı büzdüm. ‘’Belki sonra gelirler.’’ , ‘’Ben bu gece farklı şeyler yaparız diye düşünmüştüm iki gün sonra gidiyoruz zaten.’’ Gözlerimi devirdim. ‘’Bu da farklı bir şey Miley yeni insanlarla tanışıcan.’’ Selena bize doğru eğilip konuştu ‘’Kesin konuşmayı masaya yaklaştık ve Miley artık çok geç.’’ Masaya doğru baktım Niall bizi fark edip ayağa kalktı. Masalarında Niall dışında iki erkek bir kız vardı. ‘’Selam.’’ Diyerek Niall ‘a sarıldım. ‘’Nasılsın Demi?’’ gülümseyerek geri çekildim. ‘’İyidir senden.’’ Aynı şekilde gülümsedi o da ‘’İyiyim bende. Sizi arkadaşlarımla tanıştırayım.’’ Kenarda duran çifti gösterdi mavi gözlü yakışıklı çocuk yanında ki kızı belinden tutuyordu. ‘’Bu Louis yanındaki de kız arkadaşı Eleanor.’’ Sonra yanındaki çocuğu gösterdi ‘’Bu da Liam.’’ Waov çocuk sen gerçek misin? Tanrım, çok tatlı… Kızlarda tanıştıktan sonra yerlerimize oturduk. ‘’Şey, Niall altı kişiyiz demiştin.’’ , ‘’Evet öyleydik ama çapkın arkadaşım dün bir kız görmüş ve kız ona eğer tekrar karşılaşırlarsa bir randevuya çıkabileceklerini söylemiş. O da kızı bulma derdinde diğer arkadaşımızı da yanına aldı.’’ Bu hikaye bana biraz tanıdık geldi. Selena ‘ya baktım o da bana baktı. ‘’ Eğer bahsettiği bensem, ben çocuğa randevu demedim.’’ Kulağına eğildim ‘’Sen demedin ama çocuk sana bir elden fazlasını isterim demiş. Yazık çocuk başka yerlerde seni arıyor gelseymiş buraya seni bulacaktı ne güzel.’’ Miley araya girdi. ‘’İnanmıyorum Sell şansa bak.’’ , ‘’Hem onun olduğu ne mağlum belki farklı biri.’’ İkimizde ona ciddi misin der gibi baktık. ‘’Tamam ama şans, gelseymiş beni başka yerlerde aramasaymış.’’ Başımı sallayıp masaya döndüm. Saat ilerledikçe sohbette koyulaşıyordu. Kızlara baktığımda onlarda eğleniyorlardı bir de buraya gelirken surat asıyorlardı.. Konuşurken Liam ‘la göz göze geldik gülümsedi karşılık olarak ben de gülümsedim. Seni tatlı şey…
