Masaya bir kez daha eğildim, istekayı tutup iki parmağımın arasına sıkıştırdım ve vuracağım topa hizaladım. Topa dokunmadan önce derin bir nefes aldım ve anında aldığıma pişman oldum. Yoğun içki ve sigara karışımı genzimi yaktı buna karşılık yüzümü buruşturdum ve topa vurdum. Son topta deliğe girince zaferle gülümseyip doğruldum, arkamda ki adama dönüp konuştum ‘’Evet bayım sanırım ben kazandım. Umarım bir bayanı küçük görmeyeceğinizi öğrenmişsinizdir.’’ Söylediklerimden sonra adını bilmediğim şahıs içki bardağını büyük bilardo masasının köşesine bıraktı ve tatmin olmuş bir ifadeyle gülümsedi ‘’Pekala küçük bayan, sanırım öğrendim. Bu güzel oyun için teşekkür ederim.’’ Dedi ve nazikçe elimi öptü. Buna karşılı bende tebessüm edip ‘’Rica ederim.’’ dedim. Adı her neyse arkasını dönüp bulunduğumuz ortamdan uzaklaştı.
Aklıma bakmam gereken bir telefonum olduğu gelince hemen köşede bıraktığım çantamın yanına gittim. İçini açıp telefonumu elime aldım. Hahh! Kimse aramamış, nerdeyse bir saattir yanlarında değilim ve hiç mi yokluğumu fark etmediler? Bu biraz kalbimi kırdı doğrusu. Her neyse buraya iki arkadaşımla beraber eğlenmek için gelmiştik ama kumarhane tarafı pek ilgimi çekmeyince bende bilardo masalarının bulunduğu bölüme geldim. Burada da o –adı her neyse- ile karşılaştım. Adam bana -sen bu oyunu oynayamazsın cici kız- dedi , kişiliğim bakımından bunu hoş karşılamadığım için bir saattir onunla ilgileniyordum. Ama görünen o ki benimle ilgilenen yok.
Eşyalarımı toparlayıp dışarı çıkmayı planlıyordum ki bilardo masasının karşısına esmer bir çocuk geldi. Oyun oynamak içindir deyip onu takmamaya karar verdim. ‘’Acaba, benimle de bir el oynar mısınız?’’ Başımı kaldırıp çocuğun yüzüne baktım, benim yaşlarımda gibi duruyordu. Tebessüm edip konuştum ‘’Üzgünüm dostum, ama fazlasıyla yorgunum ve daha gidip umursamaz arkadaşlarımı bulmalıyım.’’ Çekici bir şekilde gülümsedi ‘’Hadi ama sadece bir el hem o yaşlı bunaktan daha iyi oynarım.’’ Deyip tek kaşını kaldırdı. O adama yaşlı bunak demesi beni güldürmüştü. ‘’Bundan eminim ama benim gerçekten gidip arkadaşlarımı bulmam lazım.’’ , ‘’Bir şartla, umarım bir süre daha buralardasınızdır çünkü seninle tekrar görüşmek isterim.’’ İstersin? Hadi ama benimle flört mü ediyorsun? Pekala, fena tip değil saçları, gözleri, bakışları, özellikle sakalları –ki ben bir erkeğe sakalı çok yakıştırırım- yani hoş çocuk. Hem benim içinde tatil eğlencesi olur. Gülümsedim ‘’Evet, birkaç gün daha buralardayız.’’ Yüzünü büyük bir gülümseme kapladı ‘’Öyleyse bu bir daha görüşeceğiz demek.’’ Bende aynı şekilde gülümsedim ve ‘’Tabi, umarım bir daha karşılaşırız. Ama bilirsin Las Vegas büyük bir yer tekrar karşılaşmamız biraz zor gibi. Fakat tekrar birbirimizi görebilme gibi bir ihtimalde var bilemiyorum kader.’’ Ellerimi kaldırıp omuz silktim. Yüzünün aldığı şekli görünce gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Çantamı elime alıp arkamı döndüm ve kapıya doğru ilerlemeye başladım. ‘’Hey bekle!’’ duyduğum sesle arkamı döndüm. Esmer çocuk hızlı adımlarla yanıma gelip karşıma dikildi. Gülümsemesi geri dönmüştü. ‘’ Madem böyle istiyorsun senin istediğin gibi olsun. Ama şunu bil ki ben pes etmem seninle yine karşılaşacağız, ve o zaman bir elden fazlasını isterim.’’ Sırıttım. ‘’Anlaştık.’’ , ’’Anlaştık, pekala nasıl olsa tekrar karşılaşacağız ben Zayn.’’ Uzattığı eline baktım, yavaşça bende elimi uzattım. ‘’Selena.’’ Gülümsemesi daha da genişledi, elimi çektim arkamı dönüp yürümeye başladım. Geçerken aynadan onun olduğu tarafa baktığımda onunda bana baktığını gördüm, göz göze gelince bana göz kırptı gülümseyip bilardo bölümünden çıkıp kumarhane tarafına, hala beni merak etmeyen arkadaşlarımı bulmaya gittim.
