7.Bölüm
SELENA
Gözlerimi açmak için çok fazla uğraşmam gerekti şuan uyku o kadar ağır basıyor ki.. Yavaş yavaş kendime gelirken nerede olduğumu anlamaya çalıştım ama anlayamadım. Neredeyim ben? Hatırladığım kadarıyla gölün karşısında uyuya kalmıştım ve yanımda da Zayn vardı. Kafamı yastıktan kaldırmayarak etrafıma bir göz attım koyu renklerin ağırlıklı olduğu bir odadaydım ve yoğun erkek kokusuna bakılırsa burası bir erkek yatak odasıydı. Sağ tarafa bakınca koltuğun üstünde iki büklüm yatmış olan Zayn ‘i gördüm. Ve muhteşem zekam ile hemen nerede olduğumu çözdüm Zayn ‘in evindeyim. Aferin bana!!
Her sabah olduğu gibi gözlerim yanmaya başladı. Uykumu alamadığımda lanet gözlerim böyle oluyor. Bu yüzden gözlerimi kapayıp biraz daha öyle bekledim. Ne kadar süre öyle bekledim bilmiyorum ama tam uykuya dalacakken Zayn ‘de bir hareketlenme oldu. Sanırım uyanmıştı, gözlerimi yavaşta açıp onun tarafına baktım oturmuş gözlerini ovuyordu. Gözleri beni bulunca gülümsedi ‘’Günaydın.’’ Bende uykulu bir şekilde gülümsedim ‘’Sana da günaydın.’’ Dikleşip ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Kafamı yastıktan kaldırınca boynumda bir sızlama oldu bu yüzden yüzümü buruşturdum. Zayn fark etmiş olmalı ki hemen ‘’Ne oldu?’’ diye sordu. ‘’Sadece boynum biraz acıdı.’’ Başını salladı ‘’Sabaha kadar o parkta uyuya kalmışız o yüzdendir.’’ Sabaha kadar mı dedi o, peki ne ara buraya geldik? Ona bakışlarımdan anlamış olmalı ki hemen açıkladı ‘’Sabaha karşı ben uyandım ve seni buraya getirdim. Umarım bir sakıncası yoktur?’’ omuzlarımı silktim ama bu boynumun tekrar sızlamasına neden oldu belli etmeden konuştum. ‘’Önemi yok sonuçta beni kesmedin.’’ Gülüp ayağa kalktı. ‘’Pekala üstümü değiştirip sana bir kahvaltı hazırlıyım sonra da boynun için ilaç içersin.’’ Başımı sallayıp ayağa kalktım. Üstümdekilere şöyle bir baktım dünkü kıyafetim buruş buruş olmuştu ve saçlarım kim bilir ne halde, makyajımı düşünemiyorum bile. Zayn bana bakmaya devam ederken konuştu. ‘’İstersen sana benim kıyafetlerimden verebilirim daha rahat edersin.’’
‘’Senin içinde sorun yoksa çok iyi olur.’’ Hemen dolabının önüne gidip bir şeyler aramaya başladı sonra bir eşofman ve t-shirt çıkartıp bana verdi. Eliyle bir kapıyı gösterip konuştu. ‘’Banyo şu tarafta orada giyinebilirsin.’’ Gülümseyip gösterdiği yere doğru ilerledim. ‘’Teşekkürler Zayn.’’
Kapıyı kapadıktan sonra aynı odası gibi koyu renklerin ağırlıkta olduğu banyoya kısa bir göz atıp aynanın önüne geçtim. Neyse ki korkunç bir görüntüm yoktu tamam siyah kalemim biraz akmıştı ama bence dağılmış topuzumla tatlıydım. Ah kimi kandırıyorum ben her zaman tatlıyım. Yüzümü güzelce soğuk suyla yıkayıp kuruladım. Sonrada Zayn ‘in bana verdiği kıyafetleri üzerime geçirdim eşofman lanet kısa boyum yüzünden bayağı uzun olmuştu bu yüzden paçalarını kıvırdım. T-shirt de bol olmuştu ve bir omzu sürekli düşüp duruyordu. Ama yine de üzerimde fena durmamıştı, her neyse kendimi bu kadar çok övmeyeceğim. Telefonumu eteğimin cebinden alıp hiç bakmadan eşofmanın cebine koydum. Saçımı da tekrar topuz yapıp banyodan dışarı çıktım. Zayn ortalıklarda yoktu, muhtemelen mutfaktadır. Tamam mutfak alt katta ama tam olarak nerede olduğunu bilmiyorum. Neyse evin içinde de kaybolacak değilim. Odadan dışarı çıkıp etrafa bakındım koridorun sonunda sol tarafta gözüken merdivene doğru ilerlemeye başladım. Bu arada da etrafı inceliyordum. Etrafta birkaç tane çerçeve vardı ve hepsinde de Zayn ‘in kendisi vardı. Tam merdivenin karşısında ki resimlerde kalabalık bir aile fotoğrafı ve bir adamla Zayn ‘in fotoğrafı vardı benzerliğe bakılırsa babasıydı. Buruk bir şekilde gülümsedim benim aksime onun kocaman bir ailesi vardı. Bir babası vardı. Ama yine de benim de öz olmasa da iki tane kız kardeşim var değil mi? Keşke bir tane kardeşim olsaydı.