Maksim Shevchuk kendisini üçüncü kez Rusya'ya getiren uçağın küçük penceresinden dışarıdaki kapkara bulutları izliyordu. Birden uçağın sağ kanadının bir metre ötesine düşen yıldırımdan dolayı oturduğu koltuktan düşme tehlikesi geçiren arkadaşının sesiyle irkilerek kendine geldi.
"Lanet olsun! Neden bu havada yola çıktık ki?!" diye bağırdı karşısındaki koltuktan sinirle ayağa kalkan en yakın arkadaşı Oscar.
"Çünkü bize öyle emredildi, Oscar. Şimdi kapat şu lanet olası çeneni! Planlarımı gözden geçirmeye çalışıyorum." Maksim koyu kahverengi gözlerini büyük bir öfkeyle arkadaşına yönelterek cevapladı.
Oscar arkadaşının bu sözleri üzerine hiçbir şey söylemeden koltuğuna geri oturdu. Çocukluğundan beri birlikte büyüdüğü, görevlerine onun kadar sadık ve itaatkâr bir insan tanımadığı arkadaşı Maksim'in bu şekilde davranmasını yadırgamıyordu. Maksim ile çok fazla ortak yönleri vardı; cesaret, hırs, azim... Ancak onda kendisinden farklı tek bir özellik vardı ki şu anda tam olarak bu sebeple fırtına bulutlarının arasında kapana kısılmışlardı: İtaat ve sadakat duygusu.
Kendilerine Rusya'ya gitme ve Rusların Kırım ile ilgili planlarını ele geçirme görevi verildiğinde Oscar, hava muhalefeti nedeniyle bu yolculuğun birkaç gün ertelenmesini talep etmiş ancak talebi kabul görmemişti. Bunun üzerine Oscar, arkasındaki duvara yaslanarak Başkan ile kendisi arasındaki diyaloğu hiçbir şey söylemeden sadece izlemekle yetinen arkadaşı Maksim'e dönmüş ve "Sen de bir şeyler söylesene dostum. Bu havada yola çıkarsak Rusya'ya varamadan cehennemi boylarız!" diyerek onun bu sessizliğine tepki göstermişti. Karşısındaki adam ise onun bu tepkisini hiç duymamış gibi Başkan'a dönüp "Başüstüne!" diyerek odadan çıkmıştı.
Oscar, Maksim'in bu yönüne hayrandı. Onun için görevleri kendi hayatı dâhil her şeyden mühimdi. Ve anlaşılan o ki bu gerçek asla değişmeyecekti.
Nihayet kendilerini taşıyan uçağın Rusya semalarına vardığını bildiren siren sesini duydular. Uçak kara bulutların arasından aşağı süzüldü ve ormanlık bir alana iniş yaptı. Maksim ona bambaşka bir hava veren güneş gözlüklerini taktı ve yavaşça yerinden kalkarak uçağın çıkış kapısına doğru ilerledi. Oscar ise onun arkasından bir süre bakakaldı ve fısıldayarak "Bir gün gelecek kalbin sadakatini sınayacak dostum. Umarım o gün geldiğinde bu sınavı vermekte zorlanmazsın." dedikten sonra Maksim'in arkasından çıkışa doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL CAZİBE +18
Teen FictionGÖREVLERİNİ HER ŞEYİN ÜSTÜNDE TUTAN İKİ DÜŞMAN AJANIN AŞKI... **** Kulübeye vardıklarında kıyafetlerini sıksalar içinden küçük bir gölet oluşturacak kadar su çıkardı. Katya kızıl saçlarındaki suyu sıkarken bir...