Katya, Aleksis'in bulunduğu asansörün kapılarının kapanmasıyla gözlerinin yeniden dolduğunu fark etti. İçinde bulunduğu yaşam koşulları artık ona çok ağır geliyordu. Bir an için Aleksis'in ona az önce söylediklerini hatırladı yine. "Bir gün elindeki güzelliğin uçup gidince ne olacak peki? Dimitri seni o gün de tutacak mı bu teşkilatta? O zaman da şu anki gibi değer verecek mi sana?"
Birkaç saniye düşününce Aleksis'e hak verdi Katya. Evet, bugüne kadarki yaşamını Dimitri'ye borçluydu, ailesi öldürüldüğünde ona Dimitri sahip çıkmış, onu bu teşkilata aldırmış, ona yepyeni bir hayat fırsatı vermişti. Ancak Katya, her ne kadar kabul etmek istemese de, büyüdükçe yaşamın anlamının sadece görevlerden ibaret olmadığını, mutlu olmanın da hayatın bir parçası olduğunu anlamıştı. Sırf bu sebeple bir zamanlar kalbinin Aleksis için çarpmasına izin vermişti. Ama şimdi, her ne olursa olsun aradığı bu mutluluğun anahtarının kendisini bir Fransız or*sp*yla aldatırken yakaladığı Aleksis'te olmadığını çok iyi biliyordu.
Dimitri'nin birden karşısına dikilmesiyle daldığı düşünce dünyasından ayrıldı Katya. Nemli gözlerini ondan kaçırmaya çalışarak "Ne istiyorsun?" diye sordu.
Dimitri parmaklarını Katya'nın çenesine götürerek yüzünü sertçe yukarı kaldırdı, "Kendine gelmeni!" dedi. "Birkaç dakikadır gizlice seni izliyorum. Neler olduğunu biliyorum, her şeyi asansörün içindeki kameralardan izledim."
"..."
"Ne o, hiçbir şeyden haberim yok mu zannediyordun? Yıllar önce gizli gizli nasıl görüştüğünüzü, iki yıl boyunca yasak aşkınızı nasıl yaşadığınızı, az önce o asansörde nasıl öpüştüğünüzü bilmediğimi mi sanıyordun?!"
"Nasıl, sen... Sen..."
"Yıllardır her şeyden haberim vardı, onu teşkilattan bu yüzden kovmuştum. Senin onu terk etmen için o Fransız or*sp*sunu o b*k herifin koynuna da ben sokmuştum. Aradan yıllar geçtikten sonra, bugün, benim yanıma geldi. Yaptıklarından çok pişman olduğunu, geri dönmek istediğini söyledi. Onu senden uzak durması şartıyla tekrar teşkilata aldım. Ancak anlaşılan o ki hata etmişim. O p*z*venk beni tekrar aldatmaya kalktı! Bunun bedelini çok ağır ödeyecek!"
Katya duydukları karşısında öyle büyük bir şok geçirmişti ki tek kelime söyleyemedi. Bunca yıl Aleksis'i kendisini aldattığı için suçlamakla ne büyük aptallık ettiğini düşündü ve bir an için kendinden nefret etti. Ancak bu duygudan hemen arınmayı başardı. Zaaflarına yenik düşmüş bir erkeğe acınmazdı.
Düşünceleri yine Dimitri'nin keskin ve öfkeli sesiyle bölündü. "Bu sana son ikazım, Ajan 802! Bir daha görevini hiçe sayma gafletinde bulunursan Aleksis'in ödeyeceği o ağır bedeli onunla birlikte ödersin! Şimdi, derhal kendine gel ve görevine odaklan! Zira şu andan itibaren başlamış bulunuyor!" Dimitri son cümleyi söylerken saatinin üzerine diğer elinin işaret parmağıyla üç kez vurdu, ardından Katya'ya bir adım daha yaklaşarak elindeki kâğıdı ona uzattı. "Hedefin iniş yaptığı koordinatlar. Oraya git ve onu bir şekilde etkile. Bu sefer hata istemiyorum!"
Dimitri tam arkasını dönmüş merdivenlere doğru birkaç adım atmıştı ki Katya'nın sorusunu işitti. "Ne yapacaksın ona?"
Bu soruyu sadece başını omzunun üstünden yavaşça çevirerek cevapladı. "İnan bana, bunu duymak bile istemezsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL CAZİBE +18
Teen FictionGÖREVLERİNİ HER ŞEYİN ÜSTÜNDE TUTAN İKİ DÜŞMAN AJANIN AŞKI... **** Kulübeye vardıklarında kıyafetlerini sıksalar içinden küçük bir gölet oluşturacak kadar su çıkardı. Katya kızıl saçlarındaki suyu sıkarken bir...