Hikayeme başlıyorum. Bu arada internet fazla bulamıyorum ve telefonumdaki internet yetmiyor. Bu yüzden yazdıklarım bir anda yani bir gün içinde yazılmış gibi görünüyor...
Bir kaç saat uyuduktan sonra içeriye Aytaç girdi. Bağırışı sanki dünyanın sonunun geldiğini haber verirmiş gibiydi. Aytaç şöyle dedi.
" Kalkın kalkın görev emri geldi."
" Tamam lan tamam bağırma."
Böyle diyince biraz da olsa susmuştu. Yanımda yatan oda arkadaşım Görkem' di . Adam am olarak bir deliydi. Üstünde üniforması ve çizmeleriyle yatmıştı bende şöyle dedim.
"OHA !!!! Olum bu ne hal."
" Aga ben böyle yatıyom siz böyle yatmıyonuz mu?"
Aytaç;
" Abi oha yaa"
Ben ;
" Abi bari postalları çıkarsaydın ."
" Aga ben öyle kendimi çıplak hissediyorum."
Battaniyesini kaldırınca tüfeğinin yanında olduğunu gördüm ve şöyle dedim.
" Abi sen delirdin mi"
"Yoooo."
Ona aldırmadan gidip hazırlanmaya başladık. Hazırlandıktan sonra dışarıda sırya geçtik tim le Tim on iki kişilikti ve bu yüzden duymamız için komutanımız çok bağırmak zorunda kalıyordu. Peşinde olduğumuz en kötü terörist 'di . O ne kadar kaçmaya çabalasada. Onu yakalayacağız...
Su'dan;
Dün gece eve geç saatlerde gelmiştim. Hemen yatağa yatıp uykuya daldım. Sabah kalktığımda gülüşmeler duydum sevinmiş gibilerdi . Ailem gelen bu sesler beni mutlu etmişti. Üzerimdeki pijamalarlan içeri gidip şöyle dedim.
" Ne sevinç bu böyle."
Annem;
" Fransaya dönüyoruz ailecek."
Babamın birazda olsa suratı düşmüştü. Ama annemle , kız kardeşim daha çok gülmeye başladı.
Babam;
" Üzgünüm tatlım ama sen gelemiyorsun.."
Babamın böyle demesiyle gözlerim dolmuştu resmen beni bırakıp gidiyorlardı üstüne üstlük evide satmışlar.
Annem;
" Bu arada evi sattık kendine kalacak otel bul!!"
" Kalacak zaten bir otel var."
Böyle yapmaları kötüydü ama iyiydide annem ve kız kardeşimden kurtuluyorum. Ama babamdan ayrılmak zor oldu pnlar gittikten sonra ben de kalkıp valizimi hazırladım. Saçımı at kuyruğu şeklinde bağladım ve üzerim kalın askılı dar göbekte biten bir t-short giyip altına beyaz diz üstünde biten dar bir etek giyip altına beyaz kalın topuklu ayakkabımı giydim. Üzerime fazladan mavimsi yarım kollu bir kot ceket alarak evden çıktım. O kadar üzüldümki gözlerim akmaya başladı. Alay komutanlığı yakın bir bankta oturup ağlamaya başladım. Gözlerim sudan bulanık görmeye başlamıştım. Biri geliyodu bana doğru üniformalıydı yaklaştıkça netleşen görüntüden sonra gördüm kişi Burak'tı. Bana bakıp şöyle dedi.
" Neden ağlıyorsun?"
" Gerçekten merak ediyor musun?"
" Evet , ama burda olmam lazım gel içeriye girelim."
Tamam diye başımı salladım. İçeri yani alaya girdiğimizde banklardan birini oturduk . Ama şunu itiraf etleyim üniformalı çok yakışıklıydı.Burak'ın üniformalı hali;
Bu kadar iyi neden davranıyordu.
" Teşekkür ederim. Burak ."
" Teşekkür etmene gerek yok ne oldu sen onu anlat."
"Ailem Fransaya gitti ama benim kalmam gerektini söylediler. Üstüne üstlük evi sattılar. Şimdi otele gidiyordum. Ama ağlamaya başladım kendimi durduramadım."
"Hıımm ne dicemi bilemiyorum çünkü böyle bir durumla hiç karşılaşmadım."
" Neyse ben gideyim otele oda bulmam lazım."
"Bir kaç dakika bekle üstümü değiştirip geleyim."
" Hayır gelmene gerek yok!!"
"Bekle dedim. Yılmaz bu hanfen diye göz kulak ol. Bir yere gitmesin."
Yılmaz denen adam tamam der gibi başını salladı...Burak'tan;
O kıza neden yardım ediyordum anlamıyorum ama çok güzel bir kız galiba ben aşık oluyordum ama bu imkansız . Neyse böyle şeyler düşünmemem lazımdı. Yanına gittiğimde.
" Hadi kalk otele gidelim."
" Tamam gidelim." Dedi.
Yürüdük çünkü otel yakınlardaydı.
Pek fazla konuşmadık. Kiraz rengi dudakları çok dikkatimi çekiyordu. Otele geldiğimiz de pna bir oda bulup valizini oraya koyduk. Sonra kafeteryasında oturduk. Bu kadar beyaz giyinmesi ve açık olması beni rahatsız ediyordu. Sebepsiz yere onu kıskandım yanımızdan geçen erkeklerden birer kahve söyleyip içmeye başladık. Çantasındaki kitabı görünce şaşırdım kitap benim o gün aldığım kitabın aynısıydı . Tam kalkarken gördüğüm kitabı alıp şöyle dedim.
" Güzel kitap bendede var aynısından."
"Evet çünkü senden görüp almıştım."
Sayfaları karıştırırken içinden bir fotoğraf elime deydi. Fotoğrafa baktım bir erkekle su vardı. Galiba sevgilisiydi. Kitabı hemen bırakıp çıktım yüzümün düşmesini gördü. Dışarı çıkıp ellerimi enseme dolayarak şunu söyledim .
" Hayır , hayır yeniden olmaz yeniden olmaz."
Arkadan gelen Su ' un sesiydi.
Arkam döndüm ve o şöyle dedi.
"Sen iyimisin, yani bir daha teşekkür etmek istedim birde."
"Yok teşekkür etmene gerek yok hem ben iyiyim."
Ben böyle diyince boynuma sarıldı.
Ben içimden şöyle söyledim." Sakın aşka yenilme, SAKIN!!"
Sarılmayı bırakınca arkamı dönüp yürümeye başladım. Ve alaya döndüm yatağa uzanıp düşünmeye başladım. Gerçekten aşık mı oluyordum. Bunu düşünürken uykuya daldım..
Bu hikayede buraya kadar bir sonraki hikaye biraz gecikecek umarım beğenmişsinizdir.. ☺️☺️🤗🤗😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyfet..
ChickLitBu hikaye sizlere güzel bir aşkın hikayesidir. Umarım beğenirsiniz....☺️☺️☺️