Burda kalmaya karar verdikten sonra odama çıkıp üstüme güzel bir şeyler giyinip herşeyden değerli olan ayakkabımı giyecektim.
Evet yine bu ayakkabım bu ayakkabıyı seviyorum. Çünkü çook rahat yolda yürürken...
Burak'tan;
" Bugün elimizden kaçan Sebo yani Sebastian denilen pii** yaklamak üzere operasyona gidiyoruz. Bu sefer onu yakalayacağımıza emindim. Saldırmak için yerlerimizi aldık. Sebonun arabası geldi içinden sebo indi. Ve sonrada içinden ağzı bağlı. Topuklu ayakkabısı vardı çok güzel giyinmişti. Bu inanamıyorum Suydu. Onu kaçırmış şerefsiz, onu içeri götürdü ve kapıyı kapattı. Hemen harekete geçtik içeri daldık bütün adamları öldürdük. Sonra Sebo denen şerefsizi yakaladık. Suyu ve Seboyu alıp alaya dönerken ben , aşık ve Sebo bir arabada gidiyoduk ve birden arabanın yan yattı. Tam da uçurumun kenarında durdu araba aşık kurtuldu. Ama benim kolum sıkışmıştı her yolu denedik ama olmuyordu. Arabanın kapısıda açılmıyordu kurtulmak hiç kolay değildi. Kurt dereli kapıyı mini bombalardan biriyle patlattı ayrıca dışarda çatışma vardı. Bize destek lazımdı aradık ve gelmek üzerelerdir..
Aşık(takma adı);
"Komutanım biraz daha gelmezlerse kolunuzu kesmek zorunda kalabiliriz."
"Ne kesmesi lan mal mısın siksen olmaz aşık!"
Su ordan bana bakıyordu aşıkla konuşmalarımızı duymuştu.
Bende hemen;
" Pardon."
Atakan;
"Avcı, Erdem Yarbay seninle konuşmak istiyor."
Ben;
"Komutanım buyrun."
"İtimisin aslanım kolun nasıl?"
"İyi değil komutanım artık !!"
"Bak aslanım itfaiye yetişemezse kolunu kesmek zorundayız."
"Olmaz komutanım bem bir askerim naparım?"
"Oğlum beklersekte seni ölüme itmiş oluruz benim dediğimi yap!"
"Emredersiniz komutanım."
Dedi üzülerek Su lafa atıldı.
"Biraz daha bekleyelim nolur."
Atakan;
"Tamam biraz daha bekleyelim ama gelmezlerse üzgünüm avcı."
Tamam diye başımı salladım. Gözümden yaşlar gelmeye başladı. Su bana üzülürcesine baktı . Aşık bana şöyle dedi;
"Komutanım artık kesmek zorundayız"
"Olum sen beni hala anlamıyormusun, ben Goncamı yalnız bırakırsam kahrımdan ölürüm lan!!"
Aşık suya bakarak şöyle dedi;
"Gonca silahının adı."
"Tahmin ettim."
Artık kesmek zorundalardı. Aşık kesmek için bazı malzemeler çıkardı. Kolumu uyuşturdu..
Su'dan;
Dışarda kesmelerini beklerken eaki sevgilim yani Sebo ban şöyle dedi;
"Su benim kaçmama yardım et bende sana neden gittimi herşeyi anlatayım!"
"Tamam bekle."
Gidip hemen ölen teröristlerden birinin silahını aldım belime koydum. Beklemeye başladım kesmek üzere hazırlanırken etrafıma baktım ve uzaktan itfaiyenin geldini gördüm ve onlara haber verdim. Burak ın yüzündeki o mutluluk beni de mutlu etmişti. Onlar orda kutlama yaparken bende seboyu alıp ormana girdim. Biraz yürüdükten sonra kelepçeye bir tane silah sıkıp kırmamı istedi. Ben de tamam dedi bende sıkmak için silahı çıkardım ve kelepçe yerine onun kafasına tuttum silahı ve şöyle dedi;
Bu arada burda tam olarak "Ölünce sevemezsem seni "adlı şarkıyı açın ve sonuna kadar dinleyin!
"Napıyorsun Su beni inandığım şey için öldür . Öldür beni hadi!!"
Kafasına tutarken bir anda Burak bana "Dur " ye bağırdı bende;
"Karışma ben benim meselem!"
"Hayır bu benim meselem , bu benim ülkemin meselesi.!!"
Burak bir anda silahını çıkarıp bana doğrulttu.
"Su bunu bana yaptırtma!"
Ben silahımı indimeyince beni vurdu.
Buraktan;
Suyu vurdum onun gözlerimin önünde yığılmıştı.Su diye bağırmıştım aşık herkes geldi. Ambulansa binerek yolda bana Su sesinin çıktığı kadar şöyle dedi;
"Ölücekmiyim?"
"Hayır Su ne ölmesi daha erken dayan lütfen dayan sensiz olmaz!"
"Neden yaptın?"
"Asıl sen neden yaptın Su?"
Hastaneye geldiğimizde Yavuz komutanımın haberi olup hastaneye gelmişti. Benim için Bahar durumunu öğrenmeye başlamıştı. Yavuz komutanım ve ben terasa çıktık ağlamaktan hiç bir yer görmüyordum. Komutanım nerden vurduğu sormuştu. Bende;
Tekrar açın lütfen şarkıyı!
"Tam omuzunun altından !"dedim.
İçeri girdiğimizde on dakika sonra ben ve aşık kapıdaydık sadece komutanım muayene ol aya gitmişti. Doktor
çıkmıştı. Ben hemen;
"Nasıl iyimi Su?"dedim.
"Üzgünüm ama başaramadı."
"Ne demek başaramadı!"
"Hastayı kaybettik."
Ben ağlayarak ne diyosun sen doktor diye bağırmaya başladım yasin beni sakinleştirmeye çalışırken aşık gidip komutanımı çağırdı ben hala çıldırıyordum nasıl ölürdü. Daha çok gençti . Su , Su öldü ama ölemez omzundan vurdum onu konutanım geldi.
"Sakin ol avcı sakin ol!"
"Komutanım ya komutanım öldü diyolar. Ölemez omzundan vurulan insan ölürmü ölmez!"
Komutanım bana sarılarak sakinleştirdi beni ve ailesi onu almaya geldiler. Onun tabutla çıktığını gördüm . Su diye üstüne giderken komutanım durdurdu. Yanımda ağlayan Bahar sakin olmamı istedi. İfade vermem için beni çağırdılar konutanım;
"Git ne olup bittiyse anlat onlara tamam mı avcı!"
Taam dercesine başımı salladım ve polis arabasına bindim gözleri den akan yaşları durduramıyordum.Bu bölüm buraya kadar inşallah beğenmişsinizdir . Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyfet..
ChickLitBu hikaye sizlere güzel bir aşkın hikayesidir. Umarım beğenirsiniz....☺️☺️☺️