Ben: Şuan sana fotoğraf atmam pek doğru olmaz. Belki sonra?
Aklımı sevim yahu.
Ömer: Tamam öyle olsun.
Ömer: Ya ne bilim ben öyle bir iki fotoğrafı olanlara pek inanmıyorum.
Zeki çocuk.
Ben: Sanki nüfusuna geçiricen,
Altı üstü konusucaz xbskjfdk
Ömer: Geçiricem jjajajaj
Ömer: Altı üstü konuşacaz doğru.
Ömer: Belki çok konusuruz?
Lan, ne hissedeceğimi şaşırdım.
Resmen fakeye yürüyordu zhsjjdjs
Ama olsundu çünkü o fake bendim.
Ben: Belki. Anlaşırsak yani neden olmasın.
Olur, olurrr, bal gibiii olurrr...
Ömer: Aynen, begenirsem olur.
Manavdan karpuz mu beğeniyon ciğerim?
Görüldü de kalmayı hak ettin bebeğim.
Kafamı kaldırdım, oturma odasının ışığı yanıyordu.
Evlerinin önünü mesken tutmustum.
Onu bi kerecik de olsa görme umuduyla buradayım her zaman.
Okulda görmüyor musun?
Diyebilirsiniz ama o yetmiyor bana.
Özlüyorum onu.
Teneffüslere pek fazla çıkmaz oldu.
Sınıflarının önünden geçerken görüyorum,
Hep en arka sirada,
Kulağinda kulaklık, test çözüyor.
Elinde, Faber-Castell'in yeşil kalemi,
Kalemi çeviriyor çoğu zaman,
Belli ki stresini atıyor.
Söylememe gerek yok sanırım,
Benim kalemimin de aynısı olduğunu?
Arada bir kantine iniyor,
Yiyecek bir şeyler alıp geri sınıfa çıkıyor.
Tüm gün böyle geçiyor.
Şimdiyse saat akşam altı.
Apartman kapılarının ışığı yandı.
Oturduğum yerden kalktım,
Duvarın arkasına geçtim.
Çıkan Ömerdi.
Ne çok özlemişim.
Yürüdü,
Yürüdüm.
Markete girdi,
Bense karşı yolda çıkmasını bekliyorum.
Çıktı ama ne çıkış.
Elinde bir poşet,
İçinde iki ekmek.
Poşeti sallıyor,
Sanırsın beş yaşında çocuk.
Tam izlenesi bir hali var.
Ben bunları dusunurken esnedi.
Evet, evet esnedi.
O kadar tatlı görünüyor ki...
Tam bu anı bir kavanoza koyup saklamak istedim.
Bunu yapamayacağım için bu anı, hafızama kazımaya karar verdim.
Peşinden gittim,
Apartmana girdi.
Yaklaşık beş dakika sonra mutfağın ışığı yandı.
Gülümsedim,
Kalbimin yarısını burda bırakıp,
Evime doğru yürüdüm.
✔️YN: Gerçek hayatta yaşandı!✔️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
22 NİSAN İKİBİNONYEDİ
ChickLitMurphy yasası der ki; Herhangi bir şeyin olma olasılığı, arzu edilirliğiyle ters orantılıdır ve bu demek oluyor ki ne zaman bir şeyden vazgeçerseniz o şey size geri gelir. Yirminci bölümden öncesi kurgu olmayıp gerçek hayatı yansıtmaktadır. Yirmide...
