✨ Beklenmeyen bölüm-Part 1 ✨

1.2K 202 436
                                    

⚡️Medya: Ölünce sevemezsem seni-Senden bana kalan⚡️

⛈ 05.01.2018 ⛈

Hayat devam ediyor.
O hayatınızda olsada olmasada...

Zaten o benim hayatımda hiç olmadı ama hep hayatımı farkında olmadan etkiledi.

Çünkü o benim aklımda ve kalbimdeydi.

Şimdiyse;

Hani demiştim ya size kalbime gömüyorum diye... İşte orda şuan. Kalbimin derinliklerinde bir yerlerde...

Tam olarak yerini bende bilmiyorum ama size  şöyle tarif edeyim; canımı yakacak, göz yaşlarıma sebep olacak kadar var hâlâ içimde.

Ama çok düşünmemeye çalışıyorum çünkü düşündükçe ağlıyorum,
Ağladıkça ruhum kayıplara karışıyor...

Hatırlatıyor bazen bazı şeyler,
İşte o zaman diyorum; özledim hemde çok özledim...

Ama dedim ya hayat devam ediyor işte...

Çok azar işittim arkadaşlarımdan.
Abarttığımı, unutmak istemediğimi söylediler hep.
Hiçbiri benim unutmak için çabaladığımı fark etmedi.

Ne dediler biliyor musunuz?
"Değer mi?"

Hiçbir şey demedim, diyemedim.
Anlamadılar, bundan sonra da anlamazlar zaten.

Her şeyin farkında olmak ama hiçbir şey yapamamak ne demek bilmiyorlar.
Hiç tatmamışlar çünkü bu çaresizliği, anlatsamda anlamayacaklar beni.
İşte bu yüzden anlatmıyorum onlara, unutmuşum gibi ortalıkta dolaşıyorum.

Arkadaşlarımla fazla dışarı çıkmıyorum artık, Çıktığımda da sitemlerine maruz kalıyorum hep.
Neden mi?
Çünkü arkadaşlarıma göre;

Gözlerim sürekli onu arıyormuş...

Bu doğru.

Sekiz aydır onu hiç görmedim,
Tam sekiz ay...
Her yerde, herkeste onu arıyorum...
Her sokak başında bir ümidim var, ona rastlarım diye...
Bazen eski evinin önünde bekliyorum, sanki ordan çıkıp gelecekmiş gibi...
Bazense eski sınıfının önünde...
Hâlâ ordan geçerken heyecanlanıyorum biliyor musunuz?
Sanki orda onu görebilecekmişim gibi...
Özledim, çok özledim...
Uzaktanda olsa onu izlenmeyi,
Onu görünce kalbimin sıkışmasını,
Ve daha birçok şeyi özledim.
Ben onu ve onun bana hissettirdiklerini çok özledim...

Şuan bunları düşünmemem ve ağlamamam gerekiyordu...

Çünkü Elif kafam dağılsın diye beni zorla dışarı çıkartıp, adını bilmediğim bir kafeye oturtup, şuan karşımda beni izlerken, ağlamam pek mantıklı değil cidden.

Bu arada Elifi hatırladınız değil mi?
Hani şu edebiyat dersinde Ömer'in attığı edebiyat sorusunu hocaya çözdürmeyi akıl eden arkadaşım...

İşte o şuan karşımda.

"Unutamadın değil mi?" Diyor..

O insan unutulabilir mi?
O unutulsa bile hissettirdikleri unutulur mu hiç?

Bunu demek yerine omuz silktim sadece.
Biliyorum çünkü, konuşursam göz yaşlarımın ardı arkası kesilmeyecek...

Elif sandalyeden kalktı, bende yağan yağmuru izlemeyi bırakıp ona baktım.

"Lavaboya gidip geleceğim." Dedi ve gitti.

Kafamı sallamakla yetindim.
Konuşacak gücüm yoktu.

Cam kenarında oturmamız sevindiriciydi,
Çünkü manzara güzeldi.
Gökten yağan yağmura, göz yaşlarım eşlik etti..

...

Artık toparlanmalıydım çünkü Elif gelmek üzereydi....

Yağmur sesinin ne kadar rahatlatıcı olduğunu düşünürken, masanın yanında ayakta duran birinin varlığını hissettim.
Elif sipariş vermiştir, gelen kişide garsondur diye düşündüm...

Kafamı kaldırıp baktığımda,
Gelen kişinim garson olmadığını anladım...

Gelen kişi,
Sekiz ay özlemini çektiğim,
Çokça göz yaşı döktüğüm,
O beklenen kişiydi...

Koskoca sekiz ayın
ardından-ilk kez- o çok sevdiğim ve özlediğim gözlerle buluştu gözlerim...

🍃YN:
Devamı gelecek...

✔️YN 2: Gerçek hayatta yaşandı!✔️

22 NİSAN İKİBİNONYEDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin