⚡️ 05.03.2017 ⚡️

1.6K 545 280
                                    


Bugün doğum günü.
Boynuna sarılıp,
İyi ki doğdun demeyi çok isterdim.

Ama hayatta her istediğimiz olmuyor,
Hatta çok istediklerimiz olmuyor sanırım.

Ulaşamayacağım birine koşmaya çalışıyorum,
İmkansız kelimesini dibine kadar yaşıyorum,
Ama sevmekten de usanmıyorum.
Sanırım kalbime söz geçiremiyorum.

Şimdiyse okulun bahçesinde bankta oturuyorum.

Karşımda o,
Mutlu,
Gülüyor,
Sen gül, ömrümü uzatıyorsun...
Demekten kendimi alıkoyamıyorum...

Onu seviyorum...

Banktan kalktılar.

Elleri cebinde,
Gözleri yerde,
Yürüyor.
Arkadaşlarından geride kaldı biraz.
Eğildi,
Yerden bir şey aldı,
İnceledi, iki-üç kez havaya attı ve tuttu.
Bu hareketiyle, elindekinin taş olduğunu anladım.

Vay anasını, zeka fışkırıyor, nasıl anladın Eda?
°Sanane lan yalak.

Sonra havaya attı elindekini,
ayağıyla da hafifçe vurdu.
Taştan gözümü ayırmadım.

Okula girmelerini bekledim,
Girdiklerinde, oturduğum banktan kalktım ve taşın düştüğü yere gittim.

Taşı aldım,
Yuvarlak ve pürüzsüzdü.

O an tek düşündüğüm,
Ömer'in dikkatini bu taş çekebilmişti.
Altı üstü taştı. Ama onu görmüştü.

Bende mi taş olim yani?
Burdan bunu mu çıkartmam lazım?
Sie.

Taşı avucumda sıktım.
Bu taşı kaybetmeyeceğime ve sağlayacağıma dair kendi kendime söz verdim.

Sapık mıyım acaba?
Ya da takıntılı?
Ne olduğumu bilmiyorum ama Ömer'i
sevdiğimi adım gibi biliyorum.

•Adım neydi?
°Eda.

Adımı biliyormuşum,
Sıkıntı yok arkadaşlar.

✔️YN: Gerçek hayatta yaşandı!✔️

22 NİSAN İKİBİNONYEDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin