Maldivlere gelmiştik. Şu anda kiraladığım araçta uyuyan sevgilime-pardon karıma bakıyordum.
Melek gibiydi. Hala Eslemin benim olduğuna inanamıyordum. Yavaşça kaşlarını çatarak kalktı.
"Gelmedik mi daha otele ya? Ne otelmiş arkadaş"
"Geldik güzelim,geldik"deyip arabadan indim. Hemen görevliler gelip valizleri falan aldılar.
Eslemde çantasını omzuna atarak elimden tuttu. Lobiye gidip resepsiyonda ki kızla ingilizce konuşmaya başladım.
Kız anahtarı bize verip gülümsedi. Yeni olduğu belliydi. İngilizceye daha alışamamıştı. Herneyse. Eslem uyumuş olmasına rağmen uykulu görünüyordu.
Bugün dışarı akşama doğru çıkabilirdik zaten. Bende yorgundum. 1 haftalık bir balayı olacaktı bizimki. Daha uzun istemiştim ben ama Eslem hemen evin düzenini kurmalıyım dedi.
Hem Ulaşsız yapamazmış. Ulaşı çok özlüyormuş. Bende özlüyordum zaten. Hem Eslemle evimizde yaşamak daha güzel olurdu. Kendi evimizde.
"Meriç kapıyı hemen aç çok uykum var uyumak istiyorum"
"Bende hayatım çok yorgunum"
"Neden acaba?"deyip göz devirdi.
Bende ona göz devirip kapıyı açtım. Sonra Eslemle odaya girer girmez valizleri bulduğumuz yerlere bırakıp kendimizi yatağa attık.
Nefesin Ağzından:
"Nefes biz Adayla arabanın içinde seni bekliyoruz aşkım"
"Tamaam"diye bağırıp dolaba bakınmaya devam ettim.
Toprak bir kafeye gidelim demişti.
Adayla ne zamandır ilgilenemiyorduk. Adada kafeye gitmek istemişti. Bizde gidelim dedik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giydim. Çanta almak istemiyordum. Bu nedenle mat siyah cüzdanımı ve telefonumu alıp çıktım. Makyaj vardı zaten yüzümde. Saçlarımı da doğal haline bırakmıştım.
Esimler ve Geceler Nalan teyzelere gitmişlerdi. Gecede orda kalmışlardı. Evde sadece Toprak,ben ve çocuklar vardık. Ulaşlar da şu anda Hayat teyzelerde (Eslemin madırın) (ayrıca ingilizcem pörfekt) kalıyorlardı.
Aşağı inip yedek anahtarı kuş yuvasının altına sıkıştırdım. Gecelerin anahtarı yoktu çünkü. Kapıda kalmasınlar yazık.
Benim anahtarımla kapıyı kilitleyip arabaya oturdum. Ve Toprağa gülümseyerek baktım. Ama Toprak tedirgin duruyordu.
Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Hayırdır Toprak niye tedirginsin sen?"ben bunu deyince birşeyler zırvaladı ama duymadım.
