Şarkı Önerisi;
SHINEE- I Want You 💗Eslemin Ağzından:
"Meriç! Nereye kayboldun?!" Rüzgarı sallarken bir yandan da Çınarın ağzına emzik sokmakla uğraşıyordum.
Yaprakta ağlamaya başlarken
"Meriç! Ulan öküzümsü yaratık nerdesin? Tek mi yaptım ben bu çocukları yanıma gel lan!" Diğer koluma da Yaprağı alıp ikisini birden sallamaya başladım.
"Ya biz üçüz yapmayı nasıl başardık ben anlamıyorum ki" dedim ayakta bir sağa bir sola giderken.
"E zamanında mafyaydınız Eslem. Adamları on ikiden vururdunuz. Bunu da başarmışsınız yani" deyip Yaprağı benden alıp koltuğa oturdu Gece.
"Gece hamilesin sen ver ben sallarım"
"El kadar çocuk Eslem. Ne zararı olacak bana"
"Topraklar ve Ayazlar gittiler mi?"
"Evet. Saat 1 de uçakları varmış gittiler. Mira ve Cenkte dün bizde kaldı. Sabahta onlar yola çıktı. Esim zaten Yalını getirmediği için tedirgindi. Annesine bırakmış. Hemen gitmek çok mantıklı dedi. O öyle deyince Ayazda hemen aldı biletleri. Ve döndüler"
"Hee iyi bakalım. Gece, Meriç nerdeydi ya? Gördün mü? Çocuklar acıktı"
"Geldim birtanem geldim. Sütleri ısıttım hafiften" dedi elinde ki 3 biberonla. Çocuklara yetişemiyordum.
O nedenle makinaya sütümü sağıp dolaba koyuyorduk. Bu sayede yetişebiliyorduk. Biberonun birini alırken Gecenin yanına oturdum. Ve Rüzgara sütü vermeye başladım. Nasıl acıkmıştı öyle benim yavrum.
"Karınları doyduktan sonra altlarını da değiştirelim yatsın çocuklar. Uyku saatleri geldi de geçiyor"
"Doğru söylüyorsun hayatım" dedim Meriçe kafa sallarken.
"Uraz nerde Meriç?"
"Aşağıda yemek yiyordu. Acıkmışta"
"Anladım"
"Gece, Nefesler tedaviye devam ediyor muymuş?"
"Kız etmez olurlar mı? Nasıl çocuk istiyorlar varya" Evet tedavi görüyorlardı.
Nefeste kısırlık çıkmıştı. Bunu ilk duyduğunda Toprakla boşanmak istemişti. Çünkü Toprak çocuk istiyordu. Hemde çok fazla. Ama Toprak Nefesin elini bırakmadı. Sonuna kadar tuttu. Ve tedaviye başladılar. Tedavi olumlu yanıt vereceğe benziyordu. Umarım ki verirdi. Toprak kadar Nefeste çocuk istiyordu çünkü.
Gülümseyerek Rüzgara baktığım da o yavaş yavaş mamasını içiyor olduğunu gördüm. Çınar çok iştahlıydı. Yaprakta aynı Rüzgar gibi çok içmiyordu. Zaten minikti biberonları. Daha 1 aylıktılar. Meriçe bakınca gülümseyerek bize baktığını gördüm. Gülümsemem suratımda büyürken Rüzgarı yatağına yatırdım.
Uyuyorken altlarını değiştiripte uyandıramazdım. Hem temizdi altları. Değiştirmeye de gerek yoktu. Yaprağa bakınca sütünü içmiş ve uyumuş olduğunu gördüm. Geceye gülümseyip onu da aldım ve yerine yatırdım. Çınara bakınca uyumakla uyumamak arasında ki ince çizgide olduğunu gördüm.
"Siz çıkın, bende Çınarın altını değiştirip geleyim. Altı dolu oğlumun"
Meriçe gülümseyip kafa salladım. Sonra Geceyle beraber çocukların odasından çıktık. Ve salona doğru ilerledik. Gelince Urazın burada televizyona bakıyor olduğunu gördük. Bizde koltuklara oturduk.