JIMIN OC STORY - YABANCI ADAM. ✔

On Birinci Bölüm.

Üç saattir, Sena ve Mert'in ayrılık acısını dinliyordum.

'' Bitti artık bitti anlıyor musun? Gidip İnstagramda Kylie Jenner fotoğrafı beğenmiş. ''

Sena, sanki çok olağanüstü bir şeymiş gibi anlattığında dördüncü kez göz devirmemi yaşıyordum.

'' İçini rahatlatır mı bilmem ama ben de Kylie Jenner hayranıyım ve frikikli attığı tüm fotoğrafları beğeniyorum. ''

Sena, gerçekten mi? Bakışını attıktan sonra yanında duran yastığı bana fırlattı.

'' Sen, hiç yardımcı olmuyorsun! ''

'' Yardımcı olmamı gerektirecek bir durum yok ki bebeğim? Herkes birilerini beğenebilir. Bu gayet normal. Yoksa sen, Francisko fotoğrafları filan beğenmiyor musun?  ''

'' Hayır, lanet olası! ''

Bu sefer olası bir yastıktan kendimi korumuştum.

'' Ya içim şişti ya. Yeter, yeteri kadar kankalık yaptım sana. Şimdi defol, evinde ağla. ''

Sena'yı zorla evimden kovduğumda rahatlamıştım.

Üç saat boyunca, sevgilisi ünlü birinin fotoğrafını beğendi diye ağlayanını ilk kez görüyordum. Sena'yı kovmamın ardından, Mert'i aramıştım.

'' Ah, şey... bana çok kızgın değil mi? ''

İnsan bir Alo filan derdi. İkisi de ruh hastasıydı.

'' Evet çok kızgın ve bu çok saçma bir sebep. Bir plan yapalım da barışın. Yiyişme anılarınızı dinlemek, bu saçma sapan şeyi dinlemekten çok daha iyidir. ''

'' Sen, bu dünyanın en mükemmel insanısın. ''

'' Tamam tamam, biliyorum. Şimdi telefonu kapat ve bizim buraya gel. ''

Apartmandan dışarıya çıkmış, sitenin bahçesinde Mert'in buraya gelmesini bekliyordum. Mert, hızlı adımlarla yanıma geldiğinde ' Hele şükür ' bakışlarımı göndermiştim.

'' Ne yapacağız? ''

'' Ne bileyim ben! ''

Şu çocuğu terslemekten, inanılmaz bir zevk alıyordum... 

Kapının, girişinde Jimin'i market torbalarıyla görünce hemen yerimde huzursuzca kıpırdanmaya başlamıştım.

Jimin, beni görür görmez gülümsemeye başlamıştı. Yanımdaki Mert'i gördüğünde ise sanki gülümsemesi düşmüştü. Bana mı öyle geliyordu?

Hiçbir şey söylemeden gideceği sırada, şaşkınlıktan hiçbir şey yapamıyordum. Oysa o, beni görünce mutlaka bir şeyler yapardı.

Mert, hemen yanına gidip İngilizce bir şeyler mırıldandı. Jimin, gülümsüyordu. İnanılmaz gerçekten!

İkisi de yanıma gelmişlerdi.

'' Ne söyledin sen bu çocuğa? ''

'' Sevgilimden ayrıldığımı ve senin bizi barıştırmak için çalıştığını söyledim. Bize yardımcı olur musun diye sordum o da kabul etti. ''

Yerimden kalkmış ve Mert'in yanaklarını sıkmaya başlamıştım.

''  Sen.. Bu dünyanın en mükemmel insanıymışsın da benim haberim yokmuş yahu. Oh, be. Çocuk beni muhteşem ve iyilik meleği sanıyor! Teşekkürler, dostum teşekkürler. ''

Jimin, boş gözlerle bize bakıyordu. 

Dayanamamış ve bu sefer de onun yanaklarını sıkmıştım.