Annem son zamanlarda çok durgun olduğumu söylüyordu. Sürekli evde tepinen, şımarıklık yapan birisi olmayınca haliyle dikkat çekmişti.
Ama ona, dilini bile bilmediğim, benden yaşça büyük, yeni sevgilisinden ayrılmış bir çocuktan hoşlandığımı söylesem kaç ıskalı terlik yerdim kestiremiyordum.
'' Bugün eve kim gelecek bil bakalım? ''
Annem neşeyle, yanıma geldiğinde zaten olmayan keyfim yerle bir olmuştu. Evde yeteri kadar onlarla vakit geçirdiğim yetmiyormuş gibi yeni bir insan daha geliyordu.
'' Lisedeki en yakın arkadaşın Sena'yı buraya çağırdım. Beraber vakit geçirirsiniz. ''
Keyifle konuşup mutfağa gitmişti.
İyi de benim en yakın arkadaşım olmazdı ki! En yakın arkadaşım sandığı Sena ile sadece kantinde aynı sırada durmuştuk ve annem arkadaşlarınla aran nasıl dediğinde paniklemiş ve o an hatırladığım tek kişi olan Sena ile çok iyi anlaşıyoruz demiştim.
Çünkü yalan söylemem gerekiyordu. Daha fazla büyük lafı çekemezdim.
Harika!
Şimdi yeteri kadar samimi olmadığım bir kızla ' samimi bir arkadaş ' gibi davranacaktım.
İşin ilginç yanı o kızın bu teklifi kabul etmesiydi belki de.
-
Yaklaşık 1 saat sonra Sena gelmişti. Ona hoşgeldin dedikten sonra annem, Sena ve ben beraber yemeğimizi yemiştik. Annem bize bir şeyler hazırlamıştı. Konuşmayı çok seven ben, samimi olmadığım insanların yanında sus pus oluyordum. Öyle ki konuşacak bir konu bulamıyor annemin benim yerime konuşmasını dinliyordum. Sena da anneme katılıyordu. Bence ikisi güzel arkadaş olmuştu, sizi shipliyordum. Hadi beraber takılın ve beni rahat bırakın!
Annemin bizi zorlamasıyla odama geçmiştik.
'' Sena, aslında yeteri kadar yakın değiliz biliyorum. Sen de farkındasındır ki yakın bir arkadaşım yok. Bu yüzden, annem sorduğunda panik olmuştum ve aklıma seninle aynı sırada olduğumuz gelmişti. Ben de onu söyledim. Buraya çağıracağını hiç tahmin etmezdim. Seninle çok samimi değiliz. Bu yüzden ne konuşacağımı, nasıl davranacağımı kestiremiyorum. ''
Yüzüme bakmış ve uzunca gülümsemişti.
Komik bir şey söylediğimi de düşünmüyordum ki!
'' Aslında hazır cevap ve vurdumduymaz oluşunu seviyorum. Bu yüzden annen çağırdığında üzüldüm desem yalan olur. ''
Neden karşımdaki kızı yemek istiyordum şu an?
Evet, benim insanlara uzak kalışım da bu kadardı. Yanına gidip uzunca sarıldım.
'' Öyleyse, yeni en yakın arkadaşım sensin. Aslında lafın gelişi söyledim, ilk sensin. Hadi birbirimize sırlarımızı söyleyelim. ''
Gülümseyerek bana bakıyordu. Bu güzel bir arkadaşlık kuracağımızın işareti gibiydi.
'' Ben, bizim apartmanda benden yaşça büyük, sevgilisinden yeni ayrılmış, Türkçe bilmeyen bir Koreliden hoşlanıyorum. Tamam yakışıklı ama ona kişiliği için aşık oldum. Yine de ona çok yabancıyım, onunla konuşamıyorum bile. Birbirimizi anlamıyoruz... Konuşabilmeyi, çok isterdim... Bazen rüyalarımda saatlerce dertleştiğimizi görüyorum. Keşke gerçek olsa diye uyanıyorum. ''
Yaşadığım her şeyi hızlı hızlı büyük bir hevesle nefes almadan anlatıyordum.
Dikkatle beni dinliyordu.
Bugün tanıdığım birine anlattığıma pişman olacak mıydım?
Olur muydum bilmiyorum ama daha fazla içimde tutmak istemediğim de büyük bir gerçekti.
'' Korece kursuna yazılsan... Ya da anlaşabileceğiniz ortak bir dil yok mu? İngilizce gibi. ''
'' Kursların bana hiçbir faydası yok. Ayrıca ben mekanik bir anlaşma istemiyorum ki. Her türlü imkansız işte. ''
'' Ergenlikten kaynaklı olabilir. Kendini üzme. ''
Kafasına acıtmayacak şekilde vurmuştum.
'' Kendimi neden üzeyim be! Renksiz hayatıma azcık renk gelmiş, kendimi mutlu edecek eğlence bulmuşum. ''
Yatağıma uzanır bir hale gelmiş ve arkasındaki yastığı başının altına getirmişti.
'' Ben de sınıfımızdaki Mert'den hoşlanıyorum. ''
Çok şaşırmıştım.
O kadar şaşırmıştım ki ağzımı kapatamıyordum bile.
'' O salak, tipsiz, insan içine çıkmaya korkan, her şeyden bir haber aptal çocuktan mı? ''
Sesim istemsizce bağırarak çıkmıştı ve o ağzımı kapatmaya uğraşıyordu.
'' Salak dediğin çocuğun tüm dersleri beş. ''
'' Salaklık ders notlarıyla ölçülmez ki! O çocuk su katılmamış bir salak. ''
'' İnsanlar onu salak görmeye alışmış sadece. ''
'' Ben, onun farklı tarafını görüyorum klişeleri çok sıkıcı! Biyoloji öğretmenimizden hoşlansan daha çok mutlu olurdum. Adam en azından yakışıklı ve zeki. ''
Göz devirmişti.
'' Regl olmuştum. Eteğim batmıştı ama o inek çocuk, okuldan kaçmayı göze alıp bana yeni bir etek aldı. Göründüğü gibi biri değil. O gün hayatımı kurtarmıştı resmen. ''
'' Güzel hikayeymiş. Eee sonra? Yine de sıkıcı. Kesinlikle, en yakın arkadaşımın bir sünepeyle olmasını istemem. ''
Popoma vurmuştu!
Benim, muhteşem, popoma vurmuştu!
'' Yalnız onlar benim en nadide parçalarım, ayıp oluyor. ''
-
En yakın arkadaşımla - yeni en yakın- güzel bir vakit geçirmiştim. Onu uğurlamak için apartman dışına çıkmıştım.
Eve doğru yürüyecekken onu görmüştüm.
Bankların birinde oturuyordu, gözleri kapalıydı.
Neden bu kadar kusursuz görünüyordu?
Keşke onun yanına gidip anlayabileceği türden salakça şakalar yapabilseydim. Keşke onu, tanıyabilseydim. Doyasıya konuşabilseydim...
Bu, bana yabancı adamın beni kocaman bir insana dönüştürmesi, mutlu kişiliğimi mutsuzluğa çevirmesi ve ergen söz dağarcığıma edebi kelimeler eklemesi benim için çok yeniydi.
Anlaşılması imkansız.
O gün, ondan kaçmayı düşünsem de yanına gitmiştim. Yanına oturduğumda hareketliliği hissetmiş gibi gözlerini aralamış ve bana bakmıştı.
Güzelce gülümsemişti.
Belki de ilk kez gerçek gülümsemesini görmüştüm onun. Bana, komik bir şey söylemediğim halde ilk kez gerçek bir gülümseme bahşetmişti. Sevdiğin bir insanı gördükten sonra gelen gülüşler gibiydi... Kalbim, uçan kuşlar gibi özgürce atıyordu. Ergen kalbime çok fazlaydı yaşattıkları.
Dokunsam, kaybolur muydu?
Yavaşça parmaklarımı yanaklarında gezdirdiğimde, irkilmiş ve gülümsemesi donmuştu. Sertçe, parmaklarımı yüzünden ayırmış ve ayaklanmaya başlamıştı.
Nereden geldiğini anlamadığım bir cesaretle onu kolundan tuttum ve tekrar yanıma oturttum.
Hiçbir şey söylemedi ve omzumda iki saat ağladı.
Sebebini soramadım,
O da söylemek istemedi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JIMIN OC STORY - YABANCI ADAM. ✔
FanfictionPark Jimin, mahallemizde yaşayan yabancı adamdı. Korece bilmiyordum. O da Türkçe bilmiyordu. Ortak bir dilimiz bile yoktu. Konuşamadığım adamı sadece içimden sevebiliyordum. ︱Bitiş: 03.08.2017 ︱