-Final.

4.4K 389 394
                                    

Bir insanın, biriyle sevgili olması çok zor. Şöyle düşünün, kendi düşüncelerinizden feragat etmeniz gerekecek durumlar olabilir.

Bazen, sevmediğiniz yerlere gidip sevmediğiniz şeyleri yemek zorunda kalabilirsiniz. Karşınızdaki kişinin, düşüncelerini sevmeseniz bile saygı duymanız gerekebilir.

Ama, sevgililik müessesi iki kişiyi ilgilendiren bir durumdur.

Üç kişiyle, sevgililik yaşanıldığı zaman çok daha zor oluyor. Mesela şu Tercüman, beni ve Jimin'i sinir edip duruyordu.

'' Sevgilime söyle, bugün birlikte gezmeye gidelim. ''

Söylediğim kelime bu. Tercüman'ın çevirmesi gereken kelime de bu. Ama bana dönüp ağzından köpükler çıkartacak kadar bağırarak konuşuyor:

'' Çok yoruldum, sürekli geziyorsunuz bıktım sizden be. Paramla zaten kıt kanaat geçiniyorum, şimdi ona evde oturmak istediğinizi çevireceğim. ''

Sözleri üzerine ne kadar kızsam da Jimin'e kendi sözlerini çeviriyordu işte. Jimin de üzgün suratıyla bana bakıyordu. Kaş göz işareti yapıp, o adamı kovmasını söylüyordum ama anlamıyordu.

'' Şu çocuk Türkçe konuşmayı çözsün, ben o zaman göstereceğim sana, Tercüman. ''

Sözlerim üzerine, dil çıkarıp mutfağa gitmişti. Kesinlikle, içimdeki şiddet yanlısı kişiyi uyandırmak zorunda kalacaktım.

Jimin'e doğru gittim ve ona sarıldım. Evini hep merak ederdim.. Şimdi, bu eve rahatlıkla girip çıkabiliyordum. Güzeldi. 

Salonu büyüktü. Siklamen renginde iki berjeri, krem rengini barındıran iki tane de kanepesi vardı. Kendi odası, tamamen beyaz mobilyalarla döşenmişti. Yatağının üstünde, ikimizin çekildiği bir fotoğraf vardı. Çerçeveletip asmıştı.

Kesinlikle, kendi isteği ile asmıştı.

Yoksa, asmazsan senden ayrılırım diye tehdit etmemiştim onu. Evet, böyle bir şeyi asla yapmazdım.

Yine de, gülümsemiştim işte. Çünkü, onunla fotoğraf çekilmeyi çok isterdim ve bana çok uzak bir durum olacağını düşünürdüm. Şimdi bu kişiyle, sevgiliydim ve hala ikimiz de birbirimizin dilini öğrenememiştik.

Jimin, üzgünce yere baktığında neye üzgün olduğunu anlamıştım.

'' Biliyorum sevgilim.. O aptal, bizi ayırmaya çalışan hain Tercüman sana neler çevirdi biliyorum... Yorgun filan değilim, dışarıya çıkalım artık ya. ''

Fısıldamıştım. Jimin, ben ne zaman konuşsam, anlamasa bile gülen suratıyla bana bakıyordu. Yazık ya, çok masumdu. Ama ben, bunu kullanıp kesinlikle ona arsız kelimeler söylemezdim.

Belki bir iki kez denemiş olabilirim.

Ama olsun, yine de halka açık yerlerde öyle şeyler yapmazdım!

Parmakları, yüzümde dolanırken hala bu dokunuşlarına alışamamıştım. Kuş tüyü kadar yumuşak olan bu dokunuşları, içerisinde şefkati barındırıyordu. Beni, değerli bir elmas gibi görüp incitmemeye çalışıyordu. Ben arada cazgırlıklar yapıp onu kızdırıyor ve üzüyor olabilirdim ama benim de huyum ve mizacım böyleydi işte. Biraz, sert biriydim... Ama yine de o bunları kabul ederek benimle sevgili olmuştu. Beni, böyle sevmişti.

Tercüman içeri girer girmez öksürmeye başlamıştı. İkimiz de birbirimizden ayrılmıştık. Ben, kanepenin en sonuna oturmuştum. Üç kişi sevgililik yaşayınca böyle oluyordu işte.

'' Benim yanımda yapmayın böyle şeyler yahu. ''

Elindeki meyve suyunu içerken söyleniyordu.

JIMIN OC STORY - YABANCI ADAM. ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin