On İkinci Bölüm.

3.5K 303 224
                                    

Yani anlıyorum, ben mutsuzum diye tüm dünya mutlu olmak zorunda değil ama neden sevgililerin yanında dolanması gereken gereksiz bir çalıydım?

Sena ve Mert, alışveriş yapmak için beni de yanlarında götürmüştü. Tahmin edersiniz ki iki sevgiliyi izlemek hiç hoş değildi ve ben bu yüzden bugün tüm hırçınlık hakkımı kullanmıştım.

Sena, üzerinde denediği elbiseyi Mert'e gösterdiğinde, Mert şaşkınca ona bakıyordu.

'' B-bu.. Çok güzel. Bu yüzden bunu almıyoruz sevgilim. ''

'' Sevgilisini de kıskanırmış! ''

Köşeye geçip, kusma hareketi yapıyordum. Parmaklarımı ağzımdan içeriye yollamıştım.

'' Sevgilim, birileri kenarda kıskançlığından kusuyor galiba. ''

Sena, beni gösterip gülmüştü. Mert ise acıyan gözlerle bana bakıyordu.

'' Sahi ya, sizin beni buraya çağırmanız hata bir kere. Ne işim var benim burada? ''

Sinirle yerimde kıpırdanıyorken, Mert ve Sena'nın birine bakıp sırıttığını görmüştüm. 

Evet, gelen Jimindi. Mert ve Jimin İngilizce bir şeyler konuşuyor, birbirlerine gülüyorlardı. Hiç oralı olmamayı tercih etmiştim.

Jimin'e kırgındım.

Bana, gönderebilecek ses kaydı yollayıp bazı şeyleri durdurmaya çalışması kalbimi kırmıştı. Ben, bir şeylerin olması için çabalıyordum. Öğretmenimden azar işitip ondan mektup yazmasını istemiştim, Mert'i aracı koymuştum, ona gezilmesi gereken yerler haritası yapmıştım, çeviri kullanıp değişik şeyler deniyordum.

Hepsinin bir amacı vardı:  İletişim kurmak!

Bana ulaşıp güzel şeyler söyleyebileceği, tanıyıp sohbet için kullanabileceği bir anıyı sadece uzaklaşmamızı söyleyerek bozduğu için kırgındım ona.

Bu yüzden yaklaşık üç gündür evde tek başıma oturuyor, dünyanın varoluş amacını sorguluyordum. Halim içler acısı olsa gerek; Sena ve Mert bugün beni de yanlarında fazlalık olarak taşıyorlardı.

Üçü de ifadesizce bana bakıyordu. Sena'ya olayı üstü kapalı anlatmıştım ve Mert ile hiç konuşmamıştım. Jimin, ona kırgın olduğumu bilmiyordur bile. Onun için fırsat yaratan ben aksine, yıkan taraf olduğunun kırıcı olduğunu fark etmemiştir.

Hepsi, gülümsememi ve Jimin ile konuşmamı bekliyordu anlaşılan. Hiç ilgilenmemiş, reyonlara doğru ilerlemiştim.

Göz ucuyla onlara baktığımda, üçünün de yüzünün düştüğünü görmüştüm. Kötü hissetmiştim!

Yanlarına geri dönüp sinirimi yine, Mert'den çıkarmaya çalıştım.

'' Baksana, neden çağırıyorsun Jimin'i? Senden onu çağırmanı istemedim bile. Hayatıma burnunu sokma! ''

Sena, üzgünce bize baksa da karışmamayı tercih etmişti.  Ve Jimin, anlamayan surat ifadesini ikimiz üzerinde gezdirmekle yetinmişti.

'' Bak, neden bana karşı bu kadar katısın? Senin için yapıyorum. Jimin ile birlikte olmak isteyeceğini düşünmüştüm! ''

'' Benim, kendimi ifade edecek bir ağzım yok mu? Bir şeyi istersem söylerim. Benim için bir şeyler düşünme! ''

Jimin, destek olmak için Mert'in omzuna tutunup ona İngilizce bir şeyler sormuştu. Daha sonra ikisi sohbet etmeye ve konuşmaya başladılar.

JIMIN OC STORY - YABANCI ADAM. ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin