(MULTİMEDYA ALYA)
Annemin Alya kalk,Ceyhun birazdan burada olur demesiyle yataktan fırladım.Ayıcıklı pijamalarımı çıkarttım.Ceyhun beni bu halde görse -ıyyk- koşarak uzaklaşırdı herhalde.Telefonuma baktım.
Sevgilim kişisinden 1 yeni mesaj...
"Annenle tanışmak için sabırsızlanıyorum.15 dakika sonra orada olurum canım ;)"
Aşırı makyaj yapmayı sevmediğimden -o ne öyle boya kovasına sokulmuş suratlar- rimelimi sürüp kot şortumu ve üzerine mavi bir t-sihrt giydim.Zil çaldı,gelen Ceyhun'du.
"Çok geç kalmadım umarım." Yanağımdan öptü.
"Yoo tam zamanında geldin." Hadi ya kaldın tabi. 15 dakika oldu sana 40 dakika.
"Sen salona geç ben geliyorum." deyip mutfağa annemin yanına gittim.
"Anne Ceyhun geldi."
"Ayy sen hemen çayları koy Alya ben bi hoşgeldin diyim."
Tuhaf bir şekilde hiç itiraz etmeden kabul ettim.
"Merhaba Aslı teyze."
"Merhaba Ceyhuncum.Demek şu meşhur Ceyhun sensin."
Ceyhun'un attığı kahkahayı duymamak mümkün değildi.Ah şu kendini beğenmiş tavırları da olmasa iyi çocuktur aslında.
"Hadi gelin sofra hazır."
Ceyhun ve ben yanyana,annem de masanın başına oturmuştı.Yemeğin ortasında Ceyhun elimi tuttu.Yerli yersiz hareketlerınden sıkılmaya başlamıştım.Ne yapmaya çalışıyordu ? Tabi ben durur muyum ? Durmam. Masanın altından attım tekmeyi. Annem burada bakışımı da attım işi kökünden çözdüm. Ay çok mu hızlı vurdum ki ?
"Ceyhun? İyi misin oğlum suratın kıpkırmızı oldu."
"Ah,teşekkürler Aslı teyze. Ben ara sıra kızarırım öyle yaa.Öyle değilmi Alya ?"
Son cümleyi üstüne basa basa söylemişti. En masum gülüşümü takınarak
"Evet anne.Ceyhun ara sıra kızarır."
"Ay oğlum git bir doktora görün bir şey falan çıkar maazallah."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Canım annem yaa,nasıl da hemen endişeleniyor.
"Çok düşüncelisiniz Aslı teyzecim.Giderim merak etmeyin."
Ay ay ben senin teyzecim diyen dillerini yiyeyim.Ne de güzel numara yaparmış benim sevgilim.
"Anne sanırım artık biz gitsek iyi olacak.Bostanlı'ya gidecektik arkadaşlarla söz verdik."
"Tamam.Alya sana emanet Ceyhuncum."
"Merak etmeyin. Alya emin ellerde.Yemek için çok teşekkürler,ellerinize sağlık."
Ona ne şüphe canım.
. . .
Bostanlı'ya geldiğimizde grup çoktan toplanmış bizi bekliyordu. Tabi şimdi o rampa senin bu rampa benim gezsin eğlensinler ben ezik gibi adımlarıma bakarak aheste aheste süreyim. Rezillik.Yoo bu sefer resiz olmayacağım. Bas gaza Alya! İşte bu kızım. Düşmeyeceğim...düşmeyeceğim.
"Hey sen! Çekil oradaan!"
ve Alya yerle bütünleşir,hiç rezil olmadım yaa.Of nasıl acıyor dizim.
"Hop dikkatli sür."
"Çok sağol ya tavsiyen için."
"İyilik de yaramıyor sana."
İşte Bay Çok Bilmiş iş başında! Çok çalışkandır kendileri. Mesleğini de en güzel şekilde yaparlar.
"Alya! iyi misin canım?"
"Dizim çok acıyor."
"Ayaz ne dedi yine sana? Canını sıkacak bir şey söylediyse eğer-"
"Hayır,hayır. Sadece uyardı merak etme."
"Uyuz oluyorum şu Ayaz'a. Ukala şey."
Ceyhun'la aynı şeyleri düşünmemiz ne kadar güzel."
"Hadi yardım et de kalkayım."
Elini tutup kalktım. Birden deli cesareti geldi tabi ve rampaya çıkmaya karar verdim.
"Alya ben bizimkilerin yanına gidiyorum."
"Tamam ben de rampadayım."
"Tamam dikkat et."
Hazır,bir,iki,üç vee koş Alya! Evet,zafer benimdir! Artık çıkmış bulunmaktayım. Ceyhun'a el sallamak için ona baktım fakat Ceyhun beyler derin sohbete dalmışlar. Allah muhabbetinizi arttırsın ya nedir bu sohbet ? Kim bu kızlar Ceyhun Bey? Ben de Alya'ysam aşağı iner sana bunun hesabını sorarım. Tabi önce aşağı inmem lazım. Ben çıkarken bunu hiç düşünmemiştim. Hadi bakalım kolaysa in şimdi buradan.
"Ooo Alya Hanım rampaya çıkmış."
Ayaz! 5 saniye sonra yanımdaydı.
"Yoksa burada mı kaldın Alya ?"
"Kim ? Ben mi ? Tabii ki de hayır Ayaz."
"Emin misin ?"
"Evet !"
"Peki o zaman in de görelim."
Al bakalım Alya hanım beğendin mi yaptığını ?
"Yardım etmemi ister misin ?
"Yardımına ihtiyacım yok."
"Sen bilirsin." demesiyle aşağı inmesi bir oldu. Kaldık mı buralarda ? Nasıl ineceğim ben şimdi buradan ? Ceyhun'a seslendim fakat beni duyan mı var ? Yazdım bunu bir kenara Ceyhun Bey. Geriye kaldı tek çare.
"Ayaazz !"
"Efendim Alyacım ?"
Hah kibarlığını yesinler (!)
"Ya şey ben ine-"
Saniyeler içinde yanıma gelip elimi tuttu ve beni aşağı indirdi. Vay be! O nasıl heyecandı öyle! Aşağı indiğimde ise karşı karşıya kaldığım kişi bende daha çok heyecan yapmıştı çünkü bu sevgilim Ceyhun'du.
"Alya ? O herif neden senin elini tutuyordu ?"
Birisinden herif diye bahsetmedinden hoşlanmadığımı ona her ne kadar söylesem de inadım inat diyor vazgeçmiyordu kelimesinden.
"Ben yukarıda kaldım ve Ayaz inmeme yardım etti."
"Beni neden çağırmadın peki ?"
"Çağırdım ama artık kızlarla nasıl bir sohbete daldıysanız beni duymadın bile."
Karşımda dut yemiş bülbüle dönmüştü. İşte böyle kapak yapılır.
"B-Ben özür dilerim ya."
"Kimdi o kızlar ?" Dökül bakalım Ceyhun.
"Hiç. Sadece paten hakkında birkaç tüyo veriyordum."
Demek tüyo ha ? Ben de yedim zaten. Ama konu uzamasın diye şimdilik susuyorum.
"Her neyse."
"Artık gidelim mi ?"
"Sahilde dolaşsak olur mu? Lütfen Ceyhuun."
"Çok yorgunum Alya başka zaman."
"O zaman sen git ben gelmiyorum. Biraz sahilde dolaşacağım."
"Tamam. Eve geç kalma,mesaj at."
"Emrin olur."
Ceyhun çoktan uzaklaşmıştı bile. Bende sahilde yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Çok Bilmiş
Teen Fiction"Sevmek her zaman yaklaşmak değildir,bazen uzaktan seversin,çok uzaktan." Uzaktan izliyorum gülüşünü. Sen hiç birinin gülüşünü uzaktan izledin mi ? Öyle uzaktan sevdim seni.Seni sevdiğimi tek bilen bendim. Her gece seni bana anlattım,haberin yoktu...