Doktorun bu sözü üstüne Zeynep Teyze ve Yağmur zor durdukları gözyaşları tekrar akmaya başladılar.
"Doktor Bey söyleyin nesi var oğlumun ?"
"Hanımefendi oğlunuzun aslında astımı değil çok daha değişik bir rahatsızlığı varmış. Kısaca en kısa zamanda akciğerlerinden ameliyat olması gerekiyor."
Güçlü olmam gerektiğini biliyordum fakat bende daha fazla gözyaşlarımı tutamadım. Ayaz gerçekten benim için çok değerliydi ve ona zarar gelme düşüncesi bile canımı çok acıtıyordu.
"Oğlumu görebilir miyim ?"
“Tabii şu an için onu görmenizde bir sakınca yok. Fakat içeriye kalabalık bir şekilde girmeyin lütfen. Teker teker girin ve mümkün olduğunca hastamızı fazla yormamaya dikkat edin."
"Zeynep Teyze önce sen gir."
Zeynep Teyze içeri girdikten sonra bende Yağmur'un yanına oturdum. Hiç konuşmuyor yalnızca ağlıyordu.
"Yağmur iyi misin ? İstersen elini yüzünü yıkayalım, kendine gelirsin."
"Abim iyi olacak mı ?"
Ellerini tuttum ve güven verecek bir şekilde gülümsedim.
"Abin çok güçlü biri Yağmur. Eminim bunu atlatacaktır."
O da gülümsedi ve
"Umarım dediğin gibi olur Alya abla." dedi.
"Bana güvenebilirsin. Öyle olacak."
Sonra bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım ve saçlarını okşadım. O sırada Zeynep Teyze içeriden çıktı. Oturması için kalktım ve ona yer verdim.Zeynep Teyze'nin yanağından yaşlar süzülüyordu. Onu daha önce hiç bu kadar üzgün görmemiştim.
"Ayaz...oğlum...onu daha önce hiç bu kadar güçsüz görmemiştim. Alya. Ya ona bir şey olursa? Nasıl yaşarım ben?"
"Zeynep Teyze kötü şeyler düşünme. Ayaz çok iyi olacak,benim tanıdığım Ayaz asla pes etmez."
Bunları söylerken,söylediklerime kendimi de inandırmaya çalışıyordum. Sahi,gerçekten iyi olacak mıydı?
"İnşallah yavrum,inşallah Alya'cım."
"Ben bir Ayaz'a bakayım."
Odanın kapısını yavaşça açtım,Ayaz bitkin bir şekilde bana bakıyordu. Yanına oturdum.
"A-Alya."
Benimle konuşmaya çalışırken ne kadar zorlandığını görebiliyordum. Canım çok acıyordu.
"Ayaz,yorma kendini. Dinlenmen gerekiyor."
"Doktorlar ne dedi?"
Belli ki doktorlar Ayaz'a durumundan bahsetmemişti. Haklılardı. Gücünü bu kadar yitirmişken bir de durumunu açıklamaları doğru olmazdı.
"Ayaz,önemli...önemli bir şey yok."
"Yalan söyleme konusunda kendini geliştirmen gerekiyor çok beceriksizsin."
Hafif bir gülümseme belirmişti yüzünde. Ben de gülümsedim.
"Bunları konuşmanın sırası değil,sen iyi olmaya bak."
"O kadar kötü yani durumum ha?"
"Sırası değil Ayaz.”
Elini tuttum.
"Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğimi biliyorsun.”
“Senden bunları da mı duyacaktık. Sanki iyileşiyor muyum ne ?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Çok Bilmiş
Genç Kurgu"Sevmek her zaman yaklaşmak değildir,bazen uzaktan seversin,çok uzaktan." Uzaktan izliyorum gülüşünü. Sen hiç birinin gülüşünü uzaktan izledin mi ? Öyle uzaktan sevdim seni.Seni sevdiğimi tek bilen bendim. Her gece seni bana anlattım,haberin yoktu...