3 yıl önce
Yine aynı mesaj sesi. Bıkmıştım artık bu sesten.
Elime aldığım telefonu açtım ve gelen mesaja baktım.
Mert : Uyudun mu?
Ve ardından yine aynı ses.
Mert: Ben uyumadım.
Asla cevap vermeyeceğimi bildiği halde yazmaya devam ediyordu.
Mert: Görüyorsun biliyorum, yazmayacaksın bunu da biliyorum ama en azından bunu bil istiyorum; seni düne göre kat ve kat daha çok seviyorum.
Mert: görüyorsun değil mi mesajlarımı?
Mert: biliyorum görüyorsun.
Mert: Almira cevap versen tüm dünya benim olacak bunu da biliyorsun.
Hızla telefonu kapattım yetti ama!
Sıkılmıştım sürekli mesaj atan bu çocuktan.
İsmini nadir öğrendiğim kişilerin arasındaydı.
Okula sadece okumak için giden biriydim. Bu konuda oldukça ısrarcıydım.
Herhangi bir arkadaşım yoktu. İsmini öğrendiğim az kişi vardı, okulda varlığım belirsizdi, bundan oldukça memnundum.
Lakabım yani beni okulda tanıyanların bana koyduğu lakapla ben 'siyah kız'dım. Bu lakap beni ilgilendirmiyordu, evet siyahtım. Hep böyle olmak zorundaydım nedeni ise belirsizdi ama bir gün grileşeceğime dair söz vermiştim kendi kendime..
Ben tavanı seyretmeye dalmışken annemin sesi duyuldu kulaklarımda.
"Annecim artık uyusan yarın sabah derslerini daha iyi dinlersin hadi artık." Diyen anneme karşıt kafamı olumlu anlamda salladım.
Ben tavani seyre dalmışken yavaş yavaş kapandı göz kapaklarım.
°°°°°°°°°°
Sabah annemin sesiyle uyanmıştım ve hızla hazırlanıp okulun yolunu tutmuştum.
Okula geldiğimde gözlerimle Mert'i aradım bu gün bu iş bitmeliydi. Fazlasıydı sıkılmıştım.
Gözlerim Mert'in siyah deri ceketiyle buluştuğunda adımlarımı oraya sürükledim.
Beni gören Mert yüzüne bir sırıtış ekledi ve yanıma doğru yürümeye başladı.
"Bir gün bu yürüyüşün ardından sarılacağımız günlerde gelecek elbet" diyen Mert'e tiksinircesine baktım.
"Bu kurduğunu bir gün yaşayacaksın lakin baş rolde ben olmayacağım" dedim oldukça sert ve ciddi çıkan sesimle.
Biraz bozulsa da belli etmemeye çalıştı.
"Hadi ama Almira bir gün sen de beni seveceksin" dedi Mert.
Soludum ve cevap verdim.
"Bak Mert! Sınırlarını gittikçe aştın, bu son damlaydı. Yeter! Bir dahaki herhangi bir haraketinde telefonda tuşlayacağım tek numara Polisin numarası olur bundan sonra seni görmek sesini duymak mesajlarını görmek veyahut buna benzer herhangi bir şey yapmayacaksın! Bu sana son uyarım!" Diyerek çatılan kaşlarını umursamadan oradan uzaklaşmaya çalıştım, lakin kollarımı saran parmaklar buna engel oldu.
"Bunu sen istedin Almira!" Diyerek tısladı ve uzaklaştı ve okuldan çıktı.
O gün belkide en büyük pişmanlığımdı. O günden sonra bir sesi bir daha duyamamak, bir suratı bir daha görememek, ezberlediğim surattaki tek bir cizgiyi bile görememek nasıl bir şeydi anlamıştım. O gün tüm benliğimle pişmandım. Anlamıştım ki o günden sonra kalbim sadece pişmanlıkla atacaktı!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah'ın Gri'si (Tamamlandı)
SpiritualSiyah bir tablo. Gri'ye hasret siyah bir tabloyum, tam 3 yıldır. Gülümsemeyi bile kendine yakıştıramayan o simsiyah kız. Peşimde bir piskopat, her an ölüme sarılabilecek uzaklıktayım. Herkesten uzakta, kapkara bir noktayım. Fakat beni kaygıya düşür...