Siyah'ın Gri'si (Tamamlandı)

•20•

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum🌼

Almira Kara

Yüzme inen bilmem kaçıncı tokat artık canımı yakmazken, annemin neler hissettiğini artık anlayabiliyordum.

Bilmem kaçıncı kez kaçmaya çalışmıştım ve yine başarılı olamamıştım.

"Sen beni çok kızdırdın Almira! Bunun binlercesini hak ediyorsun ama ben sana kıyamıyorum." diyen herife tüm kinimle baktım.

Bana kıyamadığını söyleyen herif, beni dövüyordu.

"Sen ne tür bir varlıksın be, ne tür ne iğrenç bir varlıksın?!" dememle yüzüme bir tokat daha indi. Dudağımdan inen sıvının kan olduğunu anladım o an.

"Sen susmadıkça ben bunu yapmaya devam edicem anla artık sen benimsin, benimsin, kimse alamaz seni benim elimden!" dedi ve dudağımdaki kanı bir peçeteyle sildi.

"Artık uyu!" diyerek kolumdaki kelepçeleri çıkardı.

Odadan yavaşça çıktı. O odadan çıkar çıkmaz gözlerindeki yaşlar yanaklarımla buluşurken bacaklarımı kendime doğru çekip ellerimle yüzümü kapatıp kendimden geçerek ağlamaya başladım.

"Nerede kaldın Toprak?" dedim hıçkırıklarımın arasında.

Neden bu kadar geç kalmıştı, yoksa aramaya bile başlamamış mıydı?

"Gel artık Toprak."

Kelimelerin boğazımı bir tırnak misali tırmalarken, ne yaşadığımı anlayamadım.

Canım yanıyordu. Ama canımı yakan o herifin attığı tokatlar değildi.
Canımı yakan annemin neler çektiğini artık anlıyor olmamdı. Canımı yakan annemin bunların kat be kat daha fazlasını yaşamış olmasıydı.

Bu herif, hayatımda gördüğüm en iğrenç varlıktı.

Kapının sertçe açılışıyla kafamı o tarafa çevirdim. Elindeki sigarasıyla içeriye tüm siniriyle girdi.

"Sen hâlâ o herifin adını mı sayıklıyorsun lan?!" dedi tükürürcesine.

Elindeki sigara saniyeler içerisinde gömleğimin üstünden vücudumla buluştu. Yanan sigara vücudumla buluştuğunda büyük bir çığlık koptu dudaklarımın arasından.

"Sen benimsin!" dedi yine tükürürcesine.

"Ben senin değilim!" dedim vücudundaki yanığa aldırmadan, bağırarak.

"Sen sadece benimsin." dedi eli kemerine gitti ve kemerini çıkardı.

"Tekrarla" dedi. Ona tüm gücümle,

"Ben senin değilim." dedim ve vücuduma hızla inen kemere seyirci kaldım. Ona direnemiyordum. Gücüm yoktu, kalmamıştı.

"Benimsin!" diye bağırdı ve sert kemer vücuduma bir kez daha hızla indi. Boğazım acıyana kadar çığlık attım.

Biliyordum eğer onu- kurtulmak için bile olsa- doğrulayıp "Seninim" dersem, bana,

Tecavvüz-

"Allah'ım sen koru"

•••

Odaya, küçük pencereden sinen güneş ışığına karşılık gözlerimi sıkıca yumdum. Hâlâ gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Kurtulmuştum o rüyada. Toprak gelmiş ve beni bu iğrenç herifin elinden kurtarmıştı. Ama maalesef sadece güzel bir rüyaydı hepsi.

"Toprak gel artık." diye mırıldandım.

Gözlerimin üzerindeki ve yüzümdeki morluklar hâlâ geçmemişti. Sırtım hâlâ kemer izlerinden görülmüyor ve hareket etmeye kalkışsam canımı epey yakıyordu. Kolumda söndürülen sigara yüzünden kolunda büyük bir iz vardı ve hâlâ ağrıyordu.