"Evet çocuklar bugün son sınavınızı olacaksınız. Son sınıfsınız ve artık birer yetişkinsiniz...üniversiteye başlayacaksınız bu sizin için çok önemli...şimdi Tarih sınav kağıtlarını dağıtayım." Teker teker sınav kağıtlarını dağıtmaya başladım. Sorulara bakmıştım gerçekten zordu. Okulumuzun biricik altmış küsür yaşındaki Tarih öğretmenimiz, öğrencilere hiç yardımcı olmuyordu. Bu sorular çok ağırdı ben bile tek kelime yazamazdım.
Kağıtları eline alan her öğrenci bağırmaya başlıyordu. Eh haklılarda.
"Başarılar" diyip masama oturdum. Tarih sınavında kopya çekmelerine karışmıyordum. Görsemde görmemişlikten geliyordum ama başka derste yapsalar disipline gönderirdim.
Telefonumu elime alıp Instagram'da dolaşmaya başladım. Yine öğrencilerim tarafından taciz ediliyordum. Takip ettikleri yetmezmiş gibi fotoğraflarımın altına öğretmene edilmeyecek yorumlar yapıyorlardı. Profilime girdiğimde etiklendiğim birkaç fotoğraf olduğunu gördüm. Oflayıp fotoğraflara baktığımda aklımı kaybedeceğim sandım. Tanrım bunları nasıl çekebilir?
Odamda, okulun bahçesinde ve evde Yun'la olan fotoğraflarımız vardı. Bunları nasıl çekiyorlardı cidden? Nasıl evime kadar fotoğraf çekebiliyorlar?
Şu an sınıftanda çıkamıyordum ama en fazla 2dk sürerdi çünkü soruları yapamazlardı. Bacağımı sallayarak dirseklerimi masanın üzerine koydum ve başımı ellerimin arasına aldım. Yorulmuştum...bu işten ciddi anlamda yorulmuştum.
Yavaş yavaş sınav kağıtlarını getirmeye başlamışlardı. Yun'a baktığımda bir terslik olduğunu anlamış ve bana tip tip bakmaya başlamıştı. Ona gözlerimle sınav kağdını gösterdiğimde sınavına devam etti. Bu işi nasıl halledecektim? Başka bir yere taşınabilirdik mesela.
Herkes sınav kağdını verdikten sonra sınıftan çıkıp Yun'a mesaj attım.
Minik tavşanım♥
Odama gel Yun. Seni bekliyorum.
Odama girip kendimi koltuğa atmış gözlerimi kapatmıştım. Bu olay beni fazla yıpratıyordu bir an önce Yun'un okulu bitirmesini bekliyordum. Gitmek istiyordum artık. Sadece Yun ben ve çocuklarımız olduğu...başka kimsenin olmadığı bir yer.
Kapı açılınca gözlerimi açıp Yun'a baktım. Kapıyı kitleyip yanıma oturdu ama ben hala ona bakıyordum.
"Jungkook bir sorun mu var?" Başımı olumlu anlamda sallayıp fotoğrafları gösterdim. Gözleri dolmaya başlayınca kolundan çekip sarmıştım minik bedenini, üzülmesini istemiyordum ama o da dayanamıyordu artık.
"Jungkook boşanalım...bir kaç yıl sonra tekrar evleniriz."
"Sana bir daha bu konu hakkında konuşma dedim neden sürekli beni sinir ediyorsun? Boşanmıyorum ben." Yun oflayıp başını göğsümden kaldırdı kızgın kızgın bakmaya başladı.
"Peki nasıl çözeceksin Jeon çok zeki Jungkook?" Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Bilmiyorum. Bir şey bilmiyorum ve planım yok."
"Şaka gibisin cidden."
"Aklımda bir şey var ama kabul etmezsin...zaten okullar kapanacak"
"Nedir?" Bana heyecanla bakıp gülümsedi. Burnuna bir öpücük kondurdum.
"Taşınalım..."
Yazamıyoooğğğm valla yazamıyoğm
3tane fanfic'imi sildim zaten hepsi askıda jsnsjsnsk
You're just mine final bölümü yazcam ama onuda yazamıyom bu aralar beynim çalışmıyo yazamıyorum ama aklıma sürekli yeni kurgu geliyo hemde çok değişik yazmak istiyorum ama bir zaman sonra aklıma bir şey gelmiyo lütfen beni affedin
Zaten bu kurguda kısa olucak diye başladım çok uzun değil haberiniz olsun.
Neyse çok yazdım JANJWBSKSNSJSNJANA
Numaramı verdiğim okuyucular
YB
YB
YB
YB
YB
YB
YB
Diye msj atıyo yorumlarda hep yb var zaten sjsbsjsnjsmsk
Çok kötü yazmaya başladım bana hep nazar deydirdiniz okuyun beni ksnkwkwlsjjz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my husband is a teacher || jjk
Fanfiction*DEVAM ETMEYECEK* Gizlice Jungkook'un çalışma odasına giriyordum ama çok sessiz olmalıydım ve sınav sorularını almalıydım. "Hayatım?" Duyduğum sesle yavaşca arkamı dönüyorum. "Aha-ah kocacım sen uyumuyor muydun?" "Sınav haftasında odamda ne yaptığı...
