Jeon Jung Kook ~Yun'u sağlık ocağına getirmiştik. Doktor, tansiyonu düştüğü için bayıldığını söylemişti bu yüzden çok fazla üstelememiştim.
Ufak tefek yaralarım ve incinmelerim vardı sadece. Yun uyanmadan bütün işlerimi halletmişlerdi Yun'un da bileğini temizleyip sarmışlardı. Ağaçtan düştüğü içinde ağacın dibindeki dikenli çalılar fena halde yırtmıştı tabi ağaçtan düşerken bileğini ağaca sürtmesini bile saymıyorum.
"Genç adam, eşin uyandı ve eve gidebilirsiniz." doktoru başımla onaylayıp Yun'un odasına girdim bembeyaz görünüyordu.
"Bebeğim iyi misin?" sorduğum soru saçmaydı ama sessizliği bozmuştum en azından.
"İyiyim aşkım merak etme...ama sen iyi misin?" başımla onu onaylayıp sırtımı ona doğru dönerek oturdum.
"Aşkım sırtıma bin seni eve götüreceğim " aslında belim ağrıyordu ama onun yürümesine dayanamazdım.
"Ama canın yanar kocacım, ben yürüyebilirim." Yun'a doğru dönüp yanağını öptüm.
"Hadi bebeğim bin sırtıma seni böyle yürütmek istemiyorum...hadi" tekrar arkamı döndüm. Yun kollarını boynuma bacaklarınıda belime doladıktan sonra yavaşça yataktan kalktım.
Odadan çıktığımda gözüm doktoru aramıştı. Doktoru görüp öyle çıkmalıydım.
"Beni mi arıyorsunuz genç adam?" arkamdan gelen sesle oraya doğru döndüm doktor gülümseyerek elindeki kağıdı sallıyordu.
"Bu reçetedeki kremleri sana vereceğim. Burada bulacağını sanmıyorum...kalkınca ve yatmadan önce sürün." doktor elime reçete ve kremi vermişti bende teşekkür amaçlı eğilip dışarı çıkmıştım.
Zor bir gün olmuştu ikimizde incinmiştik. Sanırım bu mükemmel(!) tatilimizi erkenden bitirmemiz gerekecekti. Ama ilk önce güzelce dinlenmeliydik.
Düşünürken çokta uzakta olmayan büyükannemin evine varmıştım. Sanırım Yun uyumuştu sesi soluğu çıkmıyordu.
"Oğlum iyi misiniz?" Aslında büyükannemle konuşmak istemiyordum ona çok dargındım. Şehirde büyüyen birini -ve bu biri benim eşim- onu ağaca çıkmasını istemişti. Ve en önemlisi canı acıyordu.
"Sence?" diyip kaldığımız odaya doğru yol aldım. Büyükannem ona dargın olduğumu anlamıştı bu yüzden daha fazla üstelemedi.
Yun'u yavaşça yatağa yatırdım ve üstüne ince bir pike örttüm. Çok masumdu ve ben onu her saniye ısırmak istiyordum. Alnına öpücük kondurup yanına uzandım... Yarın gitmek istiyordum zaten daha ev bile bakmamıştık. En kısa zamanda Seul'den uzak bir yere taşınmak istiyordum ama neresi?
Busan'a gelirsek büyükannem vardı. Bu yüzden Busan'a taşınmayı düşünmüyordum bile...
Bu kadar sıkıntıyla uğraşmak yoruyordu beni...Kolumu Yun'a sarıp gözlerimi kapattım. İyi bir uykuya ihtiyacım vardı...
'Yazar bu ne? '
'Yazar senin aq'
'Yazar Allah seni bilği gibi yapsın '
'Yazar bir bok yazamıyon'
'Yazar anan güzel mi senin'
'Yazar önceki bölümde Yun bu bölümde JungKook gözünü kapattı...derdin ne senin aq'
'Yazar sen buna yb mi diyon'
DEDİĞİNİZİ OKUR GİBİYİM XJDNDJNSKSMS AMA YAZAMIYOM 12 SAAT BOYUNCA ÇİZİM YAPTIM VE BEYNİMİ NEREDE DÜŞÜRDÜĞÜMÜ BİLMİYORUM JXBSJNSKSM
BENİ AFFEDİN VE DÖVMEYİN XİDBDJXNSKSMSK
VE BİR FANDOM ADI BULUN XUSBSİNSİS
FANLARIM ÇOĞALSIN JNJDNDLS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my husband is a teacher || jjk
Fiksi Penggemar*DEVAM ETMEYECEK* Gizlice Jungkook'un çalışma odasına giriyordum ama çok sessiz olmalıydım ve sınav sorularını almalıydım. "Hayatım?" Duyduğum sesle yavaşca arkamı dönüyorum. "Aha-ah kocacım sen uyumuyor muydun?" "Sınav haftasında odamda ne yaptığı...