amor • blackbangtan

5

Medyadaki müziği dinleyebilirsiniz sevdiğim nadir sanatçılardan Şebnem Ferah'ın bu bölümle uyacağını düşündüğüm bir şarkıdır

Geleceğin geçmişinin kanıtıdır.
~
Lalisa Manoban
Kızlara bunu yapmaya hakkım yoktu.
Annemi böyle üzmeye hakkım yoktu.
Kimseyi böyle üzmeye hakkım yoktu.
Ben hayatta olduğum sürece hem onların hayatı yıpranacaktı, hem benim.

Kendimi öldürmem gerekiyordu.

Daha fazla hayatlarını berbat edemezdim.
Bu sefer işimi garantiye almam gerekiyordu.

Uçurumdan atlayacaktım.

Eve geldiğimizden beri odamdan çıkmamıştım.
Yatağımdan güç alarak ayağa kalktım.
Elime geçen herhangi bir şeyi giydim.
Kapıyı açıp dışarı çıktım.
Hepsinin odasına girip çıktım.
Anılarımıza son kez bakıyordum.
Oturma odasına geldiğimde herkes oradaydı.
Kızlar, annem, üvey babam, dedem.
Ve bana o anıları yaşatan adamın babası.
"Sen , sen neden buradasın?Oğlunun yarattığı eseri görmeye mi geldin?Nasıl yıkıldığımı izleyerek zevk mi alacaksın?"
"Lisa dur, dinle!Bay Lee, oğlunu nüfusundan aldırmış.Sana yaptıkları için oğluna hak ettiği şeyleri yapmak istiyor.2 yıl önce, eşinden boşanmış.Yani oğlunu hapisten çıkaran o değil.Tamam mı?"
Kai, Kuma ve Dalgom sesimi duymuş gibi havlayarak geldiler.
Onları görünce yüzümü buruk bir gülümseme aldı.
Onlarıda özleyecektim.
"Ben biraz hava almaya çıkmak istiyorum."
"Lisa hayır tek başına çıkmana izin veremeyiz."
"Lütfen, dışarıda biraz yalnız kalmam gerek hava almalıyım."
"Olmaz Lisa, bizde geleceğiz seninle beraber."
Uçurumdan atlama planımı uygulamam zor olacaktı.
"Sadece biraz yalnız kalmam gerektiğini düşünmem gerektiğini neden anlamıyorsunuz!Bana bende bir sorun olmadığını söyleyen siz değil miydiniz?Neden sorunluymuşum gibi davranıyorsunuz?"
Dedikten sonra kapıya yürüdüm ve evden çıktım.
Arkamdan gelmeyeceklerini biliyordum.
"Üzgünüm, sizleri sevdiğim için bunu yapıyorum."
Biraz yürüdükten sonra taksiye binecektim.
"Sessiz ol Lisa, ikimizde zevk alacağız sana söz veriyorum." Boynumu öpüyordu.Öptüğü yerde ruhumun bir parçası ölüyordu.
"Kris bırak beni!İstemiyorum, bırak!" Tişörtümü kaldırdı.Yüzündeki ifade miğdemi bulandırdı. "Tanrıçalara benzediğini biliyordum, ah bebeğim böyle bile beni inlettirebilirsin." Ağlıyordum, ağlamaktan gözümden kan çıktığını hissediyordum.Pantolonunu çıkardı. "Hayır, Kris lütfen yapma ne olursun!Yapma, yapma!"
"Sus artık!Eğer beni sinirlendirirsen daha kötüsünü yaparım!" İçime girdin Kris, ben ağlamaktan bayılana kadar durmadın.
Bu iğrenç anı orada bitmemişti.

Ben bayıldığımda, fotoğraflarımı çekmişti.

Beni ondan hamile bırakmıştı.

Caddede yürüken bir sokağın başında yavru bir kedi gördüm.
Kediye yaklaştıkça bir kadın çığlığı duydum.Kediye her yaklaştığımda çığlık, daha yüksek sesle gelmeye başladı.

Gelen sesi takip ettim.
En sonunda kadını bir adamın altında kendini korumaya çalışırken gördüm.
Bu görüntü miğdemi bulandırdı.
Kadına yardım etmeliydim.

Birinin hayatı daha benimki gibi solmamalıydı.

Şuan sarhoş değildim ve eskisi kadar güçsüz değildim.
Sessizce yaklaştım ve beni gören kadına sessiz ol işareti yaptım.

Adama yaklaştım ve başına tekme attım.
Adamın çığlığı kulaklarımı doldurdu.Sersemlemesiyle beraber yüzüne birkaç yumruk attıktan sonra bayıldığına emin oldum.
"İyi misin?Kalk hadi, gitmemiz gerekiyor."
"B-ben çok teş-teşekkür ederim." Ağlıyordu.Dikkat etmem gereken nokta bu değildi ancak, gerçekten çok güzeldi.
"Sana yardım edeyim, kalk hadi."
Bir kolunu omzuma attım ve yürümeye başladık.Birkaç insan durmuş bize bakıyordu.
"Az önce bu kadın çığlık çığlığayken neredeydiniz lan?Siz hemcinsinizi neden böyle iğrenç bir şeye terkettiniz?Peki sen?Karşı cinsinin yardıma ihtiyacı var, neden görmezden geldin?O kadar mı değersiz olduk bu zamanda?"
Sanırım ağlıyordum.
Yanımdaki kızı iyice sıkı tutarak ilerlemeye devam ettim. Bir parka gelince beraber banka oturduk.
"Adın nedir?"
"Seulgi.Seninki?"
"Lalisa, bana Lisa demen yeterli.Burada bekle sana su alıp geliyorum hemen."
Koşa koşa gidip su aldım.
"Al iç ve sonra bana neler olduğunu anlat."
Sudan birkaç yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı.
"O benim eski sevgilim, bir süredir beni tehdit ediyordu.Beni aldattı, hemde defalarca.Onunla beraber olmadığım için beni aldattığını söyledi.Ona cehenneme kadar yolu olduğunu söyledim.Arkadaşlarımla aynı evde kalıyordum ancak, büyükannemi ziyarete bu ara sokaklardan birindeki eve ziyarete geldim.Çıkarken beni yakaladı.Benimle konuşmak istediğini söyledi.İstemediğimi ve yaklaşırsa polisi arayacağımı söyledim.Bana tokat attı ve beni iterek o gördüğün köşeye getirdi.Sen gelmeseydin bana tecavüz edecekti.Sana sarılabilir miyim?Lütfen çok ihtiyacım var."
Kollarımı açtım ve sarılmasına izin verdim.
"Bak, şuan nasıl hissettiğini anlayabiliyorum.Ama inan bana eğer sana o şerefsiz tecavüz etmiş olsaydı bile senin bir suçun yoktu.Şimdi de yok.Her şey o pisliğin suçu.Gidip polise anlat, bende tanıklık edeceğim.Tamam mı?"
Telefonumu uzattım.
"Numaranı yaz.Sana ulaşacağım tamam mı?Şimdi seninle evine kadar geleceğim.Ama önce birine haber vermem gerekiyor tamam mı?"
Rose'yi aradım.
"Rose, benim bir işim var, hayır kendime bir şey yapmayacağım tamam mı?Hayır geri geleceğim, Rose geri geleceğim tamam."
"Seulgi, hadi gidelim."
Bir taksi durdurdu.Adresi söyledi ve yola koyulduk.
Geldiğimizde parayı verecektim ancak Seulgi beni durdurdu.
"Benim için yeterince iyilik yaptın zaten."
Seulgiyi evine bıraktıktan sonra telefonuma bir mesaj geldi.
Hâlâ yardımseversin sevgilim.
Bugün olanlardan sonra artık bu orospu çocuğundan mesaj geldiğinde hayatımın sonu gibi davranmayacaktım.

Dünyada tecavüze uğrayan tek ben değildim.Şerefsiz olanda tek o değildi.

[şarkı buradan sonrasıyla pek uyuşmuyor kapatabilirsiniz]

Jung Hoseok
Yurda geldiğimde Seokjin hariç hepsi öküz gibi kahkaha atıyordu.
İçeri geçip oturdum.Ağzıma birkaç tane cips atıp konuşmaya başladım.
"Kookie, sana dün söyleyecektim ama eve geldiğimde uyuyordun.Lisa dün hastanedeydi.Sanırım bayılmış ama kızların verdiği tepkiye bakarsak bence daha büyük bir şey var bu olayın arkasında."
Jungkook'un yüzü söylediklerimi duyduğunda buz kesti.
"Lan Kookie, kızı daha kaç kere gördüm bu tepki ne?"
"Oğlum bu Tavşan Boku aşığım derken dalga geçmiyor muydu la?"
Alice'e mesaj atmaya karar verdim.
Alice ve Hoseok mesajlaşması:
Hopehoseok: Alice seni merak ediyorum iyi misin?
Baebaelice: Üzgünüm Hoseok biliyorsun Lisa ile ilgileniyorduk.
Baeabelice: Seni özledim🌸
Hopehoseok:Ben de seni özledim.Seni bugün 5 dakika da olsa görebilir miyim?"
Baebaelice: Akşam 9 gibi gelebilir misin?Geçen benim evim sandığınız yerdeyim.
Hopehoseok: Senin için gelemeyeceğiö saat yok.
Baebaelice: Hoseok, beni şuan böyle sözlerle heyecanlandırmaman gerek.
Baebaelice: Seni bekliyor olacağım.
~
Akşam olduğunda evden çıkmak için hazırlandım.
"Hyung nereye gidiyorsun?"
"Alice'i görmeye gideceğim."
"Ben de seninle birlikte çıkayım Lisa'yı görmeye gideceğim."
"Ben de oraya gidiyorum, Alice orada."
~
Alice'i aradım.
"Aşağıda seni bekliyorum ve Lisa'yıda çağırabilir misin?Jungkook onunla konuşacakmış.Tamam, bekliyoruz."
"Hoseok!" Sesini duyduğumda bile kalbim daha hızlı atıyordu.
Ona sarıldım, o da bana sarıldı.
"Lisa çok uzaklaşmayın tamam mı?"
"Tamam Unnie."
Onlar yanımızdan uzaklaştıklarında Alice'le çimlere oturduk.
"Lisa iyi mi?"
"Aslında beklediğimizden çok iyi.Bugün dışarı çıktı ve geldiğinde çok iyiydi.Umarım ki iyi olmaya devam eder.Neden birden iyi olduğunu anlamadık ama yarın soracağız."
"Sevindim.Sakın bağırma ama sana bir şey söyleyeceğim, sanırım Jungkook Lisa'ya aşık."
"Oha be!Daha kaç kere gördü de aşık oldu!"
Verdiği tepki o kadar sevimliydi ki, onh alıp bu tepkiyle heykelini yaptırasım geldi.
"Buraya gel, bu kadar tatlı olduğun için seni öpeceğim."
•
ALLAH ALLAH AKSMLSLXŞXMXŞCÖ NASIL DUYGU GEÇİŞLİ BİR BÖLÜMDÜ BU YA? KEKDSLMFLSŞMX
SEULGİYE ŞAŞIRDINIZ MI EHEHEHEH BLACKVELVETİ KANKA YAPACAĞIM HEHE
UMARIM BEĞENİRSİNİZ VE ARTIK BÖLÜMLERE BAŞLAMADAN KISA KISA SÖZLER YAZMAK İSTİYORUM UMARIM HOŞUNUZA GİDER
-ipopo