Attığımız çığlıklar, acılarımızın şarkısıdır.
•
Jeon Jungkook
"Ee Jungkook, konuşmak için çağırdın, yüzüme bakıp duruyorsun."
Ten rengi çok soluktu.
"Hastaneye yattığını duydum."
Telefonuna gelen mesajla yüzü düştü.
"İyi misin?"
"Jungkook, sana bir şeyler anlatmam gerekiyor.Ailem dışında birilerinin bilmesi gerekiyor artık.Bu bir kusurmuş gibi davranmayacağım artık.
~
"Yani anlatacağım bu Jungkook.Belki sen bunu kusur görüp, benimle arkadaş kalmak istemezsin ama, yaşadığım şeyler bu."Sinirden köpürüyordum.Hangi şerefsiz haysiyetsiz böyle bir şey yapardı?
Nasıl seninle arkadaş kalmayabilirdim Lisa?
Senin önceden kusur olarak gördüğün şey seni benim gözümde daha çok kusursuz yapıyordu.
"Yapacağım şey için özür dilerim." Dedikten sonra ona sarıldım.
Beni itmesini bekledim, çünkü erkeklere güvenmesinin kolay olmayacağını biliyordum.
Ama o da bana sarıldı.
"Tavşanlardan korkmuyorum Kook,
artık bir insanın gözlerinden iyi biri olup olmadığını anlayabiliyorum.Gözlerin güven veriyor."
"Peki o adamın sana attığı mesajları görebilir miyim?Ve neden polise gitmiyorsun?"
"Polise gideceğim, ama önce onu dövmek istiyorum."
Gülümsedi.
"Sana attığım tekmeden daha sert tekmeler atacağım ona."
"Canımı çok yaktın, o gün ya!Benim kaslarım tekme yemeğe alışık değil!"
Koluma vurdu.
"Kızım elin çok ağır!Vurma ya!"
"Ben artık eve çıkayım, hem içimdeki bu şeyi kızlar hariç öğrenen bir arkadaşım oldu, hem de bu arkadaşım beni böyle kabul etti!Ne güzel bir gece!"Bana veda etmek için sarılacak gibi yapıp kıçıma tekme attı.
"Lisa varya!Neden sana Rambo dediklerini anladım!Bugün bir arkadaşımla daha yakın olacağımız şeyler paylaştı ve bana güveniyor!Ne güzel bir gece!"
Dediklerime güldü ve koşarak içeri girdi.
"Ve sanırım aşık olduğum kadın sarılmama karşılık verdi."
~
Park Chaeyoung
Youtube'da çizim videoları izliyordum.
Önerilenlerde daha önce hiç izlemediğimi düşündüğüm bir kanal çıktı.
Kanala tıkladığımda sarı saçlı bir çocuk bugün çizeceği şeyden bahsetmeye başladı.
Çocuğun yüzü tanıdık geliyordu.
Onu bir yerde gördüğüme emindim.
Lisa'dan aklımı uzaklaştırmak için çizim yapmaya karar vermiştim ancak bunda pek başarılı değildim.
"Kızlar toplanın!"
Lisa'nın ailesi otele dönmüşlerdi sanırım.
"Ne oluyor?"
Lisa oturmuştu ve gayet mutlu gözüküyordu.
"Biliyorum neden bu kadar mutlu olduğumu merak ediyorsunuz!Size şimdi anlatacağım.""Bugün dışarı çıktığımda size yalan söylemeyeceğim kendimi öldürme planları vardı aklımda.Ya durun hemen paniklemeyin!Her neyse işte, yolda yürüyordum ve kadın çığlıkları duydum.Sesin geldiği yeri bulduğumda bir kadının neredeyse tecavüze uğrayacak olduğunu gördüm.Ve kadına yardım ettim.Biliyorsunuz harika dövüşürüm.Kadını kurtardığımda onu sakinleşebileceği bir parka götürdüm ve bana olanları anlatmasını istedim."
Daha sonra bana döndü.
"Rosie seni aradığımda ise, o kızı evine bırakacaktım bu yüzden seni aradım.
Kadını eve bıraktıktan sonra taksiye binince eve gelen kadar düşündüm.O piç kurusu bana mesaj attığında hayatımın sonu gibi davranmama gerek olmadığına karar verdim çünkü dünyadaki tek şerefsiz o değildi.Tek tecavüze uğrayan kişi de ben değildim.
Ve artık daha güçlüyüm, bu yaşadıklarımı bir kusur olarak görmüyorum ve bu yaşadıklarımı bir kusur görmememe başlangıç olarak yaşadıklarımı siz hariç birine anlattım.
Kendimi arınmış ve güçlü hissediyorum.O yüzden şimdi gelin ve Limario Oppanıza sarılın!"
Sanırım ağlıyordum, sanırım hepimiz ağlıyor ve sarılıyorduk.
"Benim küçük Rosie'm ağlıyor muymuş?"
"Senden ay olarak büyüğüm Lisa."
"Bu hala benim küçük Rosie'm olduğun gerçeğini değiştirmiyor."
"Kızlar sizr bir şey soracağım.Çizim videosu izliyordum ve bir çocuğun yüzü tanıdık geldi.Belki siz tanıyorsunuzdur."
Fotoğrafı gösterince Alice Unnie atladı.
"Aana kız bu Jimlin miydi?Hoseok'un şu 6 arkadaşından biri."
"Unnie kanalında yazdığına bakarsak adı Jimlin değil Jimin."
"Aman ya ha Jimlin ha Jimin ne fark ediyor?"
"Çizim yapmayı seviyorum biliyorsunuz, harika çiziyor tanıdık biriyse ders isteyecektim.Hoseok Oppa'dan numarasını alabilir misin?Ders verir belki."
"Kızım Hoseok ve arkadaşlarının hepsi elle çizilmiş gibi yüzlere sahip.Değil mi Lisa sence de öyle değil mi?Jisoo?"
Jennie Unnie Jisoo ve Lisa'ya baktı.
"Ya Lisa tekme atmıştı ya çocuğa özür dilemek için yemek ısmarlamayı teklif etti.Lisa yanında birini getirmesini söylemiş.Ve siz evde yoktunuz diye de ben gitmiştim.Ve evet yüzleri elle çizilmiş gibi."
"Jaesu Unnie Jin Oppa'yı beğendi."
Jisoo Unnie Lisa'nın kafasına vurdu.
"Yah, Limario!"
Jennie Unnie birden bağırdı.
"Sizi çok seviyorum lan!"
"Biz de seni seviyoruz lan!"
"Hadi şarkı söyleyelim!"
"Önce Alice Unnie bize Hoseokla neler olduğunu anlatsın ve Lisa'da Jungkookla ne konuştuklarını."
Alice Unnie kızardı ve ellerini yanaklarına koydu.
"Geldikleri zaman beni yine öptü."
"Nee!"
"Alice Unnie yine dedin o zaman daha önce de öptü!"
Lisa olayları şok yaşıyor gibi izliyordu.
"Kızlar Hoseokla diyoruz ki onun arkadaşları biz hep beraber buluşalım.
Hoseok kendi arkadaşlarına soracak bende size soruyorum."
Hepimiz olumlu cevap verince Jennie Unnie, Lisa'yı hafif hafif cimcikledi.
"Siz ne konuştunuz bakalım!"
"Jungkook'a anlattım başımdan geçenleri.Çünkü ona garip bir şekilde güveniyorum.Ve siz hariç bir arkadaşımın bilmesini istedim.Size de eğer biri sorarsa anlatabilirsiniz, artık utanılacak bir şey değil bu benim için."
"YAVRUM BE!"
"YİĞİDİM BENİM NASIL KONUŞUYOR!"
"Kızlar 44 kiloya düşmüşüm.Kilo almam gerek."
"Kız Lisa chopstick gibi oldun!"
"Yarın sana 4 tabak bulgogi ısmarlayacağım."
"Bize?Unniee!Bize de!"
Lisa ellerini kaldırdı.
"Durun, durun Ash restorant!"
Hepimiz kahkaha attık.
"Hadi artık şarkı söyleyelim."
~
Park Jimin
"Hyung kızlar ne zaman gelecek?"Jungkook, Hoseok'a defalarca aynı soruyu sorunca Hoseok dayanamadı.
"Lan Tavşan Götü, puşt herif!30 saniyede bir aynı soruyu soruyorsun!"
"Hoseok!"
Alice el sallayarak bize doğru geliyordu.
Arkadan da 4 kız onu takip ediyordu.
Aralarında bir kızı gördüm.
Turuncu saçlıyla sürekli gülüyor ve kahkaha atıyorlardı.
Ne kadar güzel güldüğünü düşündüm.
Sonra yanındaki turuncu saçlı yere düştü.
Kız arkadaşı için yere eğilirken 5 kızda deli gibi kahkaha attı ve turuncu saçlıyla dalga geçtiler.
Yanımıza geldiklerinde kızın yakından daha güzel olduğunu düşündüm.
"Naber lan Kook!"
"Merhaba!" Dedikten sonra hepsi bize gülümsediler.
"Ee ne yapacağız bugün?"
"Önce yemek yesek?"
"İsterseniz korku filmine de gidebiliriz?"
Turuncu saçlı öne atladı.
"Hayır Rose korku filmi izleyemez."
"Korkuyor mu?"
"Hayır ölen karakterlere üzüldüğü için ağlıyor.O ağladığında çok üzülüyorum."
"Evet Chae karakterler öldüğünde ağlıyor."
"Adın Chae mi, Rose mi?"
"Korece adım Park Chaeyoung, ingilizce adım ise Roseanne Park kızlar ikisinide kullanıyor."
Gülümseyerek başımı salladım.
O gülümsediğinde karşılık vermemeniz mümkün değildi.
Yemek yemek için bir büfeye geçtik.
Kızlar kendi aralarında bir şey tartışıyorlardı.
"Daha ilk kez görüşüyoruz hepsiyle bu kadar yemek yemeli miyiz?"
Sanırım fısıldadıklarını sanıyorlardı ancak hepimiz her şeyi duyduk.
Jin Hyung, sanırım adı Jisoo olan kıza gülümsedi.
"Biz de hayvan gibi yeriz. O yüzden istediğiniz kadar yiyebilirsiniz."
"Ne yani bize hayvan gibi yiyorsunuz mu demek istiyorsun Seokjin?"
Bu gerilimden sonra kızların hepsi kahkaha attı.
"Doğru söylüyorsun biz hayvan gibi yeriz."
Yemek yedikten sonra herkes konuşmaya başlamıştı.
Rose bana yaklaştı."Şey acaba çizim dersi veriyor musun?"
~
EVET YAZDIĞIM BAŞKA BANA GÖRE UZUN BİR BÖLÜM AKSMSLMDS
UMARIM BEĞENİRSİNİZ
-ipopo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
amor • blackbangtan
FanfictionKader; doğru insanlar karşılaştıklarında, hep yanıbaşlarındadır. Bakış açısına göre, güzel ya da garip olan birkaç aşk hikayesi. BTSxBP