Bilinçaltı

Hadi Kaç Kaçabilirsen...

   Yeni kurbanını sinirle duvara fırlatarak Kate'ye doğru yürüyen William, 'Hırsızlık kötü bir şeydir' diyerek haykırdı. Kate cesaretini topladı ve William'a onları bırakmalarını söyledi. Ama William çok sinirliydi. Dalton'a bacağı kesilmiş olan kızı götürmesini söyledi. Kızı alıp hücreye götüren Dalton korkudan titriyordu. William Kate'ye bir tekme savurdu ve onu yere yıktı. Kate'yi bacaklarından sürükleyerek bodruma indirdi ve onu soğuk hava deposuna kapattı. William tekrar yukarı çıktı ve Dalton'a onu mutfak bölümünde beklemesini söyledi. Dalton'un hücreye kapattığı kızı oradan çıkardı ve baldırına geçirdiği kanca ile tavandaki raylı sisteme astı. 'İhanetin bedeli' sözünü tekrarlarken kızı raylı sistemde ilerletmeye başladı. Acılar içinde çığlıklar atan kız nereye götürüldüğünü anlamaya çalışıyordu. Koridor boyunca sürüklediği kızı bir kapının önünde durdurdu. Kapıyı açıp kızı içine koydu. Ve kapağı üzerine kapatıp kilitledi. Bu bir 'krematoryum'du. İşi biten kurbanların kemiklerini yakmak için hazırlamıştı. Ama bu kız cezalıydı. Canlı canlı yakılacaktı. Karanlıkta kaldığından ve ne olacağını bilmediğinden korkuyla bağıran kız bir anda etrafını ateşlerin sardığını farketti. Önce derisi yanıyordu. Sonra etlerinin acıdığını hissediyordu. Çığlıklar atıyordu ama onu kimse duymuyordu. Ve en sonunda ruhu bedenini terk  etti. Geriye kalan bütün parçaları kül olup gitmişti...

     Bu sırada amca Michael Kate'nin iki gündür eve gelmediğini söyleyerek yaşadığı bölgedeki bütün evlerin kapısını çaldı. Kevin 'yardım etmek istediğini söylemişti. Kate'yi bulana kadar onunla iş birliği yapmanın bir sakıncası olmadığını düşündü.Kevin bir tarafa Amca Michael bir tarafa koşuşturuyordu. Kendisine bir şey yapmasından korkuyorlardı. Bakmadıkları tek yer William'ın eviydi.Amca Michael Kevin'e arabayı getirmesini söyledi.Bu sırada amca da William'ın kapısını çaldı.

-Yeğenim Kate'i bulamıyorum William, acaba gördün mü?

*Defol burdan Michael, görmedim onu!

-Hey William senin sorunun ne. Neden bağırıyorsun? Kapıyı aç da konuşalım.

*Sana burdan defol dedim Michael.Yaklaşma kapıya, uzak dur,Michael.....

Büyük bir gürültü kopar. Bu gaddar katil amca Michael'in beynini dağıtmıştı.

*Söz dinlesen ne olur sanki. Bu aptal sarışın da sana benzemiş olmalı. Her yer kan oldu. Şimdi bir de bunu temizle.

   Artık amca Michael'de yaşamıyordu. William amcanın cansız bedenini buzhanenin önünden sürükleyerek içeri götürdü. Kate amcasını o vaziyette görünce aklı başından gitti. Tek kan bağının olduğu kişi de artık yoktu. Allah'ım bu nasıl bir keşmekeşdi. Neden bunları yaşıyordu....