Bilinçaltı

Bilinçaltının Sonu Yoktur!

  Kate'nin korktuğu başına gelmişti. O ölmemişti. William. Onlari bulmuştu. Kate bir an Angek ile göz göze geldi. William, Angel'e patlattığı yumrutan sonra elindeki bıçakla onun karnını hiç gözünü kırpmadan deşti. Angel'in ağzından çıkan son cümle "Cece'yi kurtar." olmuştu. Kate bu oyundan artık sıkılmıştı. Tezgahın üzerindeki bıçağı eline geçirdi. "Artık senden korkmuyorum pislik. Gel ve ölümü bir kez daha tat." diye bağırdı. William hızla Kate'ye doğru yürümeye başladı. Iki elini birleştirerek tuttuğu bıçağı Kate'ye indirmek üzere başınin üzerine kaldırdi. Kate hızla yaklaşan William'ın dikkatini dağıtmak için arkasında duran beyzbol sopalarına tekme vurdu. Yuvarlanmaya başlayan sopalar William'in dikkatini dağıtmaya yetmişti. Kate çevik davranarak bir anda elindaki bıçağı William'in kafasına geçirdi. Yere yığılan william'in öldüğünden emin olmak için defalarca bıçakladi. Her yer kan olmuştu. William'ın kurtlanmış pis beyni kafatasını aşıp dışarı çıkmıştı. Kate elindeki bıçağı yere atarak yengesine koştu. Son nefeslerini vermekteydi. Angel'i her ne kadar sevmiyor da olsa onun bu şekilde bir ölümü haketmediğini düşünüyordu. "Cece'ye çok iyi bakaca......." cümlesini tamamlayamadan sırtındaki acıyla dizlerinin üzerine düştü. Hiçbir sey yapamıyordu. Sakince elini sırtına attı, bıçağı çıkardi ve yere bırakti. Bütün vücudu uyşmaya başlamıştı. Hafifce arkasına döndü. Tahmininde yanılmamıştı. Onu bıçaklayan DALTONdu. Ellerini yere koydu. Kımıldayacak dermanı kalmamıştı. Ama. Dalton nereye gidiyordu. Hey. Hayır. bunu yaoamazdı. Kalan son gücüyle sürünerek Dalton'a yetişmeye çalıştı. üst kata çıkan Dalton Cece'nin kapisini tiklatti. "Anne sen misin." Cece kapıyı açmıştı. Dalton elindeki bıçağı Cece'ye defalarca sapladı. Onu da öldürmüştü. Merdivenlerden indi. Kate'nin cansız bedenine bir tekme savurdu. Ve kapidan dışarı çıkti.....

    Evet belki William ölmüştü ama arkasında baba mesleğini sürdürecek birini bırakmıştı.....

                                  ~SON~