Eski aşklar, eski sevgililer, eskiden yaşanan olaylar bunların adı gibi eskide kalması gerekmez miydi?
Neden zaten hayatınız kötü giderken üstüne birde eskiler çıkar ve durumu iyice kötü yaparlardı. Işte Berfinde böyle karmaşık bir durumun ortasındaydı. Yanında hiç sevmediği ve hayatında onunla mutlu olamayacağını düşündüğü kocası, karşısında ise eskisi gibi hala aşık olduğu adam vardı. Fakat sevdiği insanla olması imkansızdı çünkü o artık evliydi. Hem de sevmediği birisiyle, kabusu olan bir adamla, daima nefret ettiği kocasıyla...
***
Genç kız gözlerini açtığında konağın koltuklarından birinde yatıyor vaziyette olduğunu görünce neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. O sırada kaynanasının konuşmalarını duyuyordu fakat tam olarak kestiremiyordu. Gözlerini açmak için bir süre göz kapakları ile savaş verdi ve sonunda gözlerini açmayı başarmıştı. Uyanır uyanmaz karşısında Ekini görünce gözlerini birkaç defa kapayıp açtı. Artık herşeyin gerçek olduğunu anladığında Ekine nedenini bilmediği bir soru yöneltti Berfin;
-Herkes nerede? Ekin ilk önce şaşırsada kısa sürede toparlandı ve soğuk bir şekilde yanıtladı;
+Kız istemeye gittiler. Berfin düşündüğü şeyin olmamasını dileyerek;
-Kız kumam mı olacak? diye sordu. Ekin başını onaylarcasına salladı. Berfin çıldırmak üzereydi. O böyle bir durumdayken daha küçücükken bunu nasıl yaparlardı. Fark etmeden ağlıyordu genç kız Ekinin kendisine sarılmasıyla ağladığını anladı. Ekin geri çekildi ve;
+Ben seni unutamıyorum Berfin gel gidelim buralardan çünkü benim bu kalbim abimle evlenmene dayanamıyor. Berfin Ekinin abisinin Baran gibi bir adam olduğunu yeni öğreniyordu. Cevap alamayan Ekin konuştu;
+Yoksa dokundumu sana... Berfin bunu duyunca gözünden yaşlar hiç durmadan akmaya başladı. Genç kız içinden gözyaşlarına bir küfür savurdu. Hep boyle durumlarda akıp Berfini zavallı gibi gösteriyorlardı. Ekin cevap gelmeyince olanları anlamıştı. Eline geçen herşeyi fırlatıyordu.Berfin korkuyordu ve bu yüzden de bahçeye koştu. Koşarken birden kaynanasını çarptı. Fatma kadın Berfine bi tokat attı ve konuşmaya başladı;
-Terbiyesiz!Anan baban da mı öğretemedi sana nasıl yürüyeceğini Berfinin ailesi her ne kadar onu sevmesede Berfin ailesini seviyordu ve birileri onlara laf atarsa karşısındaki her kim olursa olsun istediğini söylemekten çekinmezdi. Kaynanası tam bir tokat daha geçirecekti ki Berfin elini tuttu. Sonrasındada açtı ağzını yumdu gözünü;
+Bakın geldiğimden beri sustum sustum fakat konu ailem olursa kusura bakmayın ama susamam. Terbiyeyi bana öğretecek en son kişi sizsiniz. Bence siz gidin önce o oğlunuza öğretin
terbiyeyi sonra gelip bana öğretirsiniz sizde olmayan şeyi...Berfinin sözünü kesen şey Baran ağanın sesi olmuştu;
-Berfin hemen odaya çık! Genç kız biliyordu olacakları ancak genede Baran ağayı iyice sinirlendirmemek için çabucak odaya koştu. Yatakta oturmuş beklerken birden midesi bulanmaya başladı. Kusacağını anlayan Berfin hızla odadaki banyoya girdi ve klozete eğilip öğürerek akşam yediği herşeyi çıkardı. Tabikide onu izleyen kocasından habersiz olarak devam ediyordu işine... Midesini boşaltan Berfin avucuna doldurduğu su ile yüzünü yıkadı. Havluyu almak için uzanırken birden başı döndü. Yere düşeceğini sanıyordu Berfin fakat onu iki tane kol düşmekten kurtarmıştı. Berfinin gözleri kapanmadan önce tek bir yüzü gördü Baran ağayı... Baran ağa bu küçük kadına bağırmak için geliyordu aslında... Ancak şu anda kollarında baygın bu kız için endişeleniyordu. Genç adam Berfini yatağa yatırdı ve üstünü örttü. Kendisine itiraf edemesede bu kızı çok güzel ve masum buluyordu.
***
Berfin gökgürültüsü ile yerinden sıçradı. Hiç sevmezdi böyle havaları çünkü böyle havalarda kötü şeyler olacak diye tedirgin olurdu. Etrafına bakındı Baran ağa her zamanki gibi yoktu. Berfin saate baktığında neredeyse öğlen olduğunu gördü. İlk defa bu kadar çok uyumuştu. İyide olmuştu çünkü artık yorgun hissetmiyordu. Ayıp olmaması için üstünü başını düzeltip avluya indi. Ortalıklarda kimse görünmüyordu. Berfin çardağa doğru giderken duyduklarıyla şok olmuştu.
-Oğlum bak biz geçen gün Rojini sana istemeye gittik. Zaten sen de seviyordun onu şimdi inkar etme. Rojin ve ailesi bu akşam yemeğine gelecekler imam nikahının ne zaman kıyılacağını belirleyecez. Bu acımasızca şeyleri söyleyen Fatma kadından başkası değildi. Berfin bu sözleri pek takmamıştı. Çünkü her zamanki kaynanasıydı işte... Berfin Baran ağanın ne diyeceğini merak ediyordu.
+Tamam daye (anne) ben zaten Rojini seviyorum demişti Baran ağa... Genç adam zaten bu kız çıkmasaydı Rojin ile evlenecekti. Berfin daha fazla dinlemek istemediği için hemen odasına koştu. Ancak merdivenin son basamağındayken ayağı takıldı ve yere düştü. Ekin konağa yeni gelmişti ve kimseye görünmeden odasına çıkmak istiyordu. Merdivenlerin yanında yerde yatan Berfini görünce bir an duraksasada bacak arasındaki kanı fark ettikten sonra aceleyle Berfini kucağına aldı ve o an ki endişesiyle kimseye haber vermeden kucağındaki sevdiği kızı arabasının arka koltuğuna yatırdı. Kendiside sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı deli gibi hızlı sürüyor. Arada birde Berfine bakıyordu. Sonunda hastaneye gelmişti. Hızlıca kucağında Berfin ile hastane koridorunda doktor diye bağırıyordu Ekin... Sonunda bir doktor ve hemşire sedye ile geldiler. Berfin yoğun bakıma alınmıştı. Ekin abisi Baran dışında herkesi aramış fakat ulaşamamıştı. O sırada doktor çıktı ve;
Annemizi normal odaya aldık görebilirsiniz dedi. Ekin doktora;
-Annemizi derken
+Berfin hanım hamile hemde bir haftalık siz bilmiyormuydunuz Ekin sustu ve Berfinin yanına gitti Berfin ağlıyordu;
Ekin söyle onlara alsınlar onu ben daha çok küçüğüm hayallerim var Anne olamam ben genç kız hem konuşuyor hemde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ekin Berfine sarıldı ve;
Berfin o daha küçücük ve bir suçu yok. Hem kim demişki hayallerine ulaşamazsın diye ben buradayım daima arkanda olacağım. Genç kız sıkıca sarıldı Ekine ve ağlayarak;
O ADAMDAN NEFRET EDİYORUM! diye bağırdı.
İkili sarılarak ağlamalarına devam ederken başından beri burada olan herşeyi gören ve duyan Baran ağadan habersizlerdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel
Ficção Geral-Berfin bak ben bunu isteyerek yapmadım. Özür dilerim. Beni affedebilecek misin? +Peki ya sen Baran ağa sen benim çocuğumu geri getirebilecek misin?