BÖLÜM-19

9.3K 325 17
                                    

Berfinden♡♡
    Alnımda hissettiğim öpücük ile gözlerimi açtım. Gözlerimi açar açmaz karşımda Baranı  görmem bir oldu. Meraklı gözler ile bana bakıyordu. En son ne olduğunu tam olarak hatırlayamasamda bayıldığımdan emindim. Beni bu düşüncelerden ayıran şey Baranın sesi olmuştu.
-Güzelim dün neler olduğunu anlatmak ister misin?
Kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım. Baran sinirle ofladı ve:
-Berfin ben senin kocanım benden bir şey saklayamazsın. Bu tür şeylerin hoşuma gitmediğini biliyorsun haydi anlat
Alayla bir kahkaha attım ve cevap verdim:
-Şimdi mi aklına geldi zoraki kocam olduğun!
Bunu söyledikten sonra hızla banyoya girdim. Zaten hangi cesaretle söylemiştim onu da bilmiyordum. Odadan gelen kırılma sesleriyle korkum iki katına çıkmıştı ama o odaya geri gidemezdim. En iyisi biraz daha burada kalmaktı. Yaklaşık bir yarım saat sonra içeriden gelen sesler kesilmişti. Merkıma yenik düşerek içeri geçtim. Baran ellerini başına koymuş sırtını da yatağa yaslamıştı. Bileklerinden süzülen kanı görmemle çığlık attım. Başını kaldırdı ve çaresiz gözler ile bana bakmaya başladı.
-Berfin lütfen buraya gel.
Sesi garip bir şekilde sakindi. Her ne kadar gitmekle gitmemek arasında kalsamda dayanamadım ve yanına yaklaştım. Beni elimden çekerek yanına oturttu. Gözlerimin içine derin bir şekilde bakarak konuşmaya başladı:
-Bak Berfin biliyorum sana çok kötü davrandım. Ölümü bile hakediyorum eminim. Bebeğimiz benim yüzümden öldü.
   Bu lafından sonra göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Baran gözyaşlarımı sildikten sonra konuşmasına devam etti:
- Yalvarırım ağlama kendimi daha kötü hissediyorum. Değişmek istiyorum seninle güzel bir yuvamız olsun istiyorum. Sana köpek gibi aşık ve pişman bu adama bir şans verir misin?
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ona karşı ne hissettiğimi bile bilmiyordum.
-Baran ben.... bilmiyorum. Onca şeyden sonra...
Ben bunları söyledikten sonra hayal kırıklığı ile arkasını dönerek kapıya doğru yürüdü. Neden bilmiyorum ama içim acımıştı. Hayatımda ilk defa kalbimin sesini dinlemeyi tercih ettim.
-Baran!
Meraklı gözlerle bana döndü
-Eğer beni üzmeyeceğine söz veriyorsan bende sana bir şans veriyorum.
Baran ilk önce inanmamış bir ifadeyle baktı. Öylece duruyordu. Ne yani ben boşuna mı kendimi rezil etmiştim. Bu defa da ben hayal kırıklığıyla arkamı dönmüştüm tam gidecekken belimde hissettiğim kollarla olduğum yerde kalakaldım. Baran burnunu boynuma sürttü. Nefesini enseme üfleyerek kısık çıkan sesiyle:
Teşekkür ederim cennet kokulum seni bir daha asla üzmeyeceğim kalbimin sahibi kadın.
Içimin ısındığını hissettim. İlk defa kalbimdeki boşluğun dolduğunu hissetmiştim. Umarım doğru bir karar veriyorumdur Allahım...
Baran elimden tutarak beni kendisine çevirdi. Iki elini yanaklarıma koyarak okşadı. Alnıma sahiplenircesine bir öpücük kondurdu. Kalbim o kadar çok hızlı atıyordu ki yerinden çıkacak diye korkuyordum. Odadaki sessizlik beni geriyordu. Baran öylece gözlerimin içine bakıyordu. Ben de utanarak gözlerimi kaçırdım. Gözlerim Baran hariç her yerde gezinirken güçlü bir elin çenemi tutup kaldırılmasıyla yine gözlerimiz kesişmişti. Ama bu defa onun gözleri dudaklarımdaydı. Refleks olarak dudaklarımı ısırdığımda gözlerini yumup tekrar açtı ve bana daha da çok yaklaştı. Gözlerimi sıkıca kapattım. Işte o anda dudaklarımda hissettiğim sıcak dudaklarla içim titremişti sanki... Ne yapacağımı bilemedim. Dizlerim titriyordu. Baran belimi tutmasa eminim ki yere düşerdim. Karşılık vermeden öylece duruyordum. En sonunda Baran dudaklarımızı ayırdı ve alnını alnıma yasladı boğuk bir ses tonuyla:
-Uyuyalım güzelim yarın erken kalkıcaz sana bir sürprizim olacak dedi. Ben de utançla kafamı salladım. Koltuğa doğru ilerledim ve yattım. Yatmamla kaldırılmam bir oldu. Şaşkınca etrafıma bakınırken Baranla göz göze geldim. Bu kadarı da fazlaydı. Beni yatağa yatirdiTam itiraz  edecekken Baranın sesiyle susmak zorunda kaldım
-Yorgunum Berfin uyuyalım.
🙈🙉🙊
  Bavula son kez göz attım. Hazır olduğundan  emin olunca Baranı çağırdım. Arabaya doğru gittik. Her zamanki gibi sessiz bir yolculuktu. Ne kadar nereye gittiğimizi sorsamda cevap alamıyordum. Yaklaşık bir saattir yoldaydık. Sıkıntıdan ölmemek için uyumaya karar verdim. Yüzüme konan minik öpücüklerle uyandım. Gülümsememe engel olamıyordum. 
-Neredeyiz?
+Dağ evinde güzelim. Seninle biraz baş başa kalmaya ihtiyacımız olduğunu düşündüm. Başımı salladım ve karnıma bakarak:
-Ben acıktım eğer sen de acıktıysan bir şeyler hazırlayayım mı? diye sordum. Gülümseyip kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Mutfağa doğru ilerledim. Dolaptan domates,salatalık ve biberi aldım. Çok garip gelmişti Baranla bu halimiz. Daha bir kaç gün önce yaşadıklarımız ve bugün...
Düşünceler içerisinde biberi doğrarken belime sarılan kollarla irkildim. Birden korkuyla zıpladığım için  bıçak parmağımı kesmişti. Baranın gözleri anında parmağımı buldu. Hızla alnına vurarak beni kucağına aldı. Koltuğa oturttu ve elindeki yara bandı ile geri geldi. Önce pamukla sildi sonra da yara bandını yapıştırdı. Üzgün bir ses tonuyla konuşmaya başladı:
-Özür dilerim güzelim. Böyle olacağını bilemedim. Yine sana zarar verdim. Özür dilerim.
Bunları söyledikten sonra parmağımı beş on defa öptü. Artık sıkıldığım için elimi çektim ve:
-Tamam Baran sorun yok ben şimdi yemeği yapmaya gideyim
Tam ayağa kalkmıştım ki tekrardan oturtulmam bir olmuştu.Baran o can alıcı gülüşünü sergiledi ve:
-Sen yorulma karıcığım ben ikimizede kahvaltı hazırlarım.
Neler oluyordu bu adama... Her şey o kadar güzel ilerliyordu ki bozulacak diye ödüm kopuyordu. Baran düzeliyordu. Bunun farkındaydım ama ben de geçmişi kolayca unutabilen birisi değildim. Zamanla onu içimde de affedebilir miydim bilmiyorum...
   

BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin