yakalarsam kiss kiss

11.3K 790 1K
                                    

You're looking in the wrong place for my love
Don't stop what you're doing cause I like that too  

--

"Yah, uyuyamazsın Ronald Weasley. Ben ödevini yaparken öylece izlemek zorundasın."

Hermione Ron'u bir kez daha kolundan sarstığında kızıl çocuk uyku dolu gözlerini kırpıştırdı. Oysaki geleli sadece beş dakika olmuştu. Büyük kütüphanede onlardan başka ödev yapan öğrenciler olmasına rağmen kütüphane çok sessizdi. İnsanlar konuşmuyordu hatta Ron görmese nefes bile almadıklarını düşünürdü.

"Ama Herm, dün o ikisi yüzünden asla uyuyamadım. Birbirlerini sevdiklerini hala anlayamıyorlar, ne kadar körler!"

Hermione bir an için duraksadı, tüy kalemi tutan eli titredi ve başını kollarının arasına yaslamış kızıl kafaya baktı. Saçları ne kadar da yumuşak duruyordu. Hermione farkında olmadan elini saçlarının arasından geçirmek isterken buldu kendisini.

"Ya, değil mi! Ne kadar da körler." diye mırıldandı sonrasında. Ron sesindeki kinayeyi anlamamıştı. Her zamanki gibi.

Ron başı hala kollarının arasındayken kafasını Hermione'nin tarafına çevirdi ve onu izlemeye başladı. Eli parşömen üzerinde zarifçe duruyordu. Kıvırcık saçlarını kafasının üzerinde dağınık bir şekilde topuz yapmıştı ve birkaç yaramaz tutam gözlerinin önüne düşüyordu. Ron elleri bağımsızca Hermione'nin saçlarına çıktığında kendisi de ne yaptığının pek farkında değildi.

Sadece içinden geldiği gibi davranıyordu. Parmakları Herm'in gözlerine gelen bir kıvırcık tutamı buldu ve parmağına doladı. Hermione bakışlarını kağıttan şaşkınlıkla ona çevirdiğinde kalbi tüm hızıyla gümbürdüyordu. Ron'a bunu neden yaptığını sorsanız dürüstçe açıklayamazdı bile. Kendisi de pek anlamıyordu.

Ron fısıldayarak genç kızın gözlerinin içine baktı. "Beni bunun için tutuyorsun burada değil mi? Saçlarını senin için gözünden çekeyim diye."

Hermione güzel bir gülümseme dudaklarına yerleştiğinde bakışlarını utangaçlıkla parşömene çevirdi. "Biliyorsun, istersem o tutamları büyüyle gözümden çekebilirim Ronald."

Ron elini saçından istemeyerekte olsa çekti ve kollarını tekrar masada birleştirdi.

"O halde neden çekmiyorsun Jean?"

Ron bugün oldukça cesurdu. Hem saçlarını eline alıyor, hem de ona ikinci adıyla sesleniyordu. Hermione bir iç çekti. Ne yazık ki hala kördü.

"İstemediğim için..."

---

Seamus tam olarak üç gün on beş saattir odaya gelmiyor ve Dean'ı gördüğü her yerde kaçıyordu. Dean saydığından değildi canım,

Peh!

Neden saysındı ki hem?

Bitkibilim dersinde öylece oturuyor ve karşısında göz altları çökmüş çocuğun mutluymuş gibi davranmasını izliyordu. Eğer ona hayatı boyunca en üzücü anıyı sorsanız bunu söylerdi. Seamus'un sarıya dönük saçları birbirine girmişti ve gözlerinde açıkça okunan bir hüzün vardı.

Dean ise üç gündür bir Harry'le, bir Ron'la aynı odada kalıyordu. Dean onu o kadar çok özlemişti ki, bunu kendisine itiraf etmesi uzun sürmüştü sadece. Onunla eskisi gibi kahkahalarla gülmeyi ve uyumadan hemen önce birbirlerine gülümsemelerini özlüyordu.

Seamus'un derslerde dikkatli suratını ancak bütün dikkatine rağmen beceriksizliğini özlüyordu. İksir dersinde herkesle dalga geçip kendi kazanını patlatmasını özlüyordu. Ders bittiğinde Harry'nin ona üzülmüş gözlerle baktığını gördü. O kadar uzun süredir Seamus'u izliyordu ki, Seamus'tan başka herkes bunun farkındaydı. Bir iç çekip sandalyesinden kalktı ve hem sınıftan hem de Hogwarts'tan dışarı çıkıp bahçede ilerledi.

fool for youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin