öpersen geçer

8.3K 651 696
                                    

'Cause when you look like that
I've never ever wanted to be so bad, oh
It drives me wild

---

Harry ikili yanından gittiğinde bile boş boş duvara bakmaya devam ediyordu. Draco'nun yaralandığını duyduğunda anlamlandıramadığı bir şokla olduğu yerde kalakalmıştı. Daha sonra ise sarsak adımlarla sendeledi ve tüm gücüyle Hogwarts'ın revir kanadına doğru koşmaya başladı. Adımları birbirini kovalıyor, nefesi ciğerlerine batıyordu.

Koştu, koştu ve koştu...

İnsanlar ona şaşkınca bakarken ve dışarıda hala yumuşakça kar yağarken koştu. Revir kanadına geldiğinde bir eli duvardan destek alıyor, nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu. Revirin kapısından Madam Pomfrey'in çıktığını görünce hızlı adımlarla ona yetişti ve kapıda hemşireyi durdurdu. Madam şaşkınca Harry'e bakmış, onun neden bu kadar endişelendiğini anlamaya çalışıyordu.

"Sorun ne Harry? Gerçekten meşgulüm şuan!"

Harry nefeslerini düzene az da olsa sokmayı başardığında konuştu.

"Malfoy iyi mi Madam?"

Pomfrey'in gözleri şaşkınlıkla aralandığında dudaklarında gizlemekle pek uğraşmadığı hafif bir tebessüm olmuştu.

"Bugünlerde garip şeyler oluyor Harry Potter. Ben de Draco'nun neden senin adını sayıkladığını merak ediyordum."

Harry kalbi iyice eziliyormuş gibi olduğunda bir an önce onu görmek isteyerek kapıya yöneldi.

"O iyi mi?"

Pomfrey kapıyı araladı, revirin en ucunda ve pencere kenarında uyuyan sarışın çocuğu gösterdi.

"Kar yüzünden dengesini sağlayamayıp süpürgeden düşmüş. Göğüs kafesinde ezilme vardı ancak ilaçlarla birkaç güne ayaklanacaktır."

Harry minnetle yılların hemşiresine gülümsedi ve revirin kapısından içeriye girdi. Draco'nun yatağının başında Slytherin atkısı asılıydı. Suratı bembeyaz olmakla birlikte gözünün altında hafif bir morluk vardı. Yere düştüğünde almış olmalıydı morluğu.

Harry elleri titrerken Draco'nun yatağının kenarına oturdu ve vücudu solgun görünen sevgilisinin ellerini avucuna aldı. Draco sadece birkaç saattir burda yatıyor olmalıydı ancak şimdiden etrafı tamamen o kokuyordu. Ellerinde hafif kızarıklar ve yaralar oluşmuştu. Harry nazikçe yara olan parmağın üzerini öptü.

"Keşke şans öpücüğünü daha fazla verseydim Draco." diye mırıldandı. Ses tonu kısıktı, cümleler kalbinden geldiğinde sesli konuşmasına ihtiyacı yoktu. Draco'nun kurumuş dudakları kıpırdandı ve daha sonra gri gözleri yorgunca aralandı.

"Korktun mu Potter?"

Suratında yorgun bir gülümseme vardı. Yorgun ama güzel diye düşündü Harry. Gözlerinde bulunan tüm şefkatiyle ona baktı ve avuçları arasında olan elini okşadı.

"Korktum Malfoy."

Draco bu cevabı beklemiyor olmalı ki şaşkınlık dolu gözleriyle Harry'e baktı. Elleri Harry'nin elindeyken odaklanmakta zorluk çekiyor olsa da Harry konuşmaya devam ettiğinde ona bakmaya devam etti.

fool for youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin