"Potter?"
Harry sıkılı yumrukları, sinirden seyiren dudaklarıyla görkemli Hogwarts koridorlarında oldukça aceleci adımlarla yürürken arkasından gelen sesle duraksayarak sesin kaynağına doğru döndü. Draco Malfoy dudağındaki yarım gülümsemesiyle berab...
"Doğru söyle Potter, ben uyurken beni izlemedin değil mi bu pelerinle?"
Harry sırıtmamak için o kadar çok dudağını ısırmıştı ki, dudakları yara olmuştu artık. Draco'yla orada dakikalarca sarılmış, ayak seslerinden sonra pelerinin altına saklanmışlardı. Draco'yu tek başına göndermek istemediği için ise onunla Slytherin yatakhanesine bile girmişti. Her zaman umursamaz görünen sarışın genç, kalbinin boşluklarını Harry'e göstermişti. Harry bunun ne kadar önemli olduğunun farkındaydı.
"Hayır izlemedim Malfoy. Eğer o kadar istiyorsan bir gece gelebilirim."
Draco gözlerini devirdi ama Harry onun dudaklarının kenarında asılı kalan gülümsemeyi görmüştü. Asla tahmin edemeyeceği şeyler oluyordu ancak şikayetçi değildi. Beraber Draco'nun odasına girdiklerinde Harry odanın görkemiyle büyülendi. Lucius oğlunun tek kalmasını sağlamıştı. Fark ettiği diğer şey ise odanın ne kadar da Draco koktuğuydu. Kocaman pencerenin önünde bir sandalye vardı ve arkasında Draco'nun bir kazağı asılıydı. Atkısı hemen dolabın önünden sarkıyordu ve pencerenin önünde bir battaniye vardı. Her yer Draco'ydu. Başının döndüğünü hissederken Draco sakince pelerini üzerlerinden çekti ve Harry'e dikkatle baktı.
"Ben... teşekkür ederim."
Harry şaşkınca ona baktı. Gerçekten de teşekkür etmişti! Olacak iş değil! Draco yavaş yavaş ördüğü duvarın taşlarını söküyordu. Hayatında ilk defa birini duvarın arkasına, yanına almak istiyordu.
"Önemli değil Malfoy." diye geri cevap verdi Harry.
Draco gitmesini istemiyordu, Harry gitmek istemiyordu. Ancak burada daha fazla kalırsa saçmalamaktan korkuyordu. Onu öpmekten korkuyordu belki de.
"Eğer istersen bu-"
"Odama gitsem iyi olacak Malfoy. İyi geceler."
Harry titreyen eliyle pelerinin altına girdi ve odadan dışarıya çıktı. Geride bir elini hızlanan kalbine götürürken kapıyı izleyen çocuğu görmedi.
--
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dean odada ileri geri turlarken Seamus'un gelmesini bekliyordu. Kendisine aralarını düzelteceğine dair söz vermişti ancak kavgalarından beri onu hiçbir yerde bulamamıştı. Kaçmanın bir anlamı yoktu. Kendi başına saatlerce Şamarcı Söğüt'ün orada oturmuş ve düşünmüştü. Ne kadar düşünürse düşünsün Seamus'u kaybetmek istemiyordu. Ayrıca bir ara Şamarcı Söğüt ona vurmaya çalışmıştı.
