Çünkü senin için aptalım. (Final)

9.7K 732 1.3K
                                    

Cause I'm a fool for you and the things you do
I'm a fool for you and the things, the things you do
I know, I know given a chance I'd do it again
Cause I can't help myself
Cause I can't stop myself
I just love being a fool for you

-Finali bana ilham ve bu fice ismini veren şarkıyla dinlemek isterseniz medyada ekledim :')

-hayırağlamıyorumsaçmalamayın-

-bölümyazarkenbağırarakbuşarkıyısöylüyorum-

-annemlernerdehatayaptıkdergibibakıyor-

-tamamsustum-


---


Seamus trende tüm kompartmanları gezmiş, Dean'dan bir iz aramasına rağmen onu görememişti. Göğsü sıkışıyor, onu görmek için tabiri caizse yanıp tutuşuyordu. Kar biraz biraz azalmış, çoğu yerde yerin zemini bile görünmeye başlamıştı. Özlemden göğsü sıkışıyorken adımlarını Hogwartsın içerisine atar atmaz koşa koşa Gryffindor yatakhanesinde olan odasına çıkmıştı. İnsanlar ona selam veriyordu ancak onlarla geri konuşacak kadar sabırlı hissetmiyordu.

Hışımla bir haftadır uzak olduğu odaya girdiğinde onu karşılayan şey ise boşluktu. Bir de bolca hayal kırıklığı.

Hogwarts büyülü bir okuldu, çantası çoktan ondan önce yatağına getirilmiş, Dean'ın yatağının orası ise boşluktan oluşuyordu. Onların yokluğunda odaları temizlenmiş Dean'ın güzelim kokusu odadan kaybolmuştu. Seamus düşmüş suratı, titreyen elleri ve hala kapının açılmasını bekleyen umuduyla adımlarını Dean'ın yumoş kokan yatağına yöneltti ve yatakta kıvrıldı. Yol boyunca onu görmenin hayalini kurmuştu.

Noel boyunca onun hayalini kurmuştu.

Aslına bakılırsa Seamus hayatının büyük çoğunluğunda sadece Dean'ı düşünmüştü.

Kafası yastığa yaslanmışken yatakta iki büklüm oldu ve gözleri yorgunluktan kapanırken içinde bir yerlerde hala kapının açılmasını bekledi.

--

Dean annesi yüzünden kaçırdığı trene küfretmiş ve iki saat sonra kalkacak olan Hogwarts Ekspress'i beklemeye başlamıştı. Son günlerde durgun olduğu için annesi hemen gitmesine izin vermemişti. Annesiyle zaman geçirmeyi her zaman çok seviyordu, o yüzden öylece dönememişti. Evden çıktığında ise tren için çok geç kalmış, 9 çeyrek peronda öylece kalakalmıştı.

Seamus'u görmek için sabırsızlanırken şimdi onu Hogwarts'a kadar göremeyecekti. Oysa hayallerinde trende onunla doyasıya sarılmak vardı. Treni beklerken zamanını her zaman çok iyi yaptığı çizimlerle geçirmişti. Öyle ki trende bile çizmeye devam etmiş durmuştu. Çizdiği resim sarı saçlara ve çarpıcı yumuşaklıkta bakan kahve gözlere sahipti. Seamus resimde elinde bir papatya tutuyordu. Sanki bir an için kokusu burnuna gelmiş gibi hissettiriyordu.

Ekspress hattı Hogwarts'ta durduğunda görünmez canlıların çektiği tahta koltuklu arabada oturan Harry, Ron ve Hermione ile karşılaşmıştı. İlk fark ettiği şey hepsinin suratında mutlu bir gülümseme vardı. İkincisi ise Ron ve Hermione el ele tutuşuyorlardı. Bu yetmiyormuş gibi Ron'un kafası sargılıydı.

Hay, bin ejderha!

Onlarla birlikte binipte araç hareket ettiğinde selamlaştılar.

fool for youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin