"Bu kötü bir fikir, bu gerçekten çok çok çok kötü bir fikir," diye düşüncesini belirtti Peter.
James ise sadece sırıtıyordu. "Remus'luk yapma, bu güzel bir fikir."
Lily Evans, Peter ve James ikilisiyle beraber, son günlerde takılmak istemeyeceğinden bile fazla takılıyordu. Bu dışarıdan biraz garip görünse de, aslında acımasız bir şakanın planlama çalışmasıydı.
Lily gerinerek doğruldu. Suratında bir sırıtma vardı. "Sirius ben onunla flört edince aklını kaybedecek."
James kahkaha attı. "Onlara çalışmaları için bir şeyler vermiş oluruz."
***
Gün batımı, kulenin duvarlarını turuncuya boyamıştı. İçeride hafif bir leylak kokusu vardı, bir de vanilya.
Ve tabii saç spreyi.
Tatile az kalmıştı kalmasına, ama Remus Lupin kendine çoktan tatil izni vermişti. Kitaplarını rafa kaldırmış, James'le beraber Severus Snape'in çantasına koku bombası atmış, ve Sirius'la ihtiyaç odasında tekrar ufak bir kaçamak yapmıştı.
Kısacası, pek de parlak bir öğrenci değildi bir kaç gündür. Ama umursamamıştı. Siriusu'un dizlerinde oturmuş, ona yüksek sesle bir kitap okuyordu.
Sirius onu öyle dikkatli dinliyordu ki, dayanamayıp Aşk Ve Gurur'u dizlerine yerleştirdikleri sonra Sirius'un dudaklarına çikolata tadında minik bir öpücük kondurdu.
Sirius ona iyice sarılırken gülümsedi. "Kendimi mutlu hissediyorum, Remus." Bir eli genç çocuğun beline sarılmışken diğer eliyle yumuşak saçlarını okşadı.
"Ben de öyle," diye mırıldandı Remus.
Karanlık basmaya başlamıştı, ama ikisinin de pek umrunda değildi. Remus başını Sirius'un göğsüne yaslamıştı. Gözleri ağırlaşıyordu, bir elini onun boynuna doladı.
Bu kokuya alışmıştı, onun parfümü, saç spreyi. Dünyada hiçbir iksir, hiçbir yemek, hiçbir şey aynı şekilde kokamazdı. Bu kokuyu aşk iksiri bile taklit edemezdi işte.
***
Çapulcular, Evans'la beraber şömine karşısına kurulmuşlardı. Remus, Lily ve Peter, patlayan pişti oyununa dalmış, James ve Sirius ise bir sonraki şakanın kurbanı olan Frank Longbottom için bir şeyler hazırlıyorlardı.
Onu sevmediklerinden değil tabii ki, ama iyi bir şakanın yerini hiçbir şey tutmazdı.Sirius birden altından birisi çakmak tutmuşçasına ayağı fırladı. "Remus bizim gidip şeyi almamız gerekmiyor muydu kütüphaneden hani o kitabı!"
Remus anında ayaklanıp başını salladı. "Ah doğru. James sana bahsetmiştik ya-"
James çantasından hızlıca bir kitap çıkarttı. "Ben sizin için aldım," derken yüzünde hınzır bir gülümseme vardı.
"Aaaaa.." Sirius bir an kekeledi. "Harika ama aslında başka bir kitap daha vardı-"
"O da ben de!" Lily cübbesinin içinden bir kitap çıkartıp sırıtarak Remus'a uzattı. Oldukça doğal bir tavırla yapmıştı bunu.
İki genç birbirlerine umutsuz bir bakış atıp yerlerine oturdular.
***
Sirius, Remus'un kütüphaneden çıkmasını beklerken öyle sıkılıyordu ki, aklına 8 farklı yeni şaka, ve sevgilisine kur yapmanın bir sürü farklı yolu gelmişti.
Duvara sırtını yaslamış, kollarını kavuşturmuştu. Bunalmış şekilde iç çekerken birden biri koluna dokununca şöyle bir sıçradı.
"Sakin ol Black sadece benim," dedi Evans onun önüne geçerken. Kızıl saçlarını at kuyruğu yapmıştı. "Korkuttum mu seni?"
"Hah, şey hayır korkmadım."
"Sirius bu deri ceket sana NE kadar da çok yakışıyor!" Lily uzun saçlı çocuğun koluna parmak uçlarıyla dokundu. Gözlerini onun gözlerine dikmişti, hafifçe kıkırdadı. "Ah merhaba bay biseps! Vücut mu çalışıyorsun sen?"
"Ahahaha..." Sirius gergince gülerken kütüphaneye bir bakış attı. "Yapıyoruz bir şeyler.."
Lily saçını şöyle bir savurduktan sonra Sirius'a göz kırptı. "Sonra görüşürüz," derken göz kırpıp uzaklaştı.
***
"Yemin ediyorum bana cilve yapıyordu!" diye inledi Sirius erkek arkadaşıyla bahçede yürürken. Yüzünde gerçekten dehşet ifadesi vardı.
"Sirius, Evans'ın seninle flört etmesi imkansızdan da öte.."
Sirius iç çekti. "Yemin ediyorum etti." Sağa sola baktıktan sonra onu ağaçla arasına sıkıştırıp burnunun ucunu öptü.
"Biri görürse..?"
Sirius onu öperek susturdu. "Bırak özlemim geçsin."
![](https://img.wattpad.com/cover/89945368-288-k482628.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Until The Day I Die (Moony x Padfoot)
FanfictionHikayemizin gidiş yönü tam bir trajedi. "Belki, eğer, neredeyse."