İki bölüm sözüm vardı! Bu bölüm biricik Padfoot'uma ithaf edilmiştir. Seninle çikolatamı paylaşabilirim.
Sirius Black, okulu yaksa ne kadar bir süre cezaya kalacağını düşünmeden edemedi. Belki sadece bir bölümünü? Mesela kütüphane.
Remus Lupin'in Hufflepuf kovalayıcısı Richie Harkness ile ders çalıştığı kütüphane. O an içinde kütüphanenin cayır cayır yanmasına yönelik bastırılamaz bir arzu vardı.
Remus çocuğun yanına oturmuş, ona kısık sesle bir şeyler anlatıyorken Sirius'un kalbi kıskançlıkla doldu. O sıcak çikolata kokan nefesi o hissetmeliydi. Richie değil.
Kitapların arasından onları izlerken kaşlarını çatmıştı.
Remus bir kitap almak için kalkınca iki seçeneği olduğunu fark etti. Ya Richie'nin üstüne kitaplığı devirecekti, -ki yapmak oldukça mantıklı görünmüştü- ya da Remus'la konuşacaktı.
İç çekip Remus'un kolunu kavramak için peşinden koştu. Onu kitaplık ve duvar arasına sıkıştırdığını bir iki saniye sonra anlayabildi.
"Bırak beni," diye tısladı Remus sinirle.
"Sahi mi? Harknes? Yani bununla beni kıskandır-"
"Seni kıskandırmak gibi bir niyetim yok Sirius. Ders çalışıyoruz." Remus kollarındaki elleri itmeye çalışırken Sirius tek kolunu onun beline dolamıştı bile.
"Kız arkadaşına gitsene sen-"
Sirius eliyle onun ağzını kapattı. "Bırak konuşayım."
Remus'un gözleri sinirden dolmuştu. Yavaşça onaylarcasına salladı kafasını.
"Gidip aptal biriyle konuşman çok saçma. Neden Peter veya James'le çalışmıyorsun? Onu çalıştırmayı niye kabul ettin? Dersleri en az seninkiler kadar iyi."
Remus sonunda onu itekledi.
"Seni ilgilendirmez. İstersem herkese tek tek ders çalıştırabilirim. Niye açıklama yapmamı bekliyorsun ki?"
Sirius eliyle duvara sert bir şekilde vurdu. Sesi öfkeli bir fısıltı gibi çıkmıştı. "Çünkü o tatilde öpüştük ve bir açıklama hak ettiğimi düşünüyorum."
Remus artık patlamaya yaklaşmıştı. "Seni salak! Açıklama hak ediyorsun demek!" Remus histerik bir kahkaha patlattı. "Uzak dur benden. Öpüşme meselesine gelince, beni öpen sendin hatırladın mı? Bana iğrenç davranan da sensin, ayrıca sevgilisi olan da sensin."
Onu göğsünden itip Richie'nin yanına döndü.
***
"Sirius, çık artık oradan," diye inledi James.
"Hayır. Reddedildi."
Sirius Black, ortak salonda yere kıvrılmış ve görünmezlik pelerinine sarınmıştı. Yarım saattir çıkmayı kesinlikle kabul etmiyordu.
"Tanrı aşkına oradan çıkmazsan seni boğazlayacağım!"
"Remus gelirse çıkarım!"
"Remus ortada yok işte, çık da arayalım."
"Hufflepuff yatakhanesine baktınız mı?" dedi Sirius boğuk bir sesle.
"Aptal olma."
Sirius iç çekerken başını pelerinden çıkarttı.
"Sadece buraya gelsin istedim."
![](https://img.wattpad.com/cover/89945368-288-k482628.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Until The Day I Die (Moony x Padfoot)
Fiksi PenggemarHikayemizin gidiş yönü tam bir trajedi. "Belki, eğer, neredeyse."