Aşkın İncisi

4. Bölüm: "Sevgili Gibi Mi?"

Multimedya: Arden İnci Güraltın

3. GÖZ
Aras, Güraltın evinden uzaklaştıktan sonra bara gitmiş ve yine deli gibi içmeye başlamıştı. Saat on ikide gelmişti, şimdi saat dörde geliyordu. Ama üzüntüsü zamanı bile unutturmuştu.

-Babasının haberi olmadan nefes alamayan kız, elin adamıyla nasıl evde yalnız kalıyor?" Halit Bey'in içeri geçtiğini görmediği için ikisi evde yalnız sanıyordu genç adam. "Nasıl sarılıyor ona lan?" Bir kere daha kafasına dikti bardaktaki sıvıyı.

Başta boğazını yakan bu tat şimdi o kadar da hissettirmiyordu tadını. Su gibi içti içkiyi. Yanına gelen kadınla beraber taksiye bindi ve eve doğru yola çıktılar.

Kafası tamamen başka bir yerdeydi Aras'ın. Kadının, bacağına sürttüğü elinin farkında bile değildi. Hareket onu etkilememişti bile. Taksiye parayı ödeyerek kızla beraber eve ilerledi.

Hesaba katmadığı şey eve dönen ailesiydi. Kapıyı anahtarıyla biraz uğraşarak açtı ve kolunun altındaki kızla beraber eve girdi.

-Aras sen mi..." Badem, elindeki cips tabağıyla mutfaktan çıktığında gördüğü ikiliye baktı gözleri kocaman açılırken.

Babasıyla annesi, sevgilisinin de olduğu tatili protesto etmek amacıyla zaten erken döndürmüştü evine. Bir de ikizi eve kız getiriyordu... Tam arkasından Savaş geldi ve az kalsın önünde duraklayan Badem'e çarpacaktı.

-Kızım yürüsene n'oluyor..." gözü kızının baktığı yere döndü ve Arasla yanındaki kadını gördü. Kadın diyordu çünkü yaşı net 30larındaydı. "Çüüüş!!"

Bade, bunu görürse sıkıntı çıkarabilirdi. Elindeki kola bardaklarıyla kendini baba-kız televizyon keyfine alıştırdığı için, bir anda ne yapacağını şaşırdı. Birkaç saniye geçmişti ki merdivenlerden Bade indi.

-N'oldu Aras mı gelmiş? Hiiiii....." Savaş, elindeki kola bardaklarını hızla girişteki vestiyerin üzerine koyup Aras'ın yanındaki kadının kolundan tuttu. Kapıyı açmıştı ki Bade'nin çığlığını işitti.

-DOKUNMA O KADINA SAVAAAAAAAŞŞŞŞ!" Adam, Bade'nin kriz geçirdiğini anladı. Yine de kadını Bade'nin yanında bırakmak Arasla arasında çıkacak kavganın ortasında bırakmak demekti. Elini çabuk tutarak ilerideki bir taksi durağını işaret etti ve taksi parası verdi.

-N'oluyoo yaaa?" Diyen kadına laf anlatacak durumda değildi, çünkü Bade her an Savaş'ın tabancasını kapıp aşağı inebilirdi. Bu yüzden hızla yolladı kadını.

Eve döndüğünde Bade, merdivenleri güç bela çıkan Kılıç'a terlik fırlatıyordu.

-EV BOŞALINCA ŞEYİNİN KEYFİNE EVE KİMLERİ GETİRİYORSUN SENN? GEL BURAYA GEBERTECEĞİM SENİİ GEEEL!!!!" Savaş, önüne çıkmıştı ki Bade'nin gözlerini kocaman açtığını ve yeşillerinin öfkeyle açıldığını gördü. Badeyle, Kılıç için bu kadar öfkeliyken takışmak mı?

Yok canım, bela sevmiyorum.

Hem kendisi demişti bu çocuğu bu kadar şımartma diye. Omuz silkip, vestiyere koyduğu kola bardaklarını alarak Bademle televizyon karşısına kuruldu. Kendilerini dünyadan soyutlayıp, Terminatör izlemeye başladılar.

Bade de o filmi çekiyordu orası ayrı.

-Ya ne demek bu ne demek? Bu ne saygısızlıktır? Bu ne edepsizliktir? SENİN TOTONU BEN Mİ KALDIRDIM? YAZIKLAR OLSUN BANA DA O ZAMAN! Ya sevgilinse getirirsin tanışırız, eve atmak ne demek? Sarhoş olmak ne demek yaaa???" Aras sadece kafasını ovalayıp, sessiz kaldı.