Gezi 3

130 11 0
                                    

Karanlığın hafiften etkisini gösterdiği saatlerde herkes ateşin etrafında şarkı söylüyordu. Lisa unni benim ateşten biraz uzağa bir köşeye çekip her şeyi anlattırdıktan sonra beni eski yerime göndermişti ve Chanyeol'u yanına çağırmıştı. Ne konuştuklarını duyamıyordum, Exo'nun ilk albümlerinden söylenen şarkılar duymamı etkiliyordu. Chanyeol'un suratı asıktı, Lisa unni ise sevecen bir dilde konuşmaya devam ediyordu. İç çekip telefonuma bakındım, menajer oppa mesaj atmıştı. Okumadan mesajı silip internette çıkan haberlere bakındım, geri dönüşler ve birincilikler. Her biri ana sayfayı doldururken Lisa unni ayaklanıp kendi yerine oturmuştu.
''Stay söyleyelim.'' Dedi Baekhyun oppa. Bizim şarkımızdı ve sadece bir kere bu şarkı ile özel sahne almıştık.
''Pekâlâ, ama sadece kızlar söylesin biz dinleyelim.'' Dedi Chen oppa.
''Hem ses tellerim için paralarımı daha fazla harcamak istemiyorum.''
Suho oppanın kurduğu cümle ile gözlerimizi devirirken Chanyeol tam yanıma oturmuştu ve Lay oppa yavaşça gitarını çalmaya başlamıştı. Akustik tonda söyleyecektik yine, tüm duygusallığını içinde barındırarak.

Sert sözlerinle kolay bir şekilde,
Kalbimde yaralar bıraktın,
Üzgünüm bile demeden.
Ve şimdi yine kendimi avutuyorum.
Eğer beni bırakıp gidersen,
Her zaman gergin birisi olacağım.
Sadece kalmanı istiyorum.

Söylediğim bölümü o kadar umutsuzca dile getirmiştim ki. Yanımda oturan Chanyeol yeri izliyordu ben söylerken, Kai ve D.o oppa aynı battaniyenin altında ısınıyorlardı ve kalanları hafif sallanarak gülümsüyorlardı. Benim asla yapamadığım kadar içten ve doğal bir gülümsemeydi...

İfadesiz olan yüzün daha da donuklaşıyor,
Aynalara fısıldıyorum;
Hadi yavaşça bunu atlatalım.
Beni çantada keklik olarak görüyorsun
Fakat bu sensin.
Ama yine de kal, kal, benimle kal.

Jennie unni bölümünü kusursuzca söylerken belime sarılan kaslı kollar hissettim. Pişmanlıkla sarılmış, sıkarsa ölecekmişim gibi gevşek duran kullardı, içinde huzur bulduğum ve korkusuzca yoluma devam edebildiğim kollardı.
''Üzgünüm...'' diye bir fısıltı yükseldi kulağıma. Kimse duymamıştı, ben hariç. Kimse bize dikkat etmiyordu, herkes şarkının büyüsünde son dakikalarımızı yaşıyordu, herkes farklı hayallerde gerçeklerini süslüyordu. Gözlerim dolmuş olsa da gözyaşı dökmeden şarkıyı dinlemeye koyuldum.

Bu hüzünlü melodi sana benziyor,
Beni ağlatıyor...
Kokun tatlı bir suç,
Senden çok nefret ediyorum fakat seni seviyorum.

Jisoo unninin söylediği bölümle Chanyeol kafasını omzuma yaslamıştı.
''Ben büyük bir aptalım Mi...''
''Öylesin.'' Dedim sakince, öyleydi. Kalbimi kıran, kırdığı için de onarmaya çalışan, sevgi yumağı devasa bir aptaldı.
''Seni kaybedemem, bunu kaldıramam.'' Dedi umutsuzluğa zindan olmuş sesiyle. Cevap vermek yerine ona dönüp yüzünü avuçladım. Gözleri dolmuştu, duygusal bir ayıcığa benziyordu.
''Bitti Chanyeol, az önceki olan hepsi bitti. Yanındayım.''

Karanlık gecelerde bana tuzak kurmadan önce,
Beni terk etme.
Hala beni seviyor musun?
Eğer hala aynı hissediyorsan, bugün ayrılma,
Neden ''Ben'' diye sorma bana,
Sadece benimle kal.

Nakaratı birlikte söyleyerek Chanyeol'un dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Onu kaybedemezdim, yıldızlardaki özgürlüğümün sahibini kaybedemezdim. Umutsuzca yüzdüğüm denizde kaybolmamı engelleyen Şamandıramı kaybedemezdim. Beni ailemin bana karşı olan tutumunu ve suçlamalarından uzaklaştıran sevdiğim adamı kaybedemezdim.
Başaramazdım, onsuz nefes almayı, uyumayı ve hissetmeyi.
Gülemez ve gülümseyemezdim, kalbimden onun atan nefesini hissedemezken.
Kalbim atmayı bırakırdı, son tutunacağı dalı kaybederse.
Ruhum kaybolurdu, uzaklarda tek başına yürüyen Chanyeol'un yanında.

Zaten bundan daha fazla isteğim yok.
Kalbim artık atıyor mu, onu bile bilmiyorum.
Diğerleriyle geçen saçma konuşmalardansa,
Seninle garip bir sessizliğin içinde olmayı tercih ederim.
Bu yüzden kal, nerede olursa olsun.
Bazı zamanlar, karanlık geldiğinde senin ışığın olacağım,
Bu yalan dünyada, tek gerçek var; o da sensin.
Bu benden sana bir mektup...

Şarkıyı aynı tonda devam ederken, Chanyeol ellerimizi birbirinekenetleyerek tek battaniye altında ısınmamızı sağlıyordu. Kolları benim özgürlüğeçekerek sarılmıştı belime. Hafif rüzgâr esiyordu, soğukluğunu hissettirmeyedevam ediyordu havanın. Ateş yavaşça söndürüyordu sıcaklığını. Gitme zamanıydı.
''Mihi... Biraz konuşalım mı?'' dedi Chanyeol yavaş yavaş hazırlanan üyelerdenuzaklaştırarak.
''Ne oldu?'' dedim ellerimi tutan ellerden ayırmadan.
''Ben... Dediklerimde ciddiydim, aylardır benim canımdan değerli olan ve ailemolarak gördüğüm birisin, sevgilimsin.'' Diye başladı, gözlerime bakmak yerineutangaçça çevreyi izleyen sevgilim. ''Ben gerçekten senin her şeyine sahipolmak istiyorum, tamamen bana ait bir kız olmanı istiyorum. Biliyorum kalbindehala sorunlar var ve iyileşmen için de kalp nakli yaptırman lazım ama ben... Senio ameliyata gönderemem, tekrar benimle olacağına dair bir garantisi yokdoktorların. ''
Derin bir nefes aldı. ''Dediklerimi düşünür müsün? Bizim birlikte olmamız yanicinsel anlamda olmamızı düşünür müsün?''
Sonunda gözlerime bakabilmişti, yanakları karanlıkta bile parıldayankırmızılıklarla süslenmişti. Gülümseyip sıkıca ona sarıldım.
''Biliyor musun? Seni hep aptal ve sevgi tomurcuklu, cinsellik düşünmeyen birerkek olarak düşünmüştüm. '' dedim kıkırdayarak. ''Ama sende düşünüyormuşsun.Hiç hayal ettin mi?''
''Son zamanlarda her dakika ediyorum. Sanırsam aptalım.''
''Öylesin Channie'm. Benim büyük aptalımsın. Düşüneceğim, söz veriyorum.''
Dudaklarım sahibine buluştuğu an, kalbimdeki kelebekler uçtu.     

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin