Aile

144 9 0
                                    

Sahnede sergileyeceğimiz son şarkılardan biri için hazırlanırken aklımda takılı kalan görüntüyü zihnimden silemiyordum. En ön sıralarda öz anne ve babam bulunuyordu, başladığımız dakikadan beri odaklanmış bir şekilde beni izliyorlardı. 

Drop That'i Exxo olarak söylerken onları fark etmişti, Chanyeol ile ellerimiz birbirine kenetli bir şekilde dururken ve hayranlarımıza gülümseyip zıplarken. Eğlendikleri pek söylenemezdi; gelme sebepleri  sanki işimi iyi yapıp yapmadığımı kontrol ederek mani olmaya çalışacaklarmış gibi bir halleri vardı. Giyindiğim siyah çorapları düzelterek topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve odada beni bekleyen sevgilimin yanına suratı asık bir şekilde gittim. Bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki; tüm dikkatini ve merakımı üzerime sardı. 
''Öz ailem burada. Bana bakışları bile mide bulandırıcı Chanyeol!'' dedim kollarımı uzun bedenin beline sararken. 
''Neden geldikleri hakkında bir düşüncen var mı sevgilim?'' 
''Tahminimce dünya çapında dolanan haberlere inat geldiler. Belki de bizi ayırmak istiyorlardır. Chanyeol ben senden ayrılamam.'' dedim son dakikada sesimin titrediğini fark ederken. 
''Hey, son gösterimizden önce ağlamak yasak kesinlikle. Şimdi comeback şarkımızı burada söyleyeceğiz ve sahne arkasında da annen ile babanın derdini öğreneceğiz tamam mı?'' dedi. Sadece başımla onaylayıp elime verilen mikrofonla birlikte sahneye çıkmak adına yürümeye başladım. Söyleyeceğimiz şarkı bir ayrılık temasına aitti, Chanyeol ile birlikte yazdığımız, okuduğumuz kitabı düşünerek tasarladığımız bir şarkıydı ve bu gece geri dönüş yapacaktık. 
Müziğin başlamasıyla karanlık sahneye yavaş adımlarımı atmaya başladım. Benim sıram.

Aşk değil..Bu aşk değil!Bu sadece senin takıntın!Nereye gitsem,Ne yapsam..Beni izleyen senden korkuyorum.

Söylediğim bölüm ile sahnedeki ışıklar üzerime gelirken, düşmanca bakışları hissetmem her geçen saniye büyüyordu. Benim hemen ardımdan Chanyeol'ün çıkmasını ve planlanmış rolümüzü oynamak için gözlerimi kapatıp, kollarımı kendime sardım. 

Bir gölge gibi seni takip ediyorum.Sürekli telefonunu arıyorum.Senin o titreyen sesin bile beni deli ediyor.Benden hızla kaçtıktan sonra seni takip eden kalbim....gittikçe daha çok delirmeye başladı.Evinin önünde sokak lambasının ölen ışığının altında..
Pencereden seni gördüm.O upuzun gece boyunca seni izledim.
Benimle bu boğucu saklambaç oyununa devam et!Gel ve beni bul!
Sen!sen!sen!sen!Benden asla kaçamazsın!

Chanyeol kendi bölümünü söylerken bir yandan platonik bir sapık edasında çevremde dönüyordu, arada sırada bana dokunacak kadar yaklaşıyor ve sanki ateşe dokunmak üzereymiş gibi geriye çekilip benden uzaklaşarak söylemeye devam ediyordu. Sıra bendeydi, ondan nefret edermiş gibi onu itip nakaratı söylemem gerekiyordu. 

Delirdin mi?Neden böyle yaptın?
Lütfen artık beni rahat bırak!
Seni görünce nefesim kesiliyor.
Lütfen artık gözümün önünden kaybol!

Chanyeol geriye sendeleyerek sarhoş gibi çevremde dönerken, ondan nefret edermiş gibi davranışlar sergilemeye devam ederek insanların gözyaşlarına kulak verdim. Müzik dışında hiçbir ses yoktu, herkes tüm dikkatini ayrılmış gibi görünen sahnedeki sevgililere odaklamıştı. 

Beni sevmekten başka şansın yok!Kaçmayı dene!Nerede olursan ol..(Seni görmek istemiyorum)
Seni tekrar bulurum.Seni çok iyi biliyorum.
Sen benden asla kurtulamazsın!
Beni sevmekten başka şansın yok!
Artık bana bak!Daha fazla ağlamak istemiyorum.(Daha fazla ağlamak istemiyorum.)

Chanyeol ile birlikte söylediğim bölüm ile ikimiz de aynı anda kendimizi yere bıraktık ve dizlerimizin üzerinde melodi halinde çalan müziğe kulak vermeye başladık. İkimizin sevgiliyken var olan görüntüler ekranda yansırken tek bir spot ışığı ile yerdeki bedenlerimiz aydınlanıyordu. Hayranların gözyaşlarını görebiliyordum. 

Sende beni istiyorsun.Sende beni seviyorsun işte.Benden kaçmaya çalışma!
Saçmalamayı kes!Artık aklını başına topla!Bunu yapma..
Artık beni bırak!

Chanyeol ile birlikte devam ettiğimiz bölümde hiçbir şekilde kımıldamadan notaya çıkıp yavaşça ayağa kalkıp Chanyeol ile birbirimize doğru yürümeye başladık. Bu kadardı; ailemin istediği hiçbir şeyin olmadığının kanıtı bu kadardı. Chanyeol ile ayrılacak olursam; kendimi büyük ve sonsuz bir boşlukta hissedeceğimi biliyordum. Yaşamam için tek sebep Chanyeol'dü benim için; bayıldığım zamandan sonrasını anlatan üyeler beni her geçen dakika ağlatmış olsalar da Chanyeol'ün bana verdiği değer, bu dünyada hayatta kalmak için yeterli bir sebepti. Chanyeol ile birbirimize sarılıp arkayı dolduran çığlıklar ve alkışlarla sahne Exxo olarak çıkıp selam verdikten sonra iki grubun lideri de konuşma yapmaya konulmuştu ama onları dinlemiyordum. Gözlerim Chanyeol'ün üzerindeydi ve sadece ona bakmak bile bana iyi geliyordu. 

**

Sahne arkasında bizi bekleyen anne ile babama sade bir selam verip ayakta dikilmeye devam ettim. 
''Neden geldiniz?'' dedim sakin olmaya çalışırken. Daha önce hiç anneme ya da babama bağırmamıştım ama Chanyeol ile ayrılmamı isteme gibi bir durumda onlarla kavga edeceğimi biliyordum. Bazen aşk; asla yapamam dediğiniz şeyleri bile yaptırıyordu. 
''Bayıldığının haberlerini yeni almıştık ama gördük ki; sahnede zıplayıp, yeterince yiyişebiliyorsun utanmadan.'' dedi babam, sert sesi tüylerimi diken diken etmişti. 
''O benim sevgilim.'' dedim. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. 
''Sana fırsat tanıyoruz Mihi; sahneyi ve bu erkeği bırakıp eve döner ve üniversiteni okuyabilirsin.'' dedi annem. Sözde iyi gelecek olan sesi, midemi bulandırmaktan başka hiçbir şey yapmamıştı. 
''Üzgünüm efendim ama ne Mihi beni ve sahneyi bırakacak ne de ben onu. Lütfen sorun çıkartmadan geldiğiniz gibi gider misiniz? '' dedi Chanyeol beni arkasına alırken. 
Farkında bile olmadan gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken telefonuma gelen mesaja bakındım. 

Kimden: Doktor Jung

'Kalp bulundu Mihi. Ameliyat olma vaktin geldi.' 

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin