Albüm

152 9 0
                                    

Yarı uykulu bir şekilde canlı yayın açacaktık ve orada dört kişilik albümümüzü tanıtacaktık. Heyecanlıydım ama neden böyle bir yayını sabaha karşı yapıyorduk ki? Sanki hayranlarımızın bizi izlemesini istemiyormuş gibiydik.
''Hadi ayaklanın, yayına son beş dakika.''
Duyduğum ses ile ayağa kalkıp birazcık yürüdüm ve peşimden gelen sevgilimi es geçmek istermiş gibi klimanın altına geçip soğuk havanın yüzümü acıtmasına izin verdim. Belime sarılan kollara bakınmadan başımı arkamdaki devin göğsüne başımı yasladım.
''Hava zaten soğuk aşkım, klima ile üşüyüp, hasta olacaksın.'' Dedi devim. Sadece gülümsedim ve soğuk havanın uykumu açması için dua ettim. Dün akşam Xo olarak yaptığımız canlı yayın bittikten hemen sonra uyumuştum ama menajerim sabahın dördünde beni ve Jisoo unniyi uyandırmıştı ve Sm şirketine gitmemiz için zorlayarak hazırlatmıştı. İkimizde eşortmanlarla gitmiştik ama Chanyeol ile Kai gelmeden bizi süslemişlerdi. İkimize de albüme uyması için beyaz gömlek ve siyah, dar pantolon giydirmişlerdi ama Jisoo unniden farkım; bende bir siyah kurdele vardı, onda ise rengarenk taşlı süslemeler. Chan ile Kai bizden biraz geç gelmişlerdi ama onların hazırlanmasını gerektiren hiçbir durum yoktu. İkisi de dizleri yırtık, siyah pantolon ve beyaz gömleklerini giymişlerdi, Kai'nin gömleği pantolonun içindeyken, Chan salaş bir şekilde duruyordu.
''Aşkım...'' dedim ona doğru dönerken. Gözlerimi gözlerime kenetleyip, ensesindeki siyah saçları yavaşça okşadım. Bunun ona zevk verdiğini biliyordum.
''Canlı yayından sonra sinemaya gidelim mi?''
''Sen yeter ki iste bebeğim. Hem Logan vizyona girmiş, izlemek için can atıyorum.'' Dedi burnunu burnuma sürtüp gülümserken. Gülümsemesini karşılık olarak, dudağının yanına öptüm ve geri çekilip ondan uzaklaştım. Fazla öpüştüğümüz an yoktu, ben pek sevmediğim için Chan'de uzak duruyordu ama onu her öptüğümde biraz aptallaşıp, şapşal bir sırıtışla etrafta geziniyordu.
''Hadi yayına.'' Dedi çalışanlardan biri. Herkes masanın ardına kurulmuş olan sandalyesinde yerlerini alırken Chan yanıma oturup, masanın üstündeki elimi sıkıca tutmuştu.
''Üç. İki. Bir. Kayıt!''
''Merhaba, biz CJKM.'' Diye aynı anda selamlayıp canlı yayına girdik. Ekrandan ellerimiz gayet belli oluyordu ve kameranın arkasındaki çalışan oturmuş koltuğa bizi izliyordu.
''Aaaa... Nasıl bir canlı yayına başlamamız gerek bilmiyorum ama dört karma grup olarak çıkış yaptık ve her birimizin albümde farklı görevleri var. '' dedi Chan kameraya bakınırken.
''Mesela Chanyeol solo söylüyor bir şarkıda ve Jisoo unni'de rap yapıyor.'' Dedim heyecanıma yenik düşerek. ''Kai ise... Dans ediyor.''
İçeride bir kahkaha kopmuştu ve gülümsemekten yanaklarımın acıdığını hissediyordum.
''Nasıl olur da sevgilin ile ablanı överken beni övmezsin? '' dedi Kai alınmış gibi yaparak.
''Seni övmesine gerek yok ki.'' Dedi Jisoo unni sakince.
''Evet, çünkü mükemmelim.''
''Saçmalama. Dans ediyorsun işte daha ne olsun.'' Dedi tekrardan ve Chanyeol gülmeye başladı.
''Ama sizler de ediyorsunuz.'' Dedi ve hepimiz bir süre sessizce durduk.
''Kai sadece grup ismimizde yer ediniyor.'' Dedi en son Chanyeol ve tekrar kahkaha atmamıza sebep oldu.
''Albüm türünüz nedir?''
Çalışandan gelen kağıtlardaki sorulardan ilkini okudum. Bir süre düşünmemiz gerekmişti çünkü her türde şarkımız bulunuyordu bir albümde. On iki şarkıda farklı türler vardı.
''Açıkçası, hem Cover hem de eğlenceli parçaları bulunduran bir albüm.'' Dedi Chanyeol sakince.
''Cover şarkılarımız slow ve eğlenceli ile karışık, Korece şarkılarımız da öyle. Yanı bu albümde hem hüzünlenip, hem de enerjinizi atabilirsiniz.'' Dedi Jisoo unni sakince.
''Bir Cover şarkınızı söyleyebilir misiniz?'' soruyu okudum. Aslında şu an sadece yatıp uyumak istesem de yapamıyordum.
''Cinderella?'' dedi Kai herkesten önce davranarak. Hareketli bir parçaydı ve uykumu açabilecek düzeydeydi. Başımla onayladım ve arka cebimde duran telefonumu açıp daha önceden indirdiğim karaoke halini açtım ve en başta söyleyeceğim için boğazımı temizledim.

Sadece küçük bir kızken,
Annem beni yatağa sokardı ve bir masal okurdu.
Her zaman üzgün bir prenses hakkındaydı,
Ve adam onu nasıl kurtaracaktı?
Ve mutlu sonlanacaktı.

İlk üç bölümü söyledikten sonra Chanyeol'un bölümü gelince gülümsemeden edememiştim. Bu şarkıyı fazlasıyla seviyordum ve albüme girmesi için benim önerdiğim parçalardan biriydi. Chanyeol ile beraber nota çıktığımız tek şarkıydı. Anlamlı ve hareketliydi, durduk yere tekrar edilen şarkılara benziyordu.

Yatağın içindeydim ve olmak istediğim kişiyi düşünüyordum.
Sonra bir peri masalı hayatının benim için olmadığını fark ettim.

Jisoo unni sakince kendi bölümünü söyledi ve bana bakınıp göz kırptı.

Sindirella gibi olmak istemiyorum,
Karanlık, eski bir tozlu mahzende oturuyor,
Birini bekliyor, gelip serbest bırakması için.
Pamuk Prenses gibi bekliyor olmak istemiyorum,
Yakışıklı bir prensin gelip kurtarması için,
Beyaz bir atın üstünde, yan yana sürmedikçe,
Başka hiç kimseye güvenmek istemiyorum.
Kendimi kurtarmayı tercih ederim.

Dördümüzün de farklı farklı bölümleri bulunan nakaratı söylerken her birimiz saçma saçma hareketler yapıp, gülüyorduk. Uykum kaçmıştı, o kadar eğlenceli bir anda uykumun gelmesi imkansızlaşmıştı. Şarkı o kadar eğlenceli ve bağımlı geliyordu ki, tüm albümü o şarkı olarak tanımlama isteğimi bastırmak çok zordu.

Bir gün bulacağım,
Ruhumu isteyen birini, kalbimi ve fikrimi.
Beni sevdiğini göstermekten kim korkmuyor?
Anlayacak birisi kim olacak?
Kimsenin bana bakmasına ihtiyacım yok.

Kai'nin söylediği solo bölüm ile Chanyeol sağa sola bedenini sallamaya başlamıştı, tuvalete gelen küçük çocuklara benziyordu ve hali fazlaca sevimliydi. Nota çıkacağımız yer gelmişti ve kalbim fazlaca hızlı atmaya başlamıştı, kendime engel olamıyordum. Şarkıya olan sevgim gözlerle görülebildiğine eminim.

Sadece onun için, onun kadar güçlü olacağım,
Benim için orada olacak.
Kendime verdiğimden sonra olmalı,
Eşit bir şey.

Chanyeol son notayı çıkarken hep tüylerimi diken diken ediyordu. Şarkı kadar başı boş olmayı sevmek bu olsa gerek; sevdiğim adamın en çok sesini seviyordum. Kalın ve kusursuz sesi içimi titretmeye, farklı diyarlarda mutlu olmaya sürüklüyordu. Chanyeol ayrıydı, huzur ve mutluluk onda birleşmişti adeta.

Öldürebilirim, kendi ejderham
Rüya görebilirim, kendi rüyalarımı
Parlayan zırhtaki şövalyem benim
Yani özgür bırakabilirim.
Sindirella gibi, eski, tozlu mahzen
Birini bekliyor, gelip serbest bırakması için

Jisoo unni ile söylediğimiz bölümden sonra ben nota çıkarken üçlü nakaratı rahatça söyleyip şarkıyı bitirmişti.
''Ah bu şarkıyı nedensizce çok seviyorum.'' Dedim
''Albümde en sevdiğiniz şarkı?'' dedi Jisoo unni kağıttaki son birkaç sorudan birini okurken.
''Don't Recall.'' Dedi Kai düşünmeden.
''Benim Fool, Cover olarak da End of Me.'' Dedi Jisoo unni.
''Benim Cinderella ve Can't Stop.'' Dedim Chanyeol'a bakarken. Chanyeol başıyla onayladı.
''Benimde öyle.'' Dedi ve ellerimin ikisini de tutup öptü. İçimde büyük bir fırtınanın koptuğunu hissettim. İkimizin de beraber yazdığımız şarkıyı, ikimizde büyük bir sevgi barındırıyorduk. Birbirimize olduğu gibi, umut ve aşkla dolu yılların peşinden koşuyorduk.

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin