Doğum Günü 1

531 29 2
                                    

Xo olarak çıkış yapmamız üzerinden tamı tamına bir buçuk yıl geçmişti ve bugün benim doğum günümdü.

Şirketimizin planladığı kutlama ile kocaman bir yer düzenlenmiş ve bunun duyurusunu bir hafta önceden yapıp biletleri satışa sunmuştu. Bir haftadan sadece birkaç gün geçtiği anda bilet satışları ise tükenmişti ve 200 kişilik olan konser salonu için sınır 500'e çıkartılmıştı. Bunu duyan tüm Xo hayranları tekrar bilet alımına gitmişti ve 500 tam kişi ile yine biletler tükenmişti.
Konser salonunda sadece ben ve sevgilim Chanyeol dışında hiçbir üye katılmayacaktı.
Ne kadar mükemmel bir doğum günü ama? Hiçbir üye yanımda değil, ailem hala Avusturalya'da ve sadece 500 hayranım var. İsterdim ki; ailemin yanımda olmasını, Exo ve Xo üyelerinin her birinin yanımda olmasını ve daha büyük konser salonu olup daha çok hayranımızın katılmasını.

Ama olmayacak şeyleri dilemeyi küçükken bıraktığım gibi şimdi de bırakmalıydım. Saati gelmiş olan konser iptal edilemezdi, sahne arkasında bulunan odalarımız da hazırlanırken de konser iptal edilemezdi.

Çizgili uzun kollu kazağımı giyip altına deri pantolonumu giydikten sonra ayakkabılarımı giymek için giysi kabininden çıkıp odada beni bekleyen menajerim ve sevgilimin yanına gittim.

"Suratını asma ufaklık artık. Bugün senin doğum günün." dedi menajer JiHyun oppa. Ona tebessüm ederek Chanyeol'a sıkıca sarıldım. Benimle ortak giydiği siyah beyaz çizgili tişörtünün üstündeki siyah kazağı yanağımı kaşındırsa da ona sıkıca sarılmayı seviyordum.
''Ayakkabılarını giy Mihi. Ayakların üşüyecek." dedi sıcacık sesi ile kollarına sardığı bedenimi azıcık kendinden uzaklaştırarak.
"Spor ayakkabılarım nerede ki?" dedim kafamı göğüsüne; sonsuza kadar atacak olan kalbine yaslayarak.

Onun kalbi o kadar büyüktü ki; ikimiz içinde sevebiliyordu birbirimizi, ikimiz içinde özlüyordu birbirimizi, yeri geldiğinde ikimiz içinde kızıyor, kırılıyor ve ağlıyordu. Ama her seferinde her yarayı bir bütün olarak sarılıyorduk.

Menajerimin gösterdiği beyaz spor ayakkabılarımı giyinip ayağa kalktım ve gülümsedim. Hazırdım.

Yirmi birinci yaş günümü kutlamam için hazırdım.

Sevgilimle ve hayranlarımla kutlayacağım ilk doğum gününe hazırdım.

"Artık sahneye çıkabiliriz Channie..." dedim yanına biraz yaklaşarak. Ellerimi ona uzarak tuttuğunda saçlarıma ufacık bir öpücük kondurdu.

"Sahnede söyleyeceğiniz şarkılar listesini elinize vermiştim dün." dedi menejerim sakince. Başımızla onaylanıp sahne arkasından çıkarak sahneye doğru yol almıştık. Listemiz basitti.

Different ve but söyleyecekti ilk başta sonra ise cover şarkılar söylenecek ve bitecekti.

Sahneye çıkmadan önce son bir kere Chanyeol'a dönüp ona sıkıca sarıldım. Böylece heyecanım gidecekti, korkularım yok olacaktı ve güzel bir doğum günü geçirebilecektim. Son iki dakika kalmıştı ve set arkasında mikrafonlarımızın son kontrolleri yapılıyordu.
''İlaçlarını aldın mı bakalım?'' dedi Chanyeol elindeki mikrofonu diğer eline alıp onun eline karşın minicik kalan elimi tutarak. Başımı olumsuzca salladığımda kızgın bir suratla karşılaşman an meselesi olmuştu. İşte böyleydi; konu sağlığım olunca parmağımı bile kesmiş olsam ya da ufacık bir dizimde sıyrık oluşsa hemen kızıyordu ve iyileşmesi için türlü türlü çeşitli yollar düşünüyordu ve kimi gece uyumuyordu.
Bir keresinde Xo grubunun yurdunda kalmaya gelmişti ve yemek yedikten sonra masadan kalkarken dizimi vurduğum için gece boyu yanımda uyumamıştı ve sabah erken saatte yataktan kalkıp vurduğum yere minik öpücükler kondurup krem sürmüştü.
''Channie... Daha saatim gelmedi ama. '' dedim dudaklarımı büzerek. Bana bakışları biraz yumuşamış olsa bile hala kızdığının farkındaydım.
''İçmeden çıkmayacağız sahneye.'' dedi kaşların çatarak. Ses ekibinden rica edip ilaçlarımı getirmelerini istedikten sonra sırtımı Chanyeol'e dönüp kaşlarımı çatmaya devam ettim. Böyle yapması bazen kırıcı oluyordu, emir verirmiş gibi konuşması bana onun kölesiymişim gibi hissettiriyordu ve bu kalbimi en derin yerinden acıtıyordu.
Zaten doğru düzgün atan bir kalbe sahip değildim. Belimi sıkıca saran kolları hissettiğimde ise atan kalbimin biraz acıdığını da hissetmiştim. Ona küs ya da kırgın kalmak bana uygun değildi. Kalbim ve duygularım buna dayanamıyordu.

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin