Düet 2

138 8 0
                                    

Lee SooMan; Chanyeol ile beni odasına çağırıyordu, yanlış bir şey yapmadığımızı biliyordum. Exxo olarak her birimiz kendi albümlerimizin promosyonlarıyla ilgilenirken CJKM olarak da sahne alıyorduk. Çıkış yaptığımızdan beri en yoğun geçen aylarımı yaşıyordum. Gelecek Mama ve Gain yarışmalarında Exo, Xo ve CJKM olarak sahne alacak olmamız da gece boyunca prova yapmamıza neden oluyordu. Dışarıda bile fazlaca gezinmediğimizi biliyordum, yemekleri ise hep dışarıdan getirtiyorduk. Birbirimizin yüzünü sadece kocaman prova odasında görebiliyorduk, en fazla birbirimizi arıyorduk. Yanlış bir şey yapmamıştık.
Kahverengi ve siyahın ağırlıklı olduğu odasında, her tarafı kağıtlarla dolu olan masasında oturuyordu. Kaşlarını çatmaktan alnı kırışıklıklarla dolmuştu, gözleri burnunu acıttığını belli eden kızarıklıkları görülmeye başlamıştı ve muntazam takım elbisesi tüm karışıklığa rağmen bozulmadan duruyordu.
''Hoş geldiniz çocuklar.'' Dedi kafasını kaldırmadan bir kağıdı eline alırken. Masasının önündeki koltuklara oturduk, Chanyeol hemen karşımdaydı ve suç işlemiş gibi yere bakıyordu. ''Sizi özel olarak çağırma nedenim bir saat içinde G-Dragon ile düet yapacak olmanız. Dün akşam elime bir mail geldi YG şirketinin sevgili başkanı HyunSuk tarafından ve G-Dragon ikinizi ile birlikte bir düet yapmak istediğini dile getirmiş. Hazırlanmanız için ikinizin de yarım saati var ve sonra sizinle beraber yola çıkacağız.''
Şaşkınlığımın ikinci yarısını da üzerime almışken ağzım açık sunbeanime bakındım.
''Sizde mi geleceksiniz?'' dedim.
''Mihi, kızım hiç konserinize gelmemişim gibi konuşma. İlaçlarını aldın mı hem sen?'' dedi. Sadece başımla onayladım.
SooMan sunbeanım babam gibiydi; beni koruyordu, Chanyeol gelmediği zaman hastaneye beraber gidiyorduk, o gelemese de doktoru arayıp her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenip ilaçlarımı kendi alıyordu. Bazen yurdumuza geliyordu ve tüm evin alışverişini beraber yapmamız için bizi ikna edip, büyük alışveriş merkezlerinde saatlerini bizimle harcıyordu. SM Town konserlerinde her bir grubu tembihliyordu; 'Mihi'nin kalbinde sorun olduğunu biliyorsunuz, fazla yorulmamasına dikkat edin.'. Exo sürekli yanımızda olduğu için bu dediği hep olumlu olarak dönüyordu.
''Hadi, gidip hazırlanın ve beni garaj girişinde bekleyin çocuklar.'' Dedi ve bize bakınmayı keserek kağıtlardaki yoğunluğuna geri döndü.

Sm şirketi benim evim gibiydi; bayan tüm sanatçılar ablalarım, erkek tüm sanatçılar ise ağabeylerimdi, sevgilimi bildikleri halde hiç biri bizi yargılamıyordu. Kimi çalışanımız bizden çok büyüktü ve dalga geçmeler sonucu onların isimlere teyze veya amca olarak kalmıştı. Soo Man sunbeannimin eşi ise bizim annemiz gibiydi. Herhangi bir gün, kocaman bir masa dolusu yemek ile şirkete gelip her birimizi doyurmadan gitmiyordu, bazense küçük kızıyla ilgilenmemize izin verirken psikoloğumuz gibi davranıyordu ve sıkıntılarımızı alıp götürüyordu.
Hazırlanmak için kıyafetlerle dolu bir odaya soktu beni otuzlu yaşlarında, aramıza yeni katılan kadın. Elime verdiği aralarında renkleri olan, beyaz renginde bir elbiseyi elime tutuşturup kabine soktu. Üzerimdeki eşortmanı çıkartıp beyaz tişörtü de yere attım ve elbiseyi giyindim. Yakası vardı; mavi, yeşil, pembe ve turuncu tüye benzer renklerle süslüyordu. Yalınayak kabinden çıkarak kadının karşısına geçtim.
''Şuradaki ayakkabıları giy, hasta olma.'' Dedi eline bir tane siyah, kalın kurdele ile beni makyaj masasına doğru sürükleme başladı. İç çekip sandalyeye oturarak ayakkabıları giydim. Bilekten beş parmak yukarıya kadar karelerle oluşan, ucu açık, siyah bir topukluydu. Kadın kurdeleyi boynuma yerleştirip saçlarımı ve makyajımı yapmaya başladı. Hazırdım.
Odadan çıkıp, zorla da olsa Chanyeol'un yalandığı duvara kadar yürüyebilmiştim. Siyah, deri ve bacaklarına yapışan bir pantolon, beyaz, üzerinde garip bir yazı olan tişört ve siyah ceketi ile fazlaca yakışıklı duruyordu.
''Çok şıksın meleğim.'' Dedi belime kollarını sarıp yanağımı öperken. SooMan sunbeannim garajda bizi bekliyordu ve gülümseyerek Chanyeol'un parmaklarını parmaklarıma kilitledim.
''Hadi gidelim.''

--

Hayranların çığlığı o kadar yüksek geliyordu ki sahne arkasında ellerimin titrediğini hissettim. One of Kind söylüyordu, hayranlar çığlıklar atıyordu ve şarkı bitiyordu. Kısacık bir konuşma...
''Size sürpriz iki kişi getirdim.''
Uzun bir çığlık ve ezberimde olan Missing You şarkısının müziği kulaklarıma gelmeye başlamıştı.

Evet,(Belki seni özlüyorum)

Normal bir şekilde insanlarla konuşuyorum ve gülüyorum
Geceleri TV tek arkadaşım.

Gün doğumunda uykuya dalıyorum.

Çok aşağılanmış hissediyorum.

Muhtemelen seni çok sevdim.

Benden ayrıldıktan sonra mavi gökyüzü sarı görünüyor.

Şu anda kalp ağrınla neredesin?

Ben hala buradayım.

Ya da başkasına mı aşıksın şu an?
Seni özlüyorum bebeğim.

G-Dragon'un sesi huzurla sahneyi kaplarken hayranlar sadece ışıkları ile sağa sola hareket ediyorlardı. Chanyeol arkamdan sarılmayı bitirerek kulağıma yaklaştı.
''Başaracaksın.''
Şarkı bir duraklamaya girdi ve G-Dragon ışıkların çıkacağım kapıya doğru yansımasını bekledi.
''Bayanlar baylar; Xo'dan Mihi!''
Çığlıklar koptuğunda gülümseyerek sahneye çıktım ve çalmay başlayan şarkıdaki yerimi söyleyemeye koyuldum.

Çok hüzünlüyüm,
Fakat konuşmak için kimseye ihtiyacım yok.
Ben gülümseyerek gelmek istiyorum.
Fakat yanımda kimse yok.
Belki seni özlüyorum oh oh
Belki seni özlüyorum oh oh
Belki seni özlüyorum oh oh
Belki seni özlüyorum

Nakaratı söylerken G-Dragon sahnede yürümeme yardımcı olmak içini elini bana uzatıp yan yana yürümemizi sağladı. Chanyeol arka tarafta izliyorsa sinirlenmişti büyük ihtimalle ama şarkının akışına kendimi o kadar kaptırmıştım ki, hayranların bana katılması ile mest olmuştum.
Şarkı tekrar kesildi ve Chanyeol'un çıkacağı kapıya ışık vuruldu.
''Exo, Chanyeol!''
Kopan çığlıklar o kadar fazlaydı ki gülümsemeden edemedim. Chanyeol tüm seksiliği ile sahneye çıkıp yanıma gelince belime sarıldı ve kendine verilen bölümü söylemeye başladı.
Sesi adeta bir huzurdu.

Önceden güzel bir ilişkiye sahiptik.

Başlangıçta birbirimizi sevmiştik.

Fakat neden böyle yaptık? Çok aptalca.
(Fakat) Eski bardağın kolayca paramparça olması gibi
Parmağındaki yüzük kararmış.
Keskin kenarlı bir bıçak tarafından alınan bir kesik gibi
Ve zincirlenmişim gibi.
Bizim sadece iyi anılarımızın olduğunu düşündüm.
Çözülmemiş yanlış anlaşılmalarımız vardı.
Kendimi daha iyi frenlemeliydim
Ve 'hadi ayrılalım' dememeliydin.
(Buna rağmen) Tartışsak bile,
Şimdiden daha iyi olurdu.

Nakaratı söylerken hayranlarla beraber bir sağa bir sola sallanıyorduk, Chanyeol kollarını belimden ayırmıyordu. G-Dragon hayranların ellerini tutmaya başlamıştı ve herkes gülümsüyordu.
Kalabalıkta herkes gülümsemeden edemiyordu; Sm ile Yg birlikte çalışıyordu. Dünya'nın en şok gelişmesi olmasa da müzik dünyasında büyük bir gelişmeydi.

Her sabah gözlerimi açtığımda tam yanımda olacakmışsın gibi hissettiriyor.
Burada saati geri almanın başka bir yolu yok mu? Ah~

G-Dragon bu bölümü söyledikten sonra nakaratı Chanyeol ile birlikte söyleyip, benim olan nakaratı tekrar söyleyerek şarkıyı bitirmiştik. Hayranlar alkışlarını eksik etmezken gülümseyip, önümde duran hayranın elini sıkmadan kendimi alı koyamamıştım.
''Bu güzel şarkıya eşlik eden Mihi'ye ve Chanyeol'a teşekkürler. Beğendiniz mi?''
Büyük bir çığlık koptu.
''Ah burası çok eğlenceli.'' Dedim gülümsememe engel olmayarak. Tekrar çığlık koptu.
''Mihi ve Chanyeol ilişkisine ne diyorsunuz peki? Fazla tatlı değiller mi?'' dedi G-Dragon. Yanaklarımın alev aldığını hissettiğimde Chanyeol elimi sıkıca tutmuştu ve hayranlardan bir çığlık daha geldi.
Evet...
Bizi seviyorlardı.
''Bende çok tatlı buluyorum onları. Yeni albümlerindeki şarkıları çok seviyorum ayrıca. Bize minik bir gösteri yapsınlar mı ne dersiniz? Dans edemem ama şarkıda yardımcı olabilirim.'' Dedi. Sahnede bir kahkaha koptu, hayranlardan ise bir çığlık.
''O zaman; Rumor söyleyelim.''

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin