Flashback/Prova 1

124 7 0
                                    

Chanyeol ile prova odasına girdiğimizde aynanın karşısında şapkasını düzelten Kai, Suho oppaya yalvaran Lisa unni, yerde uyuklayan Baekhyun oppa ve en garibi de amuda kalkan Jennie unni ile karşılaşmıştık. Kai'nin şapkasını düzeltmesi artık alışılmış bir durumdu. Lisa unni ise sürekli Suho oppadan bir şeyler için yalvarır ve aldırana kadar da susmazdı ama Jennie unni neden amuda kalkmış bir şekilde çevrede geziniyordu? CJKM albümümüz çıktığından beri bir günümüz boş geçmez olmuştu ve eğlenmek için bir arada olmayı tercih etmeye başlamıştık. Exo kendi şarkılarına çalışıyordu, biz Xo olarak onlarla dalga geçip dikkatlerinin dağılmasına sebep oluyorduk. Aynı şeyi de Exo bize yapıyordu ama biz dans ederken Kai ile Sehun bizim yanımıza geliyor ya da aramızdan dolanıp, yemek sipariş ediyorlardı. Chanyeol sürekli olarak bana laf atıyor ve Chen oppa onun taklidini yaparak dans hareketlerini unutturuyordu.
''Sehun ben yendim işte seni!'' diye bağırdı Jennie unni yere inip normal bir şekilde yürümeye başlayarak. Bizim geldiğimizi anladıklarında evrim geçirmiş uzaylı bakışı atarak selam yolladıklarında gülümseyerek sevgilimin sıcacık bedenine sarıldım. Onun vanilya kokusunu ciğerlerime doldururken Suho oppa ellerini çırparak SooMan sunbaenimin bize isteksizce verdiği geniş prova odasının ortasına geçti. Şirketin zemin katında bulunan, yerleri parlak kahverengi parkelerle süslenmiş ve iki tarafı aynalarla çevri odada mükemmel denecek düzeyde kaliteli bir ses sistemi bulunuyordu. On üçümüzün de rahat sığdığı ve ortak şarkıları seslendirirken hiç zorlanmadan yayılabildiğimiz alanda kahkahalarımızı ve leş gibi kokan terlerimizi de birbirimize sunuyorduk.
''Yavrularım bana odaklanın!'' dedi Suho oppa her birimize bakmaya çalışırken.
''Başladı anne modeline yine! Anne bana meme ver!'' diye bağırdı Sehun. Lisa unni ona dik dik bakarken Jisoo unnim ensesine sert bir tokat attı.
''Teşekkür ederim. Şimdi yarın akşama bir konser planımız var ve bu plan nereden çıktı diye sorgulamaya başlarsanız kafanızı kırarım. Red Velvet'ın konserinde sürpriz sanatçılar olarak çıkacağız ve ondan sonraki hafta boyunca Exxo konserlerimiz var. Şimdi her birini kapsayacak şekilde prova yapacağız ve üç saat sonra buradan çıkıp size yemek ısmarlayacağım.'' Dedi ve birbirini kovalayan alkışlarla karşılandı. Suho oppa kendini bir kral gibi hissederek selam verdi ve tekrardan o sevimli, ciddi haline kavuştu. ''Gidin üzerinizi değiştirin. Yarın Exo ve Xo çıkacak. ''

Chanyeol beni kendine çekerek bir üst kattaki soyunma odalarına doğru yürümeye başladık. Onunla baş başa geçirdiğim her zamanın değerini tekrar tekrar anlıyordum. Kalbim her geçen gün biraz daha ağrıyor olsa da, Chanyeol ile geçirecek olduğum günlerin sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor olsa da ondan kopmadan geçirdiğim her an benimle sonsuz zamana doğru gelecekti.
''Beraber giyinelim. '' dedi Chanyeol ve ikimizin de rahat edeceği prova kıyafetlerinden birer tane çıkartıp bana uzattı.
''Aşkım... Şey bana bu göbeği açık, tozpembe tişörtü ve siyah taytı uzatır mısın? '' dedim elindeki bol kıyafetlere uzak uzak bakışlar atarak. Başıyla onaylayıp kıyafetleri bana uzatırken, üzerimdeki badiyi yavaşça çıkartıp katlamaya koyuldum. Chanyeol gözleriyle bedenimi süzerken onun gözlerine bakındım. Yanaklarım kıpkırmızı olmuş bir şekilde bana uzattığı tozpembe tişörtü giyindim.
''Çok zayıfsın. Bu zayıflık seni hasta edecek.'' Dedi kendi tişörtünü çıkartıp siyah bir tişört ve üzerine bol, beyaz bir gömlek geçirerek.
''Kilo aldım ama hayatım.''
''Bu almış halin mi? Ben verdiğini sandım sevgilim.''
''İltifat ediyorsun.'' Dedim ve kıkırdayarak Chanyeol'ün arkasını dönmesini sağladım. Bacaklarımı sıkıca saran kot pantolondan kurtularak siyah taytı giyindim ve sevgilimin rahat rahat eşortman giymesi için arkamı döndüm. Henüz onu tamamen çıplak görmeye hazır değildim. Geçmiş haftalarda yaşadığımız o piknik aksiyonundan sonra ilişkimize birazcık daha tensel temas eklemeye karar vermiştik ve Chanyeol ile uygun olan her yerde öpüşüyorduk. Daha doğrusu Chanyeol saçlarımı, yanaklarımı, alnımı, burnumu, ellerimi ve dudağımı öpüyordu. Kızardığımda ise gülümseyerek bana sarılıyordu.
''Hazırız!'' dedi ve elimi tutarak prova odasındaki yerimizi aldık. İlk biz prova yapacaktık ve ardımızdan Exo girip Monster söyleyeceklerdi.
''Oppa. Şey... Lotto ile Playing With Fire'ı neden karıştırmıyoruz?'' dedi Lisa unni. Herkes ona bakarken Chanyeol ile esnemeye başladık. ''Geçen internette dinledim. Aşırı güzel olmuştu. Bence yapmalıyız.'' Dedi ve telefonunu çıkartarak dinlediği şarkıyı dinletmeye başladı. İki şarkı mükemmel bir uyum ile birbirleriyle harmanlanmıştı adeta.
''Denemekten zarar gelmez.'' Diyerek şarkıyı telefona indirerek yerlerimizi aldık. Exo bizim arkamızda Lotto'daki duruşlarını almışlardı, bizler de Playing With Fire'ın başlangıcı için hazırlanmıştık. Giriş bölümündeki dansımızı kusursuzca yaparken Exo'nun biraz uzatılmış Lotto girişini kusursuzca yapmaları birazcık şaşırtmıştı benliğimi.

Annem bana her gün söylemişti

Erkeklere karşı her zaman dikkatli olmamı

Çünkü aşk ateşle oynamak gibidir yaralanacağım eh
Riske etmek zorundayım

Annem haklı olabilir

Çünkü seni gördüğümde kalbim ısınıveriyor

Sadece geçiyorum
Arkama bakıyorum ve şans beni yine de de hala bulacak


Kusursuzca devam eden dans hareketlerimiz benim bölümümle biraz tedirginliğe yol açmıştı açıkçası. Kalabalık olarak dans etmeyi başarıyorduk ama iki farklı şarkının dansını birbirine karıştırmamak elden değildi.

Bu titremeyi durduramıyorum

Devam ediyor ve ediyor ve ediyor(Lalalala)
Beyaz şampanya, köpükleriyle duş almak

Bana bak bana bak şimdi

Sen beni böyle yakıyorsun

Ne yapmalıyım az önce lottoyu kazandım
Bizim aşkımız ateşle oynamak gibi

(Lalalala) Oh oh oh Lotto
Aşkım alev almış

Oh oh oh Lotto oh oh oh
Şimdi yan bebeğim yan
Oh oh oh Lotto
Ateşle oynamak
Oh oh oh Lotto oh oh oh

Heart Stage ✔ | ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin