Saşa:Artık yola cıkalım.
Rick:Ama Saşa bak ben pek emin değilim yani. Bulacağımızdan.
Saşa:tamam ben gidiyorum.
Rick:heyhey tamam geliyorum telefonumun şarjının dolmasını bekliyelim.
Neyse bi yarım saat sonra yola çıktık ve o yol boyunca saşa benle konuşmadığı için albbey'i aradım. Konuştuk ama 5dk felan güneş batmak üzere ve Saşa haylana cama bakıyor ne var bu camda! Neyse hastaneden aradılar ve hastaneye yeni bir hemşirenin geldiğini söylediler. Hava karıyor ve ( CEHENNEM KASABASI)'na askaldı.
Bu ne biçim kasaba hicbir insan yok varsada bilmiyorum çok panarolmal saşa nereye gidiyor öyle köy zaten ormanlık ve ormana doğru koşuyor.
Rick:Hey şaya Hey nereye gidiyorsun?
korkarak peşinden bende koşuyordum ve nerdeyse tüm köyü dolaştık.
Saat 1:45 ve bir evin kapısını çalıp orada kalmalıyız.
Saşa cok fena ağlamaya başladı. Eler'ini büküyor ve ağlayarak bağırıyordu. Allahım birden bire noldu. Ben bir evin kapısını çaldım. Ve kapıyı açan olmadı. Tam gideceken.
Yaşlı Kadın:Gidin burdan benim başıma bela getirme.
Rick:Bizden bala gelmez. Zararsîz insanlarız biz. Lütfen kapıyı açın!
Yaşlı Kadın:Asıl belayı yanında taşıyorsun sen! Yan bunu burdan gönder yanda bu köyden defol git!
