Güne Bayan Lambert'ın ilk iğne saati olan yedi sularında başladım. Ha Neul uyanmış yatağını düzentiyordu. Ona "Günaydın."dedim.
"Günaydın, ben de tam iğne için çıkacaktım."dedi.
Yataktan çıkarak bende örtüyü düzelttim.
"Bu gün üst kat temizlenecek."dedim umutsuzca.
Ha Neul üzeltiği örtüyü bozmamak adına dikkatlice yatağa oturdu."Hiç mızmızlanma, ben bu gün Jimin ile alışverişe gitmek zorundayım."diye söylendi.
Kaşlarımı çatarak bende kıyafetlerimi değiştirmeye başladım."Hoseok neden gitmiyor ki?"dedim.
Ha Neul göz devirdi,"Bayan Lambert'ın özel yemekleri için gereken şeyler var, sağlık işi kısaca. Ben anlamam dedi. Jimin de yemekleri ben yapıyorum iyisinden anlarım diyerek benimle gelmek istedi."dedi.
Gülerek,"Bahneler, bahaneler."dedim.
"Sen böyle gül, Hana. Benim sayemde Hoseok daha fazla evde kalacak. Teşekkür etmelisin."dedi.
"Teşekkürler Ha Neul."dedim.
Gülüşerek odadan çıkarken koridorda kocaman saksılar taşıyan Taehyung'u ve ona yardım eden Hoseok'u gördük.
"Günaydın kızlar."dedi Taehyung.
"Günaydın."dedim.
"Bayan Lambert'in yanına mı?"dedi Hoseok saksıları yere bırakarak.
"Evet ben oraya gidiyorum, ama sen bu günün işini bana kitlediğine göre bence Hana'ya yardım et."dedi Ha Neul.
"Olur. Nereyi temizliyorsun bu gün?"dedi Hoseok bana doğru. Ellerini pantolonuna silkeledi.
"Aslında, üst katı."dedim.
Onun çatı katını kast ettiğimi anlamasını bekledim. Beklediğim gibi oldu. Bana bakarak güldü.
"Harika, haydi gidelim."dedi beni iteleyerek.
"Aslında önce alt kattan malzemeleri çıkarmamız gerekiyor."dedim Ha Neul ve Taehyungdan uzaklaşırken.
"Tamam o zaman önce aşağıya inelim."dedi bileğimden tutarak beni merdivenlere yönlendirerek.
"Tamam."dedim.
Aşağıya indiğimizde,"Sen Jimin'den yemek aşırmaya bak ben malzemeleri alırım."dedi.
Kafa sallayıp mutfağa yöneldim.
Mutfağa girdiğimde, "Jimin~"diyerek şirinlik yaptım, o ise bana gözlerini devirdi.
"Dolap ağzına kadar dolu Hana. Ne istiyorsan al."dedi. Bayan Lambert'ın kahvaltısını servis tepsisine yerleştiriyordu.
"Yardım edeyim mi?"dedim.
"Gerek yok, halletim bile."dedi tepsiyi kaldırarak.
Tam gidecekken durup bana baktı,"Ha Neul orada mı?"dedi.
Güldüm,"Orada olmasını mı tercih edersin olmamasını mı?"dedim.
Sinirli ifadesi yüzüne yayılsa da ben cevabımı çoktan almıştım. "O cadaloz kız sürekli yaptıklarımı eleştiriyor diye sordum Hana."dedi.
Onların bu halleri gülümsememe sebep oluyordu.
Jimin harika yemek yapardı. Bizim yemeklerimizi de o yapıyordu. Hepimiz afiyetle yemekleri yerken Ha Neul hep bir eksik bulurdu. Hepimiz bunu Jimin ile aralarında bir şey olduğu için yaptığını bilsek de ikisi asla bunu kabul etmezdi.
"Orada, bu gün yemek ne zaman?"dedim.
Kapıda durup bana döndü,"Alışverişe gideceğim için öğleden sonra burada olursanız yemek yersiniz."dedi.
Dolabın kapağını açarken kafa salladım.
Yiyebileceğimiz şeyleri toparladıktan sonra kimseye görünmemek için hızla yukarı çıktım. Hoseok temizlik kovasına su dolduruyordu.
"Sadece yerler mi temizlenecek?"dedi.
"Koskoca yeri tek temizleyeceğimi mi düşünüyorsun?"dedim kucağımdakileri masaya koyarken.
"Tek değilsin ki."dedi yaptığı işten kafasını kaldırmadan."Ben de varım."
"Evet, o yüzden minnettarım. Sana fazla iş yaptırmam merak etme. Yerleri silsen yeter. Camları ben silerim."dedim.
Omuz silkti,"Tamam, sadece su mu?"dedi.
"Hayır,"dedim kaherengi şişeyi elime alarak."Ahşap temizleyici de koymalıyız."dedim üzerindekileri okurken.
"Tamam ne kadar diyor?"dedi o da omzumun üzerinden kafasını uzatarak.
"Şişenin kapağı kadar yeterliymiş."dedim.
"Güzel, başlayalım."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hobitopia ; 𝐣𝐡𝐬 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
Fanfictionhobitopia (isim): Sadece Jung Hoseok ile baş başa kaldığımız bir dünya.