Cezalı öğrenciler gibi başımız öne eğik bir biçimde Bayan Lambert'in önünde otursak da Bayan Lambert aslında maaşlarımıza yapacağı zamdan bahsediyodu. Yine de onun yanında ayrı bir saygı içerisine ister istemez giriyordunuz çünkü İngiliz Leydisi havası asla sönmüyordu.
"Hana, sana bir yardımcı almayı düşünüyorum, çok yoruluyorsun."dedi Bayan Lambert. "Üstelik bizim yıkım ekibi kuzenler de gelmek üzereyken..."
"Gerek yok Bayan Lambert, Hoseok işi yoksa hep bana yardım ediyor zaten."dedim.
"Biliyorum. Yine de en azından sadece tuvaletlerin temizliği için birini almayı düşünüyorum."dedi.
"İşte buna hayır demem Bayan Lambert."dedim.
"Hoseok da sana yardım ederse..."dedi Bayan Lambert. Hoseok'a bakıp göz kırptı.
"Tabii, ediyorum zaten."dedi Hoseok.
Bayan Lambert gülümsedi,"Bu arda, çatı katı sizindir."dedi.
Hoseokla birbirimize baktık, Bayan Lambert'in bundan haberi var mıydı?
Hoseok "Biz.."derken Bayan Lambert gülüşüyle onu susturdu."Problem yok, işleriniz bittiyse istediğiniz yerde dinlebilme hakkına sahipsiniz, şu anda sahip olduğnuz gibi.Şimdi gidin ve dinlenin."dedi Bayan Lambert.
Selam verip odadan çıktığımızda tuhaf tuhaf birbimize bakıyorduk.
"Cidden.."dedi Hoseok,"Utandım."
"Bende."dedim. Ama ikimizde gülümsüyorduk.
Hobitopia gerçekten benimdi artık.
°
Ertesi gün Ha Neul sinirle odaya girerek kapıyı çarptığında uyandım.
"Neler oluyor?"dedim, tek gözümü açarak dirseğimin üzerinde doğruldum.
"Agh! Park Jimin bozuntusu!"diye söylendi.
"Cidden..."dedim yeniden yatarken.
"Katil olacağım galiba Hana! Bayan Lambert iğneden sonraki yarım saat içinde bir şey yememeli ama aşçımız kahvaltı getiriyor."dedi. Kendini yatağa bıraktı.
Homurdandım, yorganı sırtıma çekip arkamı döndüm.
Ha Neul "Arghhh."diye sinirle inledi.
Kapı tıklandığında söylenerek yatakta oturur pozisyona geldim.
Ha Neul kafasını kaldırmadan,"Gel!"dedi.
Hoseok kafasını kapıdan uzattı,"Günaydın kızlar, misafirler geldi, yerleşme için Hana'ya ihtiyaç var da."dedi.
"Tamam geliyorum ama gelmek istemiyorum."dedim.
Hoseok, "Kapıdayım."dedikten sonra çıktı.
Ha Neul hala kafasını kaldırmadan,"Giyin git, ben yatağını toplarım."dedi."Harikasın!"dedikten sonra üzerimi giyindim. Ona öpücük yollayıp odadan çıktığımda Hoseok kapıdaydı.
"Odalar için.."dediğinde kafamı salladım,"Dün sen çıktıktan sonra hazırlamıştım ama bavulların izlerinin falan silinmesi gerekir muhtemelen."dedim.
Nefes verip,"Evet."dedi."Ben Bayan Lambert'in pasaportu için belge götüreceğim yardıma ihtiyacın olur mu?"
Kafa salladım,"Hayır, problem olmaz ama özel değilse Bayan Lambert bir yere mi gidiyor?"dedim.
Kafa salladı, "Evet, çocuklarının yanına gidecekmiş."dedi.
Gülerek, "Büyükanneleri bile torunlardan kaçıyor."dedim.
O da güldü, "Biraz öyle."dedi.
Birlikte avluya çıktığımızda ekip oradaydı.
"Merhaba."diyerek selam verdiğimizde, beklendiği gibi Yoongi ve Seokjin de selam verirken bizim velet sıkıca sarılarak selam vermeyi tercih etti.
Hoseok valizleri çıkarttıktan sonra bende peşinden yerleri siliyordum.
Bilin bakalım yanımda kim vardı?"Jimin hyung'u göremedim Hana noona, Ha Neul noona'yı da göremedim, hala birlikte değiller mi?"dedi Jungkook, vestiyerin kenarına oturmuş aburcubur yiyordu.
"Değiller."dedim paspası iterken.
"Hadi ya, bence bu yaz işler değişecek noona, sence?"dedi.
"Olabilir."dedim. Paspası suya sokup sıkma yerinde sıktım.
"Hoseok hyung peki?"dedi Jungkook,"Onun görüştüğü biri yok mu?"
Bu soru sonrasında yaptığım işte bir anlık duraksamadan sonra,"Bilmiyorum."diyebildim.
"Ne demek bilmiyorum?"dedi Jungkook,"Hoseok hyung ve sen çok yakınsınız, sana mutlaka söylemiştir."
Derin bir nefes aldım,"Hayır, hiç bahsetmedi."dedim.
"O zaman senden hoşlanıyor olabilir."dedi. Vestiyerden inerek bir dedektif edasıyla daha yeni sildiğim yerlere acımasızca kirli ayaklarıyla basarak volta atmaya başladı.
Şu velet...
"Senden hoşlanıyorsa sana söylememiş olması gayet normal."dedi.
"Hayır."dedim net bir şekilde."Hoseok benden hoşlanmıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hobitopia ; 𝐣𝐡𝐬 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
Fanfictionhobitopia (isim): Sadece Jung Hoseok ile baş başa kaldığımız bir dünya.